İstiklal Caddesi bir AVM gibi yönetilmeli!
Alışveriş deyince akla ilk gelen yerlerden biri de Beyoğlu'nun İstiklal Caddesi'dir. Gezi parkı olaylarından sonra İstiklal Caddesi artık bir alışveriş merkezi olma özelliğini kaybeder mi?
Alışveriş merkezi deyince illa kapalı bir mekan düşünmemek gerekir. Önemli olan konsept ve alışveriş merkezinin tek bir çatı altında yönetilmesi ve baştan aşağı alışveriş merkezinin bir yaşam merkezine dönüştürülmek üzere kurgulanmasıdır. İstiklal Caddesi tek başına aurası olan, açık bir alışveriş mekânı. Orası için yapılması gereken, tarihi, mimarisi ve sosyal çevresiyle uyumlu bir konsept yaratmaktır. Cadde baştan aşağı bu konsepte göre dizayn edilebilir. Son yıllarda bazı alışveriş merkezi projeleri kısmen veya tamamen açık alışveriş merkezi olarak yapılıyor. Durum böyle iken İstiklal Caddesi ve benzeri, eski ama çok sayıda mağaza ve markaların yer aldığı, alışverişin kalbinin attığı caddeleri alışveriş merkezi mantığı ile tek çatı altında yönetmek bu caddelere önemli artılar katacaktır. Bizde bir alışkanlıktır, bir yerde bir iş tutarsa, birileri gelir yanı başına aynı veya benzer işi açar. Böylece hem kendi payını hem de komşularının payını azaltır. Oysa belki orada başka ürünün satışına ihtiyaç vardır ama araştırma yapmadan, eksik olan tespit edilmeden benzerini açmayı tercih eder. Halbuki, o bölgede eksik olan ürünün satılacağı bir dükkan açılsa hem kendine yarar sağlayacaktır hem de komşusunun payını artıran bir sinerji yaratacaktır. İstiklal Caddesi'nde dükkanların, iş yerlerinin mülkiyeti farklı kişilerde olduğu için bu zorlamayla olamaz tabii ki. Alışveriş merkezi olmanın temel özelliklerinden biri de mağazaların kiraya verilmesidir. Yani dükkanlar satılmaz. Alışveriş merkezinin önemli bir özelliği ve avantajı da budur. Satılan dükkanlara hangi markaların geleceğine, kimin dükkanı açacağına karışamazsınız. Alışveriş merkezlerinde tek bir çatı altında ve yönetim altında hedef kitleye ve konsepte göre mağaza karması oluşturulmaktadır. Kiralamalar da bu mağaza karmasına göre yapılmaktadır. Keşke İstiklal Caddesi'ndeki esnaflar kendi içlerinde bir yönetim kurulu oluşturup profesyonel bir alışveriş merkezi kiralama ve yönetim danışmanının, caddedeki sivil toplum örgütlerinin ve kamu kuruluşlarının da desteğini alarak caddeyi baştan sona alışveriş merkezi mantığında yönetebilseler. Ve aynı alışveriş merkezlerinin yönetimlerinin yaptığı gibi, caddenin ürünlerini tek bir merkezden karşılayabilseler, insanlara tanıtabilseler… Alışveriş merkezi yönetim ekibinde yer alan yöneticilerin görevindeki fonksiyonları yerine getirebilecek, danışma kurulu niteliğinde bile olsa profesyonel bir ekip oluşturulmalı. Bu ekip dükkân, iş yeri sahipleri, sivil ve kamu kesimi temsilcilerinden oluşan yönetime bağlı çalışabilir. Örneğin, İstiklal Caddesi'nde hangi markalar eksik tespit edebilir, boşalan dükkânların yerine mülk sahibine hangi markaları getirebileceğini önerebilir. Caddenin belirli noktalarında, caddedeki markalar, mağazalar, sosyal, kültürel ve eğlence merkezleri, tarihi ve turistik mekânlar vs. hakkında bilgi veren, halkın sorularını cevaplayan ve sorunlarını çözme konusunda en azından doğru adrese yönlendiren danışma ofisleri oluşturulabilir. Sponsorlarla görüşmeler yapılıp caddede yapılan etkinliklere destek alınabilir veya onların yapacağı özel etkinlik ve promosyonlar için ev sahipliği yapılabilir. İstiklal Caddesi'nde yer alan mağaza, marka, tüm özel kuruluşlar kamu kuruluşlarının da desteğini arkasına alarak ortak etkinlikler yapabilir, kurumların kendi firmaları için yaptığı etkinlikler birbirlerine sinerji sağlayacak şekilde organize edilebilir. Ortak süsleme yapılabilir ve caddeyi temsil edecek maskot çalışması yapılabilir. Bu maskotla çok çeşitli etkinliklere, yayınlara imza atılabilir. Caddenin kurumsal kimlik çalışmaları da yapılabilir ve caddede yer alan herkes kullandığı her türlü matbuatın bir köşesinde caddenin logosunu da kullanabilir. Caddedeki mağazaların, markaların sesi olacak ortak gazete ve dergiler çıkarılabilir. Caddede ortak müzik yayını yapılabilir. Vitrin ve tabelaların caddenin tarihi kimliğine uygun olacak şekilde ve belirlenen standartlar çerçevesinde dizayn edilmesi sağlanabilir, teşvik edilebilir. Yan sokaklarda belirli ürünlerde ağırlık sağlanabilir. Örneğin bir sokakta kahve falı bakılan cafeler var ise diğer bir sokak da turistik eşyaların satıldığı bir çekim merkezi haline getirilebilir. Ve tabi özel güvenlik ekipleri oluşturulabilir. Gezi parkı olaylarından sonra bu ekipler insanlara biraz daha güven verecektir. Alışveriş merkezlerine benzer bir yönetim tarzı, yani ortak bir yönetim anlayışı geliştirilse sanırım İstiklal Caddesi, dünyanın özel ve ender alışveriş merkezlerinden biri olacaktır. Bu konuda Beyoğlu Belediyesi öncülük edebilir ve alışveriş merkezlerinde uzun yıllardır kiralama ve yönetim yapmış profesyoneller belediye önderliğinde oluşturulacak yönetim kuruluna danışmanlık hizmeti verebilir.
Engin YILDIRIM/Dünya
Yorum Yaz