Başbakan Erdoğan, afet konutlarının anahtar teslim törenine katıldı!
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Buraya hizmet vermeye gelen öğretmeni, doktoru kaçırmakla sen ne kazanıyorsun- Kaymakamımı kaçırmakla sen ne kazanıyorsun- AK Parti'nin il başkanlarını kaçıracaksın veya gelip arkadan kurşunu sıkacak, öldüreceksin. Ondan sonra da 'biz özgürlük ve demokrasi istiyoruz' diyeceksin. Bunun neresi özgürlüktür, bunun neresi demokrasidir'' dedi
Erdoğan, Erciş'te yapımı tamamlanan afet konutlarının anahtar teslim töreninde yaptığı konuşmada, Marmara depreminden bir yıl sonra kalıcı konutlar bir yana ortada