- Arsa-Arazi
- 21.05.2012 12:31
- Okuma Süresi: 03:17 dakika
2B Yasası çıktı fakat problemler bitmedi!
Türkiye Gazetesi köşe yazarlarından Behçet Fakihoğlu, Sultanbeyli Mecidiye Mahallesi’nde 2B arazisi üzerinde yaşayan bir okuyucusunun sorusuna cevap verdi
Ben, Sultanbeyli/Mecidiye Mahallesi'nde 2B arazisi üzerinde yaşamaktayım. Babam, bu arsayı üzerindeki çift katlı bina ile 1994 yılında Osman Beyden satın almıştı. 70'li yıllardan beri tarla olarak kullanılan bu araziye,1984 yılında Osman Bey ve arkadaşları, Kartal'da 24 Numaralı Kadastro Başkanlığı'na, (Sultanbeyli daha köy iken) bu arazisinin orman vasfını kaybettiğini belirten bir dilekçe vermiş, aynı zamanda Kartal Belediye Başkanlığı'na da inşaat ruhsat ve iskan harcını yatırmış ve bir de kooperatif (Aydınlar Mahallesi Konut Yapı Koop.) kurarak, bu tarla üzerine evler yapmışlardı.
Biz arsayı aldığımızda, bu caddede (Artvin Cad.) 1978'lerden beri yaşayan insanlar vardı ve bu tarihten itibaren, emlak vergilerini ödediklerini ispatlayan evrakları da vardır.
Sultanbeyli Orman İşletme Şefliği, 2001 yılında, gıyabımızda, “ormanı talan etmek ve mesken yapmak” suçundan, bizleri mahkemeye verdi. Gelen bilirkişi heyeti, gerekli kontrolleri yaptıktan ve evrakları inceledikten sonra, oturduğumuz yerin 2B olduğunu ve bu fiili işlemediğimiz konusunda rapor verdi ve beraat ettik. (Sultanbeyli Sulh Ceza Mahkemesi). Orman Müdürlüğü konuyu temyize taşıdı, burada da beraat ettik (Yargıtay 3. Ceza Dairesi).
Bu arada Sultanbeyli'de kadastro çalışması yapılmaya başlanmıştı, fakat bizim caddeye bir türlü uğramıyorlardı, bu benim tuhafıma gitti, kazanılmış haklarımı teminat altına almak için ve kadastronun işini yapması için, Sultanbeyli-Kadastro Mahkemesi'nde dava açtım.
Bu arada, bizim cadde (Artvin Cad.) sağlı-sollu “Tescil dışı” alan ilan edilmişti.
Caddemizin, Sultanbeyli Kadastro'da bulunan haritada 2010 yılına kadar 2B arazisi olarak işaretliyken, bu yıl “tescil dışı alan” olarak işaretlendiğini öğrendik. Halbuki caddemiz Ömerli Barajı/Şile yolu-Ağrı Caddesine bağlanmakta ve Fatih Bulvarı'na da çok yakındı. Öte yandan, ormanın daha içlerine giren, ana caddeye uzak ve Mareşal Fevzi Çakmak İlköğretim Okulu'nun bulunduğu sokak ise 2010 yılında orman olarak görünürken, geçen yıl hazine arazisi olarak işaretlenmişti!
Bu haritalarda değişiklik yapma hakkı kimindir? Ayrıca hangi kriterlere göre değişiklikler yıldan yıla yapılmaktadır?
Sultanbeyli Belediyesi'ne gittiğimizde bize, Sultanbeyli sınırları içinde olmadığımız söylendi, fakat her türlü hizmeti bu belediyeden almaktayız, vergilerimizi de buraya vermekteyiz, hatta emlak vergisini ödemediğimizde belediye hukuk bürosu tarafından uyarılmaktayız.
Pendik Belediyesi'ne gitmemiz söylendi, oraya gittiğimizde Sultanbeyli Belediyesi'ne yönlendirdiler. Nereye gideceğimizi şaşırmış durumdayız.
