Ahmet Dördüncü:Kimya, enerji ve gayrimenkulle yola devam edeceğiz
Akkök Grubu'nda icra kurulu başkanlığı koltuğuna geçen yıl ocak aynıda oturan Ahmet Dördüncü, 2013'te 3,1 milyar dolar ciro yaptıklarını söylüyor
Grubun kimya, enerji ve gayrimenkule odaklandığım belirten Dördüncü, bu sektörlerde derinlemesine büyüyeceklerim, başka alanlara girmeyeceklerini ifade ediyor. Dördüncü, bu yılki ciro hedeflerinin ise 3,5 milyar dolar olduğunu kaydediyor.
Sabancı Grubu'nda 30 yıllık profesyonel kariyerinin son beş yılını CEO koltuğunda geçken Ahmet Dördüncü, geçen yıl ocak ayında sürpriz bir kararla Akkök Grubu'nda İcra Kurulu Başkanı olmuştu. Geçen 1,5 yıllık süreçte grubu odaklandığı üç sektöre kanalize eden Dördüncü ile bu süreçte neler yaptığını ve gruptaki yeni yapılanmada gelinen noktayı anlattı.
Akkök Grubu'nun kimya, enerji ve gayrimenkul sektörleriyle yoluna devam etme kararında olduğunu belirten Dördüncü, "Mesela limancılık işinden çıktık. Benim yapmaya çalıştığım şey bulunduğumuz üç sektöre odaklanmak. Bu doğrultuda da derinlemesine bir büyüme planlıyorum. Ana ortaklarla da hemfikiriz. Benden uçak veya gemi işine girmemi beklemiyorlar. Öyle bir beklenti olsaydı, kendilerine uçacak adam bulmaları gerekirdi, beni değil" diyor.
Sözünü ettiği üç sektörde grubun 2013 yılını 3,1 milyar dolar ciro ile kapattığını aktaran Dördüncü, bu yıl ki ciro hedefinin ise 3,5 milyar dolar olduğunu kaydediyor.
Göreve geldiğiniz bir yılı aşkın süreçte neler yaptınız? Grup sizin kaptanlığınızda 2013 yılını nasıl geçirdi?
Ocak 2013'te icra kurulu başkanı olarak görevime başladım. Her yeni gelenden yeni şeyler beklersiniz. İlk 90 günde ne yaptığınız merak edilir. Daha ilk toplantıda Akkök'ün birçok grubun yapmaya çalıştığı ve zaman içinde yapabildiği sadeleşme çalışmalarına dikkat çektim. Sabancı'da Güler Hanım ile son beş yılımızda CEO iken grubu nasıl sadeleştiririz konusunda çalıştık ve dokuz sektörden 4-5'e nasıl indiririz diye uzun mesailer yürüttük. Akkök de bu anlamda kendini kuvvetli hissettiği konulara odaklamış bir grup. İlk toplantıda "O kadar güzel odaklanmışsınız ki. merak etmeyin sizleri yeni bir iş koluna taşımam, yeni bir maceraya sürüklemem" diye de söyledim.
Bu yapılanma süreci sizinle desteklenmiş oldu. Geçen bir yılda grubu nereye taşıdınız?
Enerji, kimya ve gayrimenkul alanlarına odaklanan grubumuz geçen yıl 3,1 milyar dolar ciro yaptı. Bu yıl ise beklenti 3,5 milyar dolarlık ciroya ulaşmak.
Peki baktığınızda sepetteki yumurtaları çeşitlendirin telkinlerine rağmen, Akkök'teki bu sadeleşme isteği neden? Hangi işleri rafa kaldırdınız bu dönemde?
Dediğim gibi geldiğimde zaten bu profil vardı. Üç ana işe odaklanmayı seçmişti grup. Bu süreçte sadece limancılık işi tasfiye edildi. Türkiye gibi gelişmekte olan bir ülkede geleceğe dönük var olabilecek üç işe odaklanıldı. Tabii bunun önemli gerekçeleri var.
