10. Kalkınma Planı'nda nitelikli tarım arazileri ve orman varlığı korunacak!
10. Kalkınma Planı'nda, özel öneme sahip doğal korunan alanlar başta olmak üzere, nitelikli tarım arazilerini ve orman varlığını koruyacak tedbirlerin alınması hedefi ortaya konuldu
Gelecek 4 yılda, özel öneme sahip doğal korunan alanlar başta olmak üzere, nitelikli tarım arazileri ve orman varlığını koruyacak tedbirlerin alınması hedefleniyor.
10. Kalkınma Planı'nda, Türkiye'de mevcut 112 milyar metreküp kullanılabilir su kaynağından yararlanma oranının yaklaşık yüzde 39 olduğu, bu kaynağın yüzde 73'üne denk gelen 32 milyar metrekübünün sulamada, yüzde 16'sına denk gelen 7 milyar metreküpünün içme ve kullanmada, yüzde 11'ine denk gelen 5 milyar metrekübünün ise sanayide kullanıldığı ifade edildi.
Türkiye'nin, bu yıl itibarıyla kişi başına düşen yaklaşık bin 500 metreküp kullanılabilir su miktarıyla su kısıtı bulunan ülkeler arasında yer aldığına dikkat çekilen planda, 2030 yılında kişi başına bin 100 metreküp kullanılabilir su düşeceği ve su sıkıntısı çeken bir ülke durumuna gelebileceği vurgulandı.
Toprak ve su kaynaklarının etkin şekilde kullanımının yanında doğal kaynakların koruma-kullanma dengesinin havza bazında gözetilmesinin öncelikli olduğu belirtilen planda, Türkiye'de son dönemde arazi toplulaştırması ve arazi ıslahı çalışmaları, sulama altyapısı ve su tasarrufu sağlayan modern sulama sistemlerinin yaygınlaştırılması gibi önlemler alındığı bildirildi.
Su yönetim yapısının havza bazlı yaklaşımlarla geliştirilmeye başlandığı, orman varlığının artırılması ve genişletilmesi amacıyla ağaçlandırma, etkin koruma, bakım ve erozyon kontrolü çalışmalarına ağırlık verildiği aktarıldı. Başta tarım arazileri olmak üzere erozyonla mücadelenin hızlandırılmasının önemini koruduğu kaydedildi.
Su yönetiminde etkinliği sağlamak üzere havza bazında entegre koruma ve kontrollü kullanma ilkeleri ile kentsel, endüstriyel, tarımsal faaliyetlere bağlı olarak ortaya çıkan baskı ve etkilerin belirlendiği ve tedbirlerin ortaya konulduğu 26 havzanın tamamı için koruma eylem planları hazırlandığı ifade edilen planda, ilk olarak Ergene Havzası Koruma Eylem Planı'nın uygulanmasına başlandığı hatırlatıldı.
"Su miktarı, ihtiyacı karşılayamaz hale geldi"
Türkiye'de mevcut su miktarının artan talep, kuraklık ve su toplama havzalarındaki kirlenme sonucunda giderek ihtiyaçları karşılayamaz hale geldiğine işaret edilerek, planlama, izleme, değerlendirme ve denetim yetersizliği, ortak veri tabanı ve bilgi akışı olmaması, kuruluşlar arası eşgüdümün zayıflığı gibi hususların, su kaynakları yönetiminde karşılaşılan ana sorunlar olduğu aktarıldı.
Toprak kaynaklarının, toprağın kabiliyetleri doğrultusunda ve arazi kullanımının planlanması temelinde değerlendirilmesinin önemini koruduğu anlatılan planda, "Çölleşme ve kuraklıkla mücadele alanında hazırlanan strateji ve eylem planlarının etkin bir şekilde uygulanması, erozyonla mücadelenin etkinleştirilmesi, kirliliğin önlenmesi, toprak yönetiminde koordinasyonun güçlendirilmesi ve böylece toprağın korunması ve verimli kullanılması öncelikli görülmektedir" değerlendirmesi yer aldı.
Planda Su ve toprak kaynaklarının miktarının ve kalitesinin korunması, artırılması, talebin en yüksek olduğu tarım sektörü başta olmak üzere sürdürülebilir kullanımını sağlayacak bir yönetim sisteminin geliştirilmesinin temel amaç olduğu belirtildi.
Su kullanımı tarifelendirilecek
10. Kalkınma Planı'nda, su yönetimine ilişkin mevzuattaki eksiklik ve belirsizlikler giderilerek kurumların görev, yetki ve sorumlulukları netleştirilerek, su yönetimiyle ilgili tüm kurum ve kuruluşlar arasında işbirliği ve koordinasyonun geliştirileceği aktarıldı.
Ulusal havza sınıflama sistemi, su kaynaklarının korunması ve sürdürülebilir kullanımına imkan verecek şekilde geliştirileceği, yeraltı ve yerüstü su kalitesinin ve miktarının belirlenmesi, izlenmesi, bilgi sistemlerinin oluşturulması; su kaynaklarının korunması, iyileştirilmesi ile kirliliğinin önlenmesinin ve kontrolünün temin edileceği anlatılan planda, Türkiye'nin su potansiyelinin tamamının ihtiyaçlar doğrultusunda sürdürülebilir şekilde kullanılması ve tarifelendirilmesinin sağlanacağı bilgisi yer aldı.
İklim değişikliğinin ve su havzalarındaki tüm faaliyetlerin, su miktarı ve kalitesine etkileri değerlendirilerek havzalarda su tasarrufu sağlama, kuraklıkla mücadele ile kirlilik önleme başta olmak üzere gerekli önlemlerin alınacağı bildirildi.
Nitelikli tarım arazileri ve orman varlığı korunacak
Planda, özel öneme sahip doğal korunan alanlar başta olmak üzere, nitelikli tarım arazilerini ve orman varlığını koruyacak tedbirler alınacağı, özellikle çölleşme ve erozyona karşı mücadelenin etkinleştirileceği, tarımsal faaliyetlerin toprak kaynakları üzerindeki çevresel ve sosyal etkileri izlenerek önleyici tedbirlerin yoğunlaştırılacağı bilgisi de sıralandı.
Güncel ve sağlıklı arazi bilgilerine ulaşabilmeyi teminen, uzaktan algılama ve coğrafi bilgi sistemlerinden faydalanılarak Ulusal Toprak Veri Tabanı oluşturulacağı ve arazi kullanım planlaması yapılarak tarım başta olmak üzere toprağın etkin kullanımı sağlanacağı kaydedilen planda, sulamada sürdürülebilirliğin sağlanması açısından yeraltı su kaynaklarına yönelik miktar kısıtlaması, farklı fiyatlandırma gibi alternatiflerin geliştirileceği vurgulandı.
Planda, sulama birliklerinin çalışma süreçlerinin gözden geçirileceği, sistemin daha etkin hale getirilmesi yönünde alternatiflerin oluşturulacağına dikkat çekildi.
Hüseyin Gazi Kaykı, Tolga Özgenç/AA
Yorum Yaz