'Asya ve Avrupa’da yeni nesil iki OSB kurulmalı'
Bahçıvan, “Avrupa ve Asya yakalarında, İstanbul’daki sanayinin dönüşümüne imkan sağlayacak yeni nesil iki Organize Sanayi Bölgesi kurulmalı” dedi.
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, "İstanbul'da göçebe olmak zorunda bırakılan sanayimizin rekabet gücü sekteye uğruyor. Biri Avrupa'da diğeri Asya yakasında, İstanbul'daki sanayimizin dönüşümüne imkan sağlayacak yeni nesil iki Organize Sanayi Bölgesi (OSB) kurulmalı" dedi.
Bahçıvan, Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki'nin de katıldığı İSO'nun aralık ayı meclis toplantısında yaptığı konuşmada, İstanbul'un şehirleşmesi, ekonomisi ve nüfusundaki büyümenin temel dinamiği olan sanayide gelecek vizyonunun, teknolojik dönüşümün yanında temiz üretimi benimseyen yeni nesil bir sanayi anlayışı olduğunu vurguladı.
İstanbul'un güçlü üretim ve yeni nesil sanayi şehri olmaya devam etmesinin ülke ekonomisi için bir zorunluluk olduğuna dikkati çeken Bahçıvan, "İstanbul'da göçebe olmak zorunda bırakılan sanayimizin rekabet gücü, sekteye uğruyor. Sanayiye yerleşiklik kazandırmak noktasında en etkili çözümü OSB'ler sunuyor. Bu çerçevede biri Avrupa'da diğeri Asya yakasında, İstanbul'daki sanayimizin dönüşümüne imkan sağlayacak yeni nesil iki Organize Sanayi Bölgesi (OSB) kurulmalı" diye konuştu.
"OSB'ler sanayiyi konutlaşma baskısından kurtaracak"
Erdal Bahçıvan, yeni nesil OSB'lerin sanayiyi konutlaşma baskısından kurtaracağını ve kapasite artışına fırsat vereceğine dikkati çekti.
Sanayi bölgelerine şehir merkezinden toplu taşımayla ulaşım sağlanırsa, hem sanayi ve konut alanlarının netleşmiş olacağını, hem de çalışanların yaşam standartlarını değiştirmeksizin işlerinde çalışabileceğini ifade eden Bahçıvan, "Bir deniz şehri olan İstanbul'da OSB'lerin kara, demir ve deniz yollarıyla küresel pazarlara erişimi bütünsel bir ulaşım anlayışıyla ve paydaşlarla iş birliği içinde planlanmalıdır. Araziler ve binalar uzun süreli kiralanmalı, ileriki yıllarda rant değeri oluşmasının önüne mutlaka geçilmelidir. Unutmayalım ki çevreye duyarlı temiz üretim yapan bir sanayi kuruluşunun şehir hayatına olumsuz bir etkisi yoktur. Ancak OSB'lerin rant alanına dönüşmesinin hem sanayimize hem de şehir hayatına ciddi olumsuz etkileri vardır." şeklinde konuştu.
Bahçıvan, İstanbul için 2005-2009'da hazırlanan ve mega projelerin çoğunu içermeyen Çevre Düzeni Planı'nın üretimi dışlayan çarpık ekonomi ve şehircilik anlayışının bir yansıması olduğunu savundu.
Planda, İstanbul'un sadece bir moda, finans ve turizm merkezi olarak değerlendirildiğini, sanayinin ise geri plana itildiğini dile getiren Bahçıvan, "2008 küresel finansal krizi, sanayiden uzaklaşan toplumların ve şehirlerin küresel dalgalanmalar, krizler karşısında savunmasız kaldığını ortaya koydu. Krizden ders çıkaran ülkelerde üretim odaklı ekonomi yeniden gündeme gelirken; yeni nesil bir sanayi vizyonu da buna eşlik ediyor." dedi.
Bahçıvan, İstanbul'un mega şehir hayatının bütün yönlerini sorunsuz sürdürebilmesi için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, yerel yönetimler, ilgili özel sektör ve kamu kuruluşları gibi bütün paydaşların sürekli bir çabasının gerektiğine de dikkati çekti.
Bahçıvan, "İstanbul'un akıllı şehir kapsamındaki çalışmalarında sanayinin de yer alması, çok büyük faydalar sağlayacaktır." ifadesini kullandı.
"Kamu alımlarında yerli, milli ve yeşil ürünlere avantaj sağlanmalı"
İSO'nun bünyesinde Çevre Şubesi'ni kuran ilk oda olduğunu hatırlatan Bahçıvan, sanayicilerin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı çalışma alanını ilgilendiren konularda yaşadığı sorunlara ve çözüm önerilerine ilişkin, şunları kaydetti:
“KOBİ'lerin yeşil inovasyon yatırımları için finansman kaynaklarına erişimi kolaylaştırılmalı. Kamunun yeşil ürün ve hizmet satın alma tedariklerini KOBİ'lerimize açarak KOBİ'lerimizin yeşil inovasyon kapasitesi artırılabilir. Kamu alımı gibi talep yönlü enstrümanlar piyasayı yeni ürünler ve hizmetler için teşvik edecektir. Fiyat odaklı alım politikasında 'yerli, milli ve yeşil' ürün ve hizmetlere avantaj sağlanmalı. Büyük zaman kayıplarına yol açan çevresel etki değerlendirme sürecinin yatırım aşamasında, henüz tesis kurulmadan öncesine ait olduğunu düşünüyoruz. Çevre denetimlerinin sadece ceza amaçlı değil esas itibarıyla bilgilendirici ve yönlendirici olması ve denetim yapan uzmanların yeterli deneyime sahip olmaları gerekiyor. Fayda-maliyet çerçevesinde yeniden ele alınması gereken çevre mevzuatının hazırlanması ve uygulanması sırasında sanayicimizin görüş ve önerileri dikkate alınmalı."
İSO'nun 2018 bütçesi kabul edildi
İSO Başkanı Bahçıvan, konuşmasında bir süre önce vefat eden eski İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı merhum İbrahim Çağlar'ı rahmetle anarak “Türkiye'miz için birçok sivil toplum platformunda omuz omuza çalıştığımız merhum Çağlar, bugüne kadar ülke ekonomisine birçok alanda yaptığı katkılar ile daima saygı ve sevgi ile anılacaktır." dedi.
"Üretim Odaklı Bir Ekonomide Planlı Bir Çevre ve Şehircilik Anlayışının, Sanayimizin Gelecek Vizyonu ve Yeni Nesil Sanayimize Farkındalık Kazandırılması Açısından Önemi” ana gündemi ile gerçekleştirilen toplantıda, odanın 2018 yılı bütçesi de kabul edildi.
Yorum Yaz