Genelde holdingler kendilerini çok geniş bir yelpazeye hitap etmek durumunda hissederler. Aslına bakarsanız, gelişmiş ekonomilerde bunun yeri çok da fazla yoktur. Bu daha çok gelişmekte olan ülkelerde olur. Amerika'da GE dışında hem onu hem bunu yapan başka şirket göremezsiniz. Sadece kağıt ve kağıt türevlerini yapar bir şirket mesela. Ama bu işle de 30 milyar dolar ciro yapar. Çok alanda faaliyet gösteren şirketler ise gelişmekte olan pazarlarda var.
Neden?
Gelişmekte olan ülkelerde şirketler riski dağıtmak istiyor. Gelişmiş ülkelerde zaman içinde bu böyle olmuş.
Odaklanmayı tercih etmişler. Mesela Nokia kereste şirketiymiş. Şimdi ise teknoloji şirketi. Bizim şirketimize dönersek, üç önemli sektör var odağında.
Türkiye'nin cari açığına yol açan iki önemli sektör var. kimya ve enerji. Biz bu iki önemli sektörün içindeyiz. Yapmaya çalıştığım şey bulunduğumuz üç sektörde büyümek. Ama derinlemesine bir büyüme planlıyorum.
Yeni dönemde Akkök grubunu yeni bir alanda görmeyecek miyiz?
Ana ortaklarla hemfikir olduk.
Benden uçak veya gemi işine girmemi beklemiyorlar. Öyle bir beklenti olsaydı, kendilerine uçacak adam bulmaları gerekirdi, beni değil.
Bu yönde neler yaptınız? Sözünü ettiğiniz büyümeyi nasıl yaşayacak grup?
Tabii mevcut işlerde önemli yatırım planlarımızla. 2014'te toplam 415 milyon dolarlık planlanan yatırımlarımızın yüzde 41"i enerji, yüzde 36'sı kimya, yüzde 23'ü ise gayrimenkul sektörlerine yapılacak. Mesela kimyada Akkim ile hemen her alanda varız. Yakın zamanda da su antma kimyasallanna girme planımız var. Suyun etkin bir şekilde kullanılması bizim gibi ülkeler için çok önemli. Üstelik su, gelecekte petrol gibi çok kıymetli olacağı düşünülen bir emtia. Bizim bölgemizde de maalesef çok kıt olan bir şey. Yapacağımız iş suyu tekrar kullanma imkanını sağlayacak. Arıtıp, içme değil ama tarım veya başka işlerde kullanma imkanı verecek. Arıtılmış su üzerine çalışmalar yürütülüyor. Bununla ilgili olarak yönetim kumlunun önüne bugünlerde yeni bir yatırım kararı gidecek. Akkim'de 30 mühendisin çalıştığı ciddi bir AR-GE merkezimiz var.
Baktığınızda önemli şirketlerimizden Aksa'nın en önemli özelliği de fikri mülkiyet hakkı oluşturabilmesi. Karbonun kullanım alanı çok geniş ve DowAksa dünyadaki dokuz şirketten biri. Bu şirket de oto, uzay, enerji, inşaat gibi çok geniş bir alana hitap ediyor. Çelikten 5 kat daha sağlam ama dörtte bir daha hafif bir malzeme üzerinde çalışıyor. Özellikle otomotiv sektöründe kullanılması muhtemel ürünler bunlar. Rusya, Almanya gibi ülkelerde başarıyla yer alan DowAksa Amerika'da da bir şirket kurdu.
Cirodaki dağılım nasıl? En büyük pay hangi alanda?
Mevcut ciromuzun yüzde 37'si kimyadan geliyor. Kalanı da gayrimenkul ve enerjiden. Akkim'in cirosu 156 milyon dolar. Beklentim Akkim'in beş yıl içinde 500 milyon dolarlık bir şirket olması.
Bu hedefe giderken şirket satın alma olacak mı?
Olacak tabii ki, geçen yıl dünyanın en önemli su arıtma kimyasalları yapan bir şirketiyle ortaklık yapıldı. Bu alanda yine satın alma planı var. Organik ve inorganik büyüme planımız var. Kimyaya inanıyoruz, bakir bir alan. İthalat çok yüksek. Bu nedenle ciddi bir fırsat var.
Satın almada masada olduğunuz bir şirket var mı?
Bu yıl içinde bir şirketi alma planımız var. Fakat şu an net bir durum yok.
Görüştüğümüz şirketler de yerli.
Enerji alanında durum ne? Bu alanda bazı işlerden çekildiniz.
