AKM Millet Bahçesi, 28 Ekim'de açılıyor!
Bakan Kurum, "AKM Millet Bahçesini, inşallah 28'inde Sayın Cumhurbaşkanımızın teşrifleri ile Ankaramıza, ülkemize kazandırıyor olacağız" dedi.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Paris Anlaşması'nın onaylanmasıyla yeni bir sürece başlandığını belirterek, "Yeşil kalkınma devrimi süreci başlamaktadır. İnşallah ülkemiz de bu yeşil kalkınma döneminde, yeşil dönüşüme maruz kalan, etkilenen değil, etki eden, yön veren ve liderlik eden bir ülke olarak bu süreci takip edecektir." dedi.
Kurum, Ankara Atatürk Kültür Merkezi (AKM) Millet Bahçesi'nde, basın kuruluşlarının temsilcileriyle kahvaltıda bir araya gelerek, "İklim Değişikliği ve Türkiye" başlıklı sunum yaptı, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
İklim değişikliğinin etkilerinin, dünyada ve Türkiye'de yoğun şekilde görüldüğüne işaret eden Kurum, içinde bulunulan çağda yaşanan iklim değişikliğinin, insan faaliyetleri neticesinde ortaya çıktığının bilimsel kanıtlarıyla ortaya konulduğunu söyledi.
Kurum, özellikle fosil yakıt kullanımı, atık sektörü, tarım ve sanayi faaliyetleri, sera gazı emisyonlarını ortaya çıkardığı iklim değişikliğinin, renk, din, ırk, zengin, fakir ayrımı gözetmeksizin herkesi etkilediğini belirtti.
İklim değişikliğinin olumsuz etkilerinden örnekler veren Kurum, iklim göçlerinin başladığını, bundan sonraki süreçte terör dışında dünyayı, ülkeleri etkileyecek en önemli sorunların başında iklim göçlerinin geleceğini öngördüklerini söyledi.
Kurum, iklim değişikliğinin, küresel ve ciddiye alınması gereken bir kriz olduğunu vurgulayarak, "Yaşadığımız afetlerin yüzde 91'ini iklim ve iklimle ilişkili olarak tarif edebiliriz." dedi.
İklim kaynaklı afetler dolayısıyla yaşanan kayıplara işaret eden Bakan Kurum, "Bu kesinlikle siyasi bir mesele değil, siyaset üstü, herkesin dört elle sarılması gereken bir mesele. Yarın, ileride yaşayamayacağınız İstanbul, Bursa, Konya, Ankara olursa büyümenin, gelişmenin çok da anlamı kalmayacak, çünkü yaşayacağınız bir toprak olmayacak. Dolayısıyla büyüme ve gelişmeyi, çevreyi ve doğayı koruyarak, iç içe yapmak zorundayız. Çevre odaklı, çevre merkezli yapmak zorundayız." diye konuştu.
Dünyada ve Türkiye'de yaşanan doğal afetlere ilişkin örnekler veren Kurum, doğal afetler karşısında, sahada afet anından itibaren tüm kurumların seferberlik ruhu içerisinde etkin bir çalışma yürüttüğünü anlattı.
Bakan Kurum, etkin bir diplomasiyle yapılan görüşmeler, Bakanlığın müzakere süreci ve ortaya konan adımların önemine işaret ederek, "Sayın Cumhurbaşkanımız da bu noktada BM Genel Kurulu'nda Paris Anlaşması'na taraf olacağımızı, onaylayacağımızı tüm dünyayla paylaşmış oldular. Çok ciddi ve önemli bir adım attık. Ben bu süreci çok çok önemsiyorum." dedi.
Bu sürecin bir fırsat olacağını belirten Murat Kurum, 2053'te, net sıfır emisyon ve yeşil kalkınma hedefine ulaşmak için bu süreci bir kilometre taşı olarak düşünebileceklerini ifade etti.
Bakan Kurum, iklim değişikliğinin artık milletlerarası, ülkelerarası bir sorun haline geldiğini belirterek, şöyle konuştu:
"Türkiye olarak Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde 20 yıldır iklim değişikliği ile ilgili mücadele çerçevesinde çok önemli adımlar attık, atmaya da devam ediyoruz. Bu çerçevede, gerek korunan alan miktarımızı artırma, gerek ülkemizin kuzeyi ile güneyi doğusu ile batısının ekolojik hatlar üzerinde kurmak ve bunları da millet bahçeleri ile birbirine bağlamak, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının sayısını, miktarını arttırmak, yine bu anlamda tüm teknolojiyi, sanayimizde, turizmimiz de tarımımız da kullanmak suretiyle iklim değişikliği ile mücadele ediyoruz. Sürdürülebilir bir ekonomi kuruyoruz ve bu çerçevede daha sağlıklı, daha yaşanabilir, daha yeşil medeniyetimizi yaşatan şehirler anlayışıyla çalışmalarımızı yapıyoruz."
