Altensis, ulaşım projelerini de ‘yeşil’lendiriyor
Altensis, Avrasya Tüneli’nin işletme&Bakım Binasının yeşil bina sürecine danışmanlık hizmeti verdi.
Türkiye'de çevre dostu binalar ve sürdürülebilir kentler konusunda hizmet vermek üzere ilk kurulan danışmanlık firması Altensis, hizmetleriyle çevreci şehircilik anlayışına da katkıda bulunuyor. Enerjinin değerini bilen, çevre dostu yeşil şehirler için kentin altyapısından binalarına kadar pek çok noktasının yeşil bir anlayışla inşa edilmesi gerektiğini savunan Altensis ekibi, bugüne kadar yeşil bina sertifikası aldırdığı 100'ü aşkın binanın yanında kentin ulaştırma ve lojistik yatırımlarının da çevre dostu olması için öncülük ediyor.
Bu çerçevede hizmet verdiği müşteri kitlesine Sabiha Gökçen'de Habom binası, Hadımköy'de Sertrans'ın Lojistik merkezi, İzmir'de UPS'in Lojistik Operasyon Merkezinin de aralarında bulunduğu birçok projeyi ekleyen Altensis, son olarak iki kıtayı birbirine bağlayan Avrasya Tüneli'nin işletme&Bakım Binasının yeşil bina sürecine danışmanlık hizmeti verdi. Dünyanın en prestijli yeşil bina sertifikası olan LEED sertifikasını Altın seviyesinde almaya hak kazanan Avrasya Tüneli'nin işletme&Bakım binası 'Sürdürülebilir Araziler', 'Su Verimliliği', 'Enerji Verimliliği ve Atmosfer', 'Malzeme ve Kaynaklar', 'Yerleşim ve Ulaşım', 'İç Mekân Yaşam Kalitesi', 'İnovasyon', 'Bölgesel Öncelik'başlıklarıaltındaki kriterler üzerinden yapılan değerlendirmeleri başarıyla geçti. Asya ve Avrupa arasında kıtalar arası yolculuğu 5 dakikaya indiren Avrasya Tüneli'nin İşletme ve Bakım Binası, çevreye, topluma ve şehre olan duyarlı yaklaşımıyla uluslararası standartlarda örnek olan, ekolojik dengeleri gözeten çevre dostu özellikleriyle ön plana çıkıyor.
Altensis Kurucu Ortaklarından Emre Ilıcalı, konuyla ilgili şu değerlendirmelerde bulundu:
“2050 yılında dünya nüfusunun üçte ikisi kentlerde yaşayacak ve kentleşme oranı arttıkça sorunları da katlanarak büyüyecek. Bu durum, dünyada yeşil kentler olarak ele alınan ve altyapısından binalarına, yönetim yapısından çevre illerle bağlantılarına kadar her noktasında çevreci anlayışa sahip kent modellerinin hızla çoğalmasını zorunlu kılıyor. Dünyada yeşil kent olmanın hakkını veren birçok şehir bulunuyor. Ancak ne yazık ki henüz Türkiye'de bu konuda rüştünü ispat etmiş bir şehir modeli yok. Yine de yeşil kent olma yolunda mücadele gösteren kentler olması bile heyecan verici. Bir kentin yeşil olabilmesinin önemli unsurlarının başında binaları geliyor. Ne kadar çok yeşil bina sertifikalı bir kent olursa enerji o kadar az tüketiliyor olacak ve karbon salımı o kadar düşecek. Bunun yanında altyapısı ve ulaştırması da yine çevre dostu kriterlere sahip olmalı. Büyükşehirlerde bugün birçok büyük ulaştırma ve lojistik yatırımı yapılıyor. Altensis olarak biz belli başlı ulaştırma ve lojistik yatırımlarında hizmet vererek yeşil kentlere giden yolu açmaya çalışıyoruz. Son olarak bu projelere, sadece Türkiye'nin değil, dünyanın en büyük projelerinden biri olan Avrasya Tüneli'nin İşletme ve Bakım Binasını da eklemiş olmanın haklı mutluluğunu yaşıyoruz…”
Türkiye, LEED sıralamasında dünyada ilk 10 ülke arasında
EmreIlıcalı, kentleşme oranının her geçen gün arttığı bir dünyada, sürdürülebilir ve yeşil kentlere yapılacak bir yatırımın aslında o ülkenin kendi doğal kaynaklarına, doğasına ve de en önemlisi insanına yapılacak yatırım olacağını söyledi. Altensis olarak bugün itibarıyla Türkiye'de yaklaşık 100'ün üzerinde projeye yeşil bina sertifikalandırma sürecinde danışmanlık verdiklerini ve vermekte olduklarını anlatan Emre Ilıcalı, LEED sıralamasında Türkiye'nin dünyada ilk 10 ülke arasına girmesine rağmen, aslında inşaat sektörünün mevcut büyüme hızında çok daha fazla yeşil bina alanına kavuşması gerektiğini ifade etti.
Yorum Yaz