2B arazileri daha çok para verenin oluyor!
Cumhuriyet gazetesi köşe yazarı Oktay Ekinci, 2B arazilerindeki satış politikasını ele aldı
Kısaca “2B” denen işgaldeki orman arazilerinin “işgalciler”ine satışı “isyan”a dönüşmek üzere.. Tepkileri izliyor musunuz?
Yılların işgalcileri “yüksek rayiç bedel”leri ödeyemediklerinden, babalarından, dedelerinden kalma evlerine, arazilerine sahip olma şansını yitiriyorlar. Aynı yerler yoksul kullanıcılarına değil, “parayı bastıran”lara satılmak üzereler.
Önce konuyu kısaca anımsayalım;
Orman Kanunu'nun 2B maddesinde öngörülen “orman vasfını yitirmiş araziler”in kaçak kullanıcılarına parayla “tapu”lanması iktidarın öncelikli amaçlarındandı; satışlarla devletin milyarlarca lira kazanacağı da ekonomi yazarlarımızın baş konusuydu...
Ne var ki anayasaya göre ormanlar satılamayacağı için 2B pazarlamasına yönelik düzenlemeler Ahmet Necdet Sezer döneminde Çankaya'dan geri dönmesine rağmen Abdullah Gül'le birlikte yeniden TBMM'den geçerek Cumhurbaşkanlığı onayıyla yürürlüğe girmiş oldu.
İşte bu sürecin “uygulama” yasası 25 Nisan 2012 tarihli “Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi ile Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun.”
Orman köylüsünü kalkındırmak adına işgaldeki orman arazilerinin pazarlanmasını amaçlayan yasaya göre 2B alanlarını Maliye Bakanlığı satıyor. “Hak sahibi” denilen işgalcilerin tapularına kavuşabilmeleri ise “rayiç bedel”in yüzde 70'ini ödemeleri koşuluna bağlanıyor.
Ancak başta İstanbul ve Ege, Akdeniz bölgelerindeki 2B alanları “yüksek rant değerli” kesimlerde kaldığından, belirlenen rayiç bedeller “hak sahipleri”nin asla ödeyemeyecekleri düzeylerde...
Bu nedenle genel ve yerel seçimlerde 2B yasasından ötürü iktidar partisine oy yağdıran orman işgalcilerinin sevinçleri ise kursaklarında kalmış durumda...
Kendilerini “2B mağdurları” olarak tanımlamaya başlayan yoksul “hak sahipleri” yıllardır yaşadıkları evlere ve arazilere tapu beklerken 3 ay içinde “ilk taksit”i bulamazlarsa yerlerini terk edebilecekleri gerçeği ise ülkenin yoğun genel gündemi arasında kamuoyuna yansıyamıyor.
‘Feryat, figan' haberler
Örneğin İstanbul'un en “kıymetli” 2B'lerinin bulunduğu Beykoz ilçesinin yerel basınındaki “yakınmalar”da bakın neler vurgulanıyor:
“Milyonlarca insanı ilgilendiren yasa çıktı, ama vay Beykozlunun haline... Metrekaresi 1000 TL'ye tırmanan rayiç bedellerle Beykozlunun tapu alması imkânsız; en ufak bir baraka bile 50 bin lira! 900 lira emekli maaşlarıyla bu bedeller nasıl ödenecek? Geçmiş olsun Beykoz…” (Özgün Haber-Mayıs 2012)
Bir başka yerel haber sitesinde ise “Rayiç bedeller emlak değerlerinin 66 katına çıkıyor” denilerek şu örnek veriliyor: “Çengeldere Mahallesi'nde değeri 15 TL olan 2B'li arazinin metrekaresi bin TL'ye ulaşabiliyor. Boğaz manzarasına sahip arazilerde oturanlarsa maliyenin rakamlarına isyan ederek evlerini terk edebileceklerini söylüyorlar.”
Yine Beykoz'dan Hasan Lükoğlu'nun pişmanlık sözleri ise şöyle: “Arazimin m2'si 700 TL olmuş. Asla ödeyemeyiz. 1973'te babamın 155 bin TL ödediği bu yerden galiba gidiyoruz. Ben açıkçası AKP'liyim, ama ne yazık ki böyle de olmadı.”
Evet, 2B'lerde dananın kuyruğu, yasanın 3'üncü ayı olan 25 Temmuz'da kopacak. Rayiç bedellerle evlerini, arazilerini almak için ilk taksitlerini ödeyemeyenlere yol görünecek. Yerlerini ise adeta “pusuda” bekleyen para babaları alacak...
İşte bu da yağmacılığın “2B adaleti”!
Oktay Ekinci/Cumhuriyet
Yorum Yaz