"Yeşil kalkınma döneminin başlangıcını vermiş oluyoruz"
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Paris Anlaşması'nın Mecliste onaylandığını anımsatarak, şunları kaydetti:
"Bundan sonraki süreçte de yeni bir dönemin, yeni yeşil kalkınma döneminin başlangıcını vermiş oluyoruz. Bu hem ülkemiz adına hem dünya adına çok önemli bir süreçtir. Tabii burada şu iki hususun altını çizmek gerekirse, Türkiye bu anlaşmayı gelişmekte olan bir ülke olarak imzalanmış ve ulusal katkı beyanı çerçevesinde de adımları atacağını beyan etmiştir. Bundan sonraki yol haritamızda hem ulusal katkı beyanımız hem de gelişmekte olan ülke olarak tüm sektörlerdeki büyümemizle birlikte gerçekleşecektir."
Kurum, tarihte sanayi devriminin 1950'li yıllarda, teknoloji devriminin 2000'li senelerde olduğunu, ancak Türkiye'nin tam anlamıyla bu devrimlerden istifade edemediğini dile getirerek, şöyle devam etti:
"Bugün yeni bir sürece başlıyoruz. Yeşil kalkınma devrimi süreci başlamaktadır. İnşallah ülkemizde bu yeşil kalkınma sürecinde, yeşil dönüşüme maruz kalan, etkilenen değil, etki eden, yön veren ve liderlik eden bir ülke olarak bu süreci takip edecektir. Bu süreçte, istihdam anlamında gençlerimiz en önemli iş ortaklarımızdır. Gençlerimizle, çocuklarımızla, kadınlarımızla bütün sivil toplum örgütlerinin içinde olduğu siyaset üstü bir mesele olarak gördüğümüz iklim değişikliği ve iklim değişikliğiyle mücadele çerçevesinde adımlarımızı atıyor olacağız. Ülkemizin bu noktada, yenilenebilir enerji, yerli elektrikli araç, sıfır atık, sıfır atık uyumlu projelerimizle, gerek binalarda gerek üretim tesislerinde, yenilenebilir enerji kaynaklarından en iyi şekilde istifade ettiğimiz, Sayın Emine Erdoğan hanımefendinin himayelerinde yürüttüğünüz sıfır atık projesi çatısı altında, sürdürülebilir bir ekonomi anlayışıyla, depozito iade sistemiyle, atıkların yeniden toplanarak ekonomiye kazandırılmasıyla yeni bir sistemin başlangıcını vermiş oluyoruz."
"Ocak ayında bir İklim Şurası düzenleyeceğiz"
Murat Kurum, Türkiye'nin yeni fikirlerin, çevreci teknolojilerin kullanıldığı yeşil kalkınma devrimi ile iklim ve çevre dostu anlayışla bundan sonra atılacak her adımda, iklimi ve çevreyi merkeze alan, yeşil kalkınma sürecinden en iyi şekilde istifade eden ülke olacağını söyledi. Bu çerçevede çalışmalarını yürüteceklerini anlatan Kurum, yenilenebilir enerjide dünyada 12, Avrupa'da 5'inci ülke durumunda bulunduğunu belirtti.
Fosil yakıtların kullanımını azaltacak, emisyon oranlarının sıfırlanmasını 2053'te sağlayacak adımları da atmaya devam edeceklerini aktaran Kurum, "Bu noktada yeni istihdam alanları oluşturacağız. Şimdi yeni bir süreç başlıyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın kabine toplantısı sonrasında açıkladığı gibi, Bakanlığımız Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı olarak yeniden yapılanıyor. Bu çerçevede, Tarım Orman Bakanlığımızdan da yeni Meteoroloji Genel Müdürlüğümüz ve Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğümüz bakanlığımız bünyesinde çalışacak." dedi.
Kurum, Cumhurbaşkanı Erdoğan, eşi Emine Erdoğan, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ile Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli'ye sürece katkılarından dolayı teşekkürlerini ileterek, "Bundan sonraki süreçte de inşallah ocak ayında bir İklim Şurası düzenleyeceğiz. İklim Şurası'nda sivil toplum örgütlerimizin, sanayicimizin, tüm sektörlerin, hocalarımızın, bilim adamlarımızın içinde olduğu bu Şura'da her türlü detayı tartışacağız, istişare edeceğiz ve ülkemizin 2053 yılına ilişkin vizyonunu belirleyecek adımları inşallah atıyor olacağız." ifadelerini kullandı.