Burada SEDAŞ şirketimiz var ve gayet iyi gidiyor. Mesela Akenerji'nin Erzin'deki Egemer santrali yatırımı 930 milyon dolar. Egemer tamamlanınca Türkiye enerji ihtiyacının tek başına yüzde 2,6'sını karşılayacak. Sanırım önümüzdeki halta devreye girecek.
Enerji işinde bir kârlılık sorunu yaşanıyor. Sizin portföyümüz nasıl, kârlılıklarınız nasıl?
Bizim enerji üretim portföyünün önemli bir kısmı gaz, sonra HES geliyor. HES'lerde üretim ciddi anlamda düştü. Bir de HES'lerde üretilen elektrikte maliyet gazdan üretilene göre daha düşüktür. Dolayısıyla faaliyet kârınız HES'ten üretemediğiniz sürece düşer. Marjların bu anlamda daralması söz konusu. Bu konuda bayağı bir sıkıntı var.
Kârlılıklar ne kadar etkilenmiştir?
Ciddi anlamda. Bizim HES'ten kârlılığımız yüzde 40'larda kalır. Baktığınızda elektrik talebi artmıyor, dolayısıyla fiyatlar da artmıyor. Arz fazlası var. bu da fiyatları baskı altında tutuyor. Bir de bilanço etkisi var. O nedenle HES'lerde sıkıntı büyük. Enerji yatırımları uzun dönemli yatırımlar ve finansmanda neredeyse hepsinde dış kaynak kullanılıyor.
Enerji portföyü çeşitlenecek mi?
Portföyümüzün daha anlamlı olması için mutlaka kömür santralimiz de olmalı. Kömür santrali konusunda çalışmalarımız sürüyor. Bunun için devlet ihaleleri var, onlara da bakıyoruz. Fakat bunlar çok pahalıya mal oluyor.
Burada lisanslan satın alıyorsunuz. Onlarla işbirliği yapıyorsunuz. Maden işletme lisansı olan şirketlerle işbirliği yapıyorsunuz. Fakat bu 3-4 yılı aşar. 100 megavat varsa bunun eşit oranda doğalgaz, yenilenebilir ve kömürden olması gerekiyor. Fakat bu portföyümüzü tamamlamak zaman alacaktır. Enerji, grubun çok iyi bildiği iş. Sakarya Adapazarı SEDAŞ enerji alanında önemli bir yatırım ve burada Çeklerle çalışıyoruz. Bir de çok yeni güneş haritaları çıktığını görüyoruz. Bu konuda da merakımız söz konusu. Ama lisans gibi konuların halledilmesi gerekiyor.
Sektörden pek çok şirketin zararda olduğu enerji alanında iflas haberleri gelir mi?
Enerji işine girmeyen kalmadı. Herkes bu işin içinde. Dolayısıyla çok dağınık bir iş. Çoğu da stratejik değil bunların... Bu anlamda portföyü güçlü olan şirket sayısı ise çok az. Baktığınızda zaman içinde gelişmiş ülkelerde konsolidasyon olmuş mesela. Bizde de öyle olacaktır. Devlet hala üretimde işin içinde. Piyasa şartları yeni oluşuyor. Toplam enerji üretiminin yüzde 35'i devletin elinde. Dolayısıyla tam anlamıyla liberal bir piyasa değil. Bu gerçekleşirse, konsolidasyonlar da gelecektir. Tabii serbest piyasada işinizi düzgün ve doğru yapmıyorsanız iflas kaçınılmaz sondur. Bunu kötü haber olarak da yorumlamamak gerekir. Sağlam yumurtalarla iş yapıyor olmalısınız.
Bir takım değerlerin yok olması iyi bir şey değil ama sağlıklı olmak şart.
Üretimle ilgili ihaleler gündemde. Sizin hazırlandığınız ihale var mı?
Yok, hayır. Üretimimiz yeterli. Eksiğimiz nedir biliyoruz. Fiyatlar, piyasalar nereye gidiyor diye bakıyoruz ama bu ihalelerde oyuncu obnayı düşünmüyoruz. Pek muhtemel değil bizim o ihalelere girmemiz.
Sibel Atik/Ekonomist
- Etiketler:
- Akkök Grubu
- Ahmet Dördüncü
Yorum Yaz