Bizim 2B konumuzu şimdi kiminle çözmemiz gerekiyor?
2010'da, Kadastro Şefliği'ni, görevini yapması ve arsamızı tescil etmesi için mahkemeye verdik. Mahkeme 2 yıl sürdü. Kadastro Mahkemesi, 2012'de görevsizlik kararı verdi ve dosyayı Sulh Hukuk Mahkemesi'ne gönderdi.
Bu arada, 2B arsa sahiplerinin, 3 ay zarfında ilgili yerlere başvurması gerektiği söylendi. 3 ay sonunda başvuru yapmayan veya başvurusu geçersiz sayılanların yerleri de devletin olacak... Ne güzel değil mi?
Adı üstünde Tescil dışı alan-birileri burasını tescil dışına çıkarmış, birilerine ayırmış ... Kime acaba?
Bu işe ne yargı ne de ilgili merciler çözüm üretmiyorlarsa, vatandaş olarak ne yapalım?
Özlük haklarımıza el atılsın
Sayın Başbakanımızın dikkatine;
2007 seçiminden sonra, yapacağınız ilk işin, “polisin özlük hakları” ile ilgili problemleri halletmek olduğunu belirtmiştiniz. Şimdiye kadar bunu bekledik. Sadece adalet istiyoruz. Sadece hakkımızı almak istiyoruz. Zam ve seyyanen zam istemiyoruz. Ek göstergemizin diğer memurlar (astsubaylar) gibi 3600 olmasını istiyoruz.
Aynı görevi yapan ve sadece görev alanları farklı olan, İçişleri Bakanlığı'na bağlı kolluk kuvvetlerine mensup iki iç güvenlik kurum personelinden, Jandarma Genel Komutanlığı'na bağlı personelin 926 sayılı yasadaki emekliliğe esas ek göstergesi 3600; 657 sayılı Devlet memurları Kanununa tabi Emniyet Teşkilatına bağlı personelin ise ek göstergesi 2200'dür.
Bizler, astsubayların özlük haklarına kavuşmak için çaba harcarken, bahse konu kurum personeline iyileştirme yapılacağı duyuruldu. Ülkemizin Asayiş ve Güvenliğini sağlamak için, 24 saat kesintisiz görev yapan, gerektiğinde vatan için canını vermekten çekinmeyen; başkalarının canını, namusunu korumak için kendi canını veren ve bu devlete canı ve kanı ile bağlı olan, “bu vatan namusumuzdur, şerefimizdir ve onurumuzdur” diyen polis memurlarının feryadına neden kulak verilmiyor?
Biz polis memurları, ümidimizi kaybetmek istemiyoruz ve verilen sözlerin gerçekleşeceğini ümit ediyoruz. Bir grup polis memuru
Dosyalarımızdaki, haksızca oluşturulmuş fişler yok edilsin
Bizler 657 sayılı kanuna tabi devlet memurlarıyız. Kimimizin emekliliği geldi, kimimiz hâlâ çalışıyoruz. Fikirlerimiz ve inançlarımız yüzünden fişlendik ve bunlar dosyalarımıza kondu. Bari bizden sonraki memurları bu gerekçelerle fişlemesinler. Bizim gibi, ‘Personel Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Yönetmeliği'ne tabi olup, haksızlığa uğramasınlar istiyoruz.
Bu antidemokratik fişler, darbe zamanlarında konulmuş fişlerdir. Hem inancımızı yaşayıp hem ülkemizi sevemez miyiz? 14-02-2000 tarihli ve 2000/284 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile, sadece 1996 girişli memurlara kadar kaldırılan bu fişlerin, 1996 yılından sonra işe girmiş memurların dosyalarından da alınıp yok edilmesini istiyoruz. Eşitlik istiyoruz, biz de insanız.
Bir grup memur
Behçet Fakihoğlu /Türkiye
Yorum Yaz