Bu çerçevede, İklim Değişikliği ve Uyum Koordinasyon Kurulu'nun yapılandırılacağını belirten Kurum, böylece İklim Değişikliği Başkanlığının sahadaki emisyona ilişkin sürecin, iklim değişikliği ile ilgili mücadele sürecinin, iklim finansmanı konusunda tüm sektörlere verilecek desteklere ilişkin sübvansiyon oranları, kredilendirme ve destek oranlarına ilişkin sürecin takibinin yapılacağını anlattı.
Kurum, İklim Kanunu çerçevesinde çalışmalarını yürüttüklerini belirterek, "Ulusal Katkı Beyanımız bu çerçevede çalışılıyor, zaten artıştan azalış olarak yüzde 21 taahhüdümüz vardı ve taahhütlerimiz hamdolsun bunun da altında gerçekleşmekte ve bu çerçevede yürütülüyor. Hep birlikte daha iyi, güzel, temiz bir ülke için çalışmalarımızı sürdüreceğiz." dedi.
"Biz Türkiye olarak bu konuda belirleyici, etki eden bir ülke olacağız"
Bakan Kurum, iklim değişikliğine ilişkin bir eylem planı ortaya koyacaklarının da altını çizerek, şöyle konuştu:
"Kendi emisyon ticaret sistemimizi kuracağız. Bu çerçevede temiz üretim teknolojilerinin kullanıldığı, iklim dostu yatırımları desteklediğimiz bir sürece giriyor olacağız. Bunlara fırsat olacak adımlara destek vereceğiz. Sonuç olarak, biz Türkiye olarak bu konuda belirleyici, etki eden bir ülke olacağız. Tüm süreçlerimizi şeffaf bir şekilde, iş birliklerimizi tüm sektörlerin içinde olduğu bir şekilde yürüteceğiz ve çevreye saygılı, iklim dostu şehirler anlayışıyla da şehirlerimizi yapıyor olacağız. Cumhurbaşkanımızın başlattığı 'yeşil kalkınma seferberliği' kapsamında, ülkemizi 'devrim niteliğinde' diyeceğimiz adımlarla istihdamın içinde olduğu, tüm sektörlerin daha da büyüdüğü, ülkemizin ihracatının daha da artırıldığı bir sürece hep birlikte dahil olacağız."
Yeni fikirlerin, çevreci teknolojilerin ortaya çıkacağını ve uluslararası fonlarla verilecek desteklerle bu kalkınmayı hızlı bir şekilde yapacaklarını vurgulayan Kurum, "İnşallah bu kalkınmadan en fazla istifade eden ülke konumuna erişmiş olacağız." dedi.
AKM Millet Bahçesi 28 Ekim'de açılıyor
Murat Kurum, 760 bin metrekarelik alanda kurulu Atatürk Kültür Merkezi (AKM) Millet Bahçesi hakkında da bilgi vererek, "AKM Millet Bahçesini inşallah 28'inde Sayın Cumhurbaşkanımızın teşrifleriyle Ankara'mıza, ülkemize kazandırıyor olacağız." diye konuştu.
Son 2 yılda korunan alan büyüklüğünü yüzde 9,6'dan 11'e çıkardıklarını belirten Kurum, şöyle devam etti:
"Türkiye'nin ekolojik dönüşümü başlığı adı altında projelerimizi yürütüyoruz. 400 tane millet bahçesi projelendirdik. 81 ilimizde 81 milyon metrekare hedefi ile bu projelerimiz yapılıyor. 100 tane millet bahçemizi tamamladık, vatandaşımızın hizmetine sunduk ve 300 taneye ilişkin de çalışmalarımız devam ediyor. İnşallah 2023 yılına geldiğimizde bu bahçelerimizi de teslim ediyor olacağız. Ankara özelinde toplamda 21 millet bahçesi yapıyoruz. 4,2 milyon metrekare büyüklüğünde millet bahçelerimiz. Bundan sonra Ankara'yı 'yeşil Ankara' olarak tarif edeceğiz. Burada vatandaşlarımız vakit geçirecekler, atıl, kullanılmayan bu alanda inanın 7 gün 24 saat her türlü organizasyonun, faaliyetin yapılacağı bir alan olacak."
Kurum, Ankara'nın hem kuzeyinde hem güneyinde iki ekolojik koridor oluşturduklarını anlatarak, bu iki koridoru 21 millet bahçesi ile birbirine bağlayacaklarını belirtti.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, "Bu millet bahçelerinde inşallah çok güzel organizasyonlar faaliyetler gerçekleşecek. Ben hem bu millet bahçemizin hem Paris İklim Anlaşması'ndaki Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koymuş olduğu vizyonun, çerçevenin, yeşil kalkınma sürecinin ülkemize, şehirlerimize, milletimize hayırlı olmasını diliyorum." diye konuştu.
Bakan Kurum, konuşmasının ardından, AKM'yi basın temsilcileriyle nostaljik trenle ve bisiklet sürerek gezdi.
Yorum Yaz