Atıl araziler dallı darıyla değerlenecek!
Metal yüklü toprağı temizleme ve erozyonu önleme özellikleriyle dikkat çeken dallı darı, atıl arazisi olan çiftçilerin umudu olacak.
Toprağı temizleme, yüksek yem kalitesi, erozyonu önleme ve biyoyakıt üretimine uygun özellikleriyle bilinen dallı darı, atıl arazisi olan çiftçilerin umudu olacak.
Anavatanı Kuzey Amerika olan ve biyoyakıt özelliği nedeniyle Türk bilim adamları tarafından da bölgelerde yetiştirilmesi amacıyla incelenen dallı darı, biyoyakıt üretimi, uzun yıllar yem bitkisi olarak kullanılabilmesi, metal yüklü toprağı temizleme ve erozyonu önleme özellikleriyle dikkati çekiyor.
Türkiye'de ilk olarak Selçuk Üniversitesi öğretim üyelerince denenen dallı darıyı bölgenin coğrafi şartlarında deneyen Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Ziraat Fakültesi öğretim üyeleri, bu konuda yaptıkları analizlerden olumlu sonuç aldı.
Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde de dallı darının özelliklerinde düşüş yaşamadığını gözlemleyen bilim adamları, bitkinin biyoyakıt üretiminde de değer taşıdığını belirledi.
YYÜ Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Çayır Mera Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Şeyda Zorer Çelebi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 5 yıl önce Türkiye'de biyoyakıt bitkilerinin ön plana çıkmasıyla çalışmalara başladıklarını söyledi.
2011 yılında yaşanan depremler nedeniyle bir süre çalışmalara ara verdiklerini, daha sonra laboratuvar ve alan çalışmalarıyla bölgede bitkinin yetiştirilebilirliğini gördüklerini belirten Çelebi, "Bu süreçte sisteme aldığımız bitkiler tek yıllık ve tarla arazisi içinde yetiştirilen bitkilerdi. Olaya biraz daha büyük bakmak istedik. Bölgede de kullanılmayan alan çok fazla. Daha uzun dönem yaşayabilen, bitkisel üretimin çok yapılamadığı alanlarda yetişebilecek bir bitki denemek istedik." diye konuştu.
Zehirli metalleri olan toprağı temizledi
Bitkiyi tanıdıkça ilginç yönlerinin ortaya çıkmaya başladığını, kök bölgesinin çok yoğun olması ve bir hektarda 8 ton gibi ciddi bir basınca ulaşmasını önemli bulduklarını kaydeden Çelebi, şöyle konuştu:
"Bütün ülkelerde sanayileşmenin artmasıyla topraklarda kirlilik ortaya çıkıyor. İnsan sağlığına ciddi zarar veren ağır metallerden dolayı bitkisel üretim yapılamaz duruma geliyor ya da yapılıyor ve yediğimiz bitkiler zehir saçıyor. Bu anlamda da baktığımızda bu kadar sağlam köke sahip bitkinin nasıl değerlendirilebileceğini düşündük ve bunu laboratuvar aşamasına almaya karar verdik. Kurşun, kadmiyum, krom denedik ve bu bitkinin bünyesine diğer bitkilerden çok daha fazla toprakta bulunan ağır metalleri çekebildiğini gördük."
Bitki 15 yıl arazide kalabiliyor
Dallı darının 15 yıl gibi uzun süre arazide kalabildiğini, iki yıldan sonra sulama ve gübreleme dahi yapmadan yıllarca kullanılabildiğini anlatan Çelebi, biyoyakıt bitkisi yetiştirirken aynı zamanda toprakları ıslah edeceklerini kaydetti.
Çelebi, "Bir kere ekildikten sonra 15 yıl boyunca ürün alınabilmesi muhteşem bir özellik. Benzer bitkilerde bu özellik yok. Biyoyakıt açısından çalışılan bitkiler tek yıllık bitkilerdi. Çok yıllı bitkiler de var. Ama bu kadar çok uzun yıllı ve ürün yetiştirilemeyen alanlarda yetişebilen bir bitki yok şu an. Bölge için önerilebilir bir bitki. Bu bitki temizleme, biyoyakıt ve hayvan yemi olarak değerlendirilebiliyor. Bu üç yönüyle bölge için ümit veren bir bitki diyebiliriz." ifadelerini kullandı.
Endüstri Bitkileri Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Zehra Ekin ise boş arazileri değerlendirebilmek için doğrudan insan tüketiminde kullanmayacak bitkileri değerlendirmeyi amaçladıklarını dile getirdi.
Ekin, "Bu anlamda dallı darı çok önemli bir potansiyele sahip olan bir bitki. En fazla üzerinde durduğumuz nokta çok yıllı olması. Biyoyakıt özelliğinden bitkinin yaşamı süresi boyunca çok rahat değerlendirebiliyoruz. Yaklaşık 15 yıl boyunca da biyoyakıt üretiminde kullanabiliyoruz. Yakıt kalitesi için aldığımız analizler devam etmekte ve her geçen yıl bitkinin farklı özellikleri ortaya çıkmakta. Ama genel olarak biyoyakıt kalitesi oldukça yüksek ve kullanışlı." değerlendirmesinde bulundu.
Yorum Yaz