Bankalar 2B'den pay alma telaşında!
Hak sahipleri ile Maliye Bakanlığı arasındaki görüşmeler bütün hızıyla sürerken, bankalar da bu dev pastadan pay alabilmek için düğmeye bastı
Kamuoyunda 2B olarak bilinen orman vasfını yitirmiş kamu arazilerinin satışında geri sayım başladı. Hak sahipleri ile Maliye Bakanlığı arasındaki görüşmeler bütün hızıyla sürerken, bankalar da bu dev pastadan pay alabilmek için düğmeye bastı.
Orman vasfını yitirmiş kamu arazilerinin satışıyla ilgili süreç başladı. 5.4 milyon kişiyi yakından ilgilendiren satışta resmi başvurular devam ederken, hak sahiplerinin kendilerinden talep edilen yüksek bedellerle ilgili şikayetleri sürüyor. Rahiç bedellerin son derece yüksek olmasından yakınan ve kendilerinden talep edilen tutarı ödeyemeyeceklerini söyleyen vatandaşların imdadına bankalar yetişecek. Maliye Bakanlığı'nın 2B'den 26 milyar lira gelir elde etmeyi hedeflediğini hatırlatan bir bankacı, “Bu tutarın çok önemli bir bölümünün banka kredileri yoluyla karşılanacağını düşünüyoruz. Dolayısıyla ortada gerçekten çok ama çok büyük bir pasta var” yorumunu yaptı.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre 22 mayıs 2012 tarihi tibarıyla bankaların kullandırdığı toplam kredi miktarı 724.3 milyar lira. Eğer Çevre ve Şehircilik ve Maliye Bakanlığı ile bankalar anlaşmaya varabilirse bankalara mevcut kredilerin yüzde 3.6'sı gibi inanılmaz bir pazar daha açılmış olacak.
Daha önce 2B kredilerinin üç kamu bankası; Ziraat, Halk ve Vakıflar Bankası tarafından verilmesi gündeme gelmişti. Ancak kredi beklentilerinin ciddi hacimlere ulaşması ve bankacılık sektöründe yaşanan kredi daralması yüzünden özel bankalar da sürece dahil olmak istedi. Bu nedenle 2B kredileri konusunda Türkiye Bankalar Birliği (TBB) bünyesinde bir çalışma grubu kuruldu.
Düğümü Maliye çözecek
Bankaların 2B kredileri vermesinin önünde iki büyük engel bulunuyor. Mevcut yasalara göre arazi sahipleri 2B kapsamındaki gayrimenkullerini ipotek olarak gösteremiyor. Çünkü Maliye'ye kayıt için başvuran hak sahiplerine Maliye, tapu yerine ‘hak sahipliği' adını taşıyan geçici bir belge tanzim ediyor. Bu belge resmi anlamda tapu niteliği taşımadığı için de bankalar hak sahiplerine kredi tahsis edemiyor. Adının açıklanmasını istemeyen özel bir bankanın üst düzey yöneticisi, “Bu konuda yapılması gereken şey aslında çok basit. Maliye Bakanlığı hak sahiplerine özel bir evrak tanzim edecek. Ev ya da araziyi satın almak isteyen kişi bu evrağı ipotek gösterip kredi başvurusunda bulunacak. Dolayısıyla gerçekleştirilen işlem ipotekli mortgage kredisi gibi kabul edilecek” dedi. Eğer Maliye Bakanlığı ile bankalar anlaşırsa tüketiciler lehine ciddi avantajlar ortaya çıkacak. Bu sayede normalde 100 lira ödemesi gereken bir araziyi peşin ödeme indiriminden yararlanarak 56 liraya satın alabilecek. Borçlarını ise konut kredisi kapsamında 10 yıllık vadelere yayarak ev taksidi öder gibi ödeyerek gayrimenkul sahibi olabilecek. Bir kamu bankası yöneticisi ise “Tüketicilere bu avantajı sunabilmek için bizim de yurtdışı piyasalardan uzun vadeli borçlanabilmemiz gerekiyor. Ancak Maliye Bakanlığı'nın şerh koyduğu bir tapuyu bizim seküritazasyon yoluyla yurtdışındaki piyasalara ihraç etmemiz teknik olarak mümkün değil. Bu yüzden sorunun çözülmesi şart” diye konuştu.
Ufuk Şanlı/Vatan
Yorum Yaz