Ayasofya’nın kaderinde müze olarak kalmak var!
Ayasofya’nın yeniden cami yapılması için TBMM’ye verilen dilekçe kabul edildi. Mimarlar ve tarihçiler, “Müze olmak bu yapının kaderinde var” diyor
Kahramanmaraşlı Talip Bozkurt isimli vatandaş TBMM'ye verdiği dilekçe ile Ayasofya Müzesi'nin cami olarak ibadete açılmasını isteyince 1935'ten beri bitmeyen tartışma yeniden gündeme geldi. Meclis, Bozkurt'un dilekçesini kabul ederek ilgili komisyonlardan görüş isteyecek. Ancak farklı kesimlerden isimler konuyu “abesle iştigal” olarak yorumluyor. Taraf'a konuşan mimarlar ve tarihçiler de müzenin camiye çevrilmesi gerektiği yönündeki tartışmaları anlamsız buldu.
Cami olsun diye bağırarak büyüdük ama...
» Mehmet Bekaroğlu: Biz “Ayasofya açılsın” diye bağıra bağıra büyüdük. İslamcılar açısından İstanbul'un fethinin, Ayasofya'nın ciddi sembolik bir anlamı vardı ve bu normaldi. Ayasofya'nın müzeye çevrilmiş olması bu coğrafyanın bu medeniyetle bağlarını koparması şeklinde yorumlanıyordu. Ama benim için bu tarz sembolik şeylerin önemi kalmadı. Şimdi Sayın Başbakan'ın sıkıntıları olduğu zaman, kontrol edemeyeceği konular olduğu zaman ortaya attığı, insanların kendi etrafında toplanmasını sağladığı konular gibi bir işlevi olduğunu düşünüyorum. Ayasofya açılsa da Türkiye'nin her tarafı Sayın Başbakan'ın istediği gibi camilerle donatılsa da Türkiye'deki haksızlık, hukuksuzluk devam ediyor. İsterlerse kiliselerin hepsini camiye çevirsinler. Çok uluslu şirketler, bankalar Türkiye'nin kanını emmeye devam etsin, sendikalar ortadan kalksın, taşeronlaşma yaygınlaşsın ama siz bütün kiliseleri cami yapın, bu bana anlamsız geliyor.
Hiç ciddiye almayacaksın
» İlber Ortaylı: Biz Kurtuba'da kiliseye çevrilen caminin müze olması için çalışırken bu insanlar nelerle uğraşıyor. Tamamen reklâma dönük bir iş. Hiçbir ciddiye alınacak tarafı yok. Meclis dilekçe komisyonu, padişahın yerini aldığı için dilekçe kabul edebilir. Hiç ciddiye almayacaksın.
Müzeden başka bir şey olamaz
» Mimar İhsan Bilgin: Ayasofya dünya tarihinin en önemli yapılarından biridir. Nasıl ki Roma'da Panteon müzeden başka bir şey değil ise Ayasofya'nın da müzeden başka olabileceği bir şey yoktur. Hiç bu işlerle uğraşmamak, bu işi mıncıklamamak gerekir. Bu kadar çok cami var bir cami daha olacak da ne olacak? Ayasofya'nın kaderinde müze olmak var.
Ayasofya hoşgörü merkezi, tartışmalar gereksiz
» Tarihçi Saffet Emre Tonguç: Çok gereksiz bir tartışma. Ayasofya'nın bir bölümünde zaten namaz kılınabiliyor. Orada Hıristiyanlık ve İslamiyet sembolleri bir arada yer aldığı için de hoşgörü barındıran bir mekân. Eğer o bölgede cemaatin bir cami sıkıntısı varsa bu anlaşılır bir talep olabilirdi. Ancak o bölgede çok güzel ve yeterli sayıda cami var.
916 yıl kilise 482 yıl cami
Doğu Roma İmparatorluğu'nun İstanbul'da yaptırdığı en büyük kilise olan Ayasofya ilk kez 360 yılında yapıldı. Halk ayaklanmasında iki kez yıkılan kilise, Doğu Roma imparatoru Justinianos tarafından dönemin iki önemli mimarı Anthemios ile İsidoros'a yaptırıldı ve 537 yılında ibadete açıldı. 916 yıl kilise olarak kullanılan Ayasofya 1453 yılında Fatih Sultan Mehmet tarafından İstanbul'un fethiyle camiye çevrildi. 1935 yılında Bakanlar Kurulu'nun kararı ile müze olarak kapılarını ziyarete açan Ayasofya'nın o günden beri tekrar camiye dönüştürülmesi tartışmaları hiç bitmedi. Öyle ki CHP Milletvekili Sinan Aygün bir televizyon programında Ayasofya'yı ibadete açarsa Başbakan'ın elini öpeceğini söyledi.
Taraf
Yorum Yaz