maritbet girişmaritbet
Sur'da zarar tespit çalışmaları başlıyor!

Sur'da zarar tespit çalışmaları başlıyor!

AK Parti'nin çevre, şehir ve kültürden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Çiğdem Karaaslan, Sur ilçesinin yeniden inşası için açıklamalarda bulundu.

Karaaslan, yaptığı açıklamada, terör olaylarından zarar gören bölgelerde pazartesi günü zarar tespit çalışmalarının başlayacağını belirtti. 

"Diyarbakır Sur'da yapılan çalışma çok kapsamlı bir çalışma. Basında 'bir toplu konut projesi mi' ya da 'bölge insansızlaştırılmak mı isteniyor' diye haberler çıkıyor. Asla değil, aksine orası 5 bin yıllık surlarıyla, neredeyse 8 bin yıllık iç kalesiyle medeniyet katmanlarımızın üzerinde şekillendiği bir yaşam alanı. Bizim için, medeniyetimiz için, insanlık için çok kıymetli" diye konuştu.

Sur'da yaşananların hiç kimsenin istemediği, içine sindiremediği bir süreç olduğunu dile getiren Karaaslan, şöyle devam etti:

"Fakat terör ne kadar yıkarsa, biz devlet olarak o kadar çabuk şekilde onun telafisini yapmakla mükellefiz. Burada çok önemli bir çalışma yürütüyoruz. Kalkınma Bakanlığımızın koordinasyonunda Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız, Kültür ve Turizm Bakanlığımız ve ilgili diğer bakanlıklar bütün bürokratlarla çok boyutlu bir çalışma yürütülüyor. Bir yandan yaraların sarılması, sosyal yardımlarla mümkün, insanların o an çözülmesi için problemleri var ama bir yandan da yeniden ihya süreci var. Biz ona 'kentsel dönüşüm' dersek yanlış söylemiş oluruz. Bu bir kentsel dönüşüm projesi değil, bu bir toplu konut projesi asla değil, bu bir yeniden ihya projesidir."

"Orada bizim bir hayalimiz var"

Diyarbakır Sur içinin tarihi eserlerle, insanlığın bugüne kadar paylaşmış olduğu medeniyetin izlerini taşıdığını anlatan Karaaslan, terörün tarihi yapılara zarar vererek ortak hafızaları ve bağları zedelemeye çalıştığını ifade etti. 

Sur içi projesinin 61. Hükümet Programı'nda da yer aldığını aktaran Karaaslan, "Bizim hükümetler olarak Sur içini bugüne kadar hem ülkemizin, içinde bulunduğumuz coğrafyanın hem de insanlığın önemli bir değeri olarak görüyoruz. Tabii ki diğer ilçelerimizi de önemsiyoruz ama Sur içinin dünyaya verdiği mesaj da çok önemli, bugün DAEŞ'in Palmera'ya yaptığı neyse Türkiye'de de yapılmak istenen oydu. Biz buna müsaade etmeyeceğiz. Bu değerleri daha da kalkındırarak, daha da güzelleştirerek, halkımızın hizmetine sunacağız. Orada bizim bir hayalimiz var, bu hayalimizin gerçeğe dönüşmesi için de büyük bir mücadelemiz ve irademiz var." değerlendirmesini yaptı. 

Karaaslan, bölgede çok boyutlu bir çalışma başlattıklarını vurgulayarak, Kültür ve Turizm Bakanlığının restorasyon ve  kütüphane, kültür merkezleri gibi eserlerin eklenmesi için çalıştığını, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının da bölgede yaşamın bir an önce normale dönmesi için çözümler ürettiğini, bunu yaparken de tamamen yerel unsurların, yerel mimari öğelerin kullanılması yönünde çalıştığını belirtti. 

"Sanat tarihçileri çalışacak"

Diyarbakır'da konutlarda kullanılan malzemenin "bazalt" taşı olduğunu ve buna uygun çalışılacağını bilgisini veren Karaaslan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Diyarbakır'da evlerin avlularına 'hayat' derler. Hayatta yaşanır hayat. O mahalle dokusunu geliştirmekle birlikte katkı sağlayacağımız bir dönem. Burada sadece mimar, mühendis değil, sanat tarihçisi, antropolog, sosyolog, sosyal politikalar uzmanı, kentsel tasarımcı yani hepsiyle görüş alışverişinde bulunarak bu çalışmayı devam ettiriyoruz. Bu işin teknik boyutu. Sosyal boyutuyla ilgili de sivil toplum örgütleri, kanaat önderleri, hatta oradaki esnafla çalışma yürüteceğiz. Çünkü oradaki hayata kulakları tıkayarak, böyle bir çalışma yürütmeniz mümkün değil. " 

"Mağduriyetleri çözmek birinci hedefimiz"

Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı'nın konut inşasına yönelik çok net açıklamalar yaptığına dikkati çeken Karaaslan, "Mağduriyetleri çözmek birinci hedefimiz. Bunu yaparken gerçekten multidisipliner bir çalışmayla hayatın her alanına dokunarak bunu gerçekleştirmek istiyoruz. Önce tespit çalışmaları başlayacak, sonrasında da öneriler geliştirilecek." dedi. 

AK Parti'nin başarısının nedeninin "halkın söylediğine kulak vermek ve onu uygulamaya geçirme becerisi" olduğunu ifade eden Karaaslan, şunları kaydetti:

"Dolayısıyla burada da onu yapacağız. Halkın beklentilerini alarak sürdürdüğümüz bu sürecin sonunda ortaya alternatifler çıkacak. Çünkü orada farklı hak sahipleri var. Dolayısıyla onlara yönelik farklı alternatifler sunan, onların beklentilerine çok acil cevap verebilen, bunu yaparken aceleye getirmeyen yani çok da düzgün işler çıkaracak bir örnek ortaya koymak istiyoruz. Ben bunun dünya çapında örnek bir proje olmasını hayal ediyorum. Diyarbakır'ın taşından kokusuna, müziğinden yemeğine her neyse orayı var eden bütün değerler bunların hepsi güçlenerek orada devam edecektir. O yüzden biz multidisipliner olmasına önem veriyoruz, bu projeyi 'biz yapalım ve sunalım' istemiyoruz, birlikte yapmayı öneriyoruz. Bununla ilgili çok güzel diyaloglarımız var. O yüzden umuyorum ileriki dönemde hızla geçecek bu proje ve hep birlikte göreceğiz."

Karaaslan, Diyarbakır'da zaten daha önceden koruma amaçlı bir imar planı olduğunun ve o planın ana ilkelerine uyarak bir çalışma yürütüleceğinin altını çizerek, "Bölgede geniş ekipler, hasar tespitleri yapıp, bir an önce çözüm önerisi geliştirmek üzere sahadalar. Bu doneler toparlanıyor ve bunlara sadık kalınarak da, halkın da ihtiyaçları doğrultusunda çözüm önerileri en kısa zamanda paylaşılacak." diye konuştu.

Yorum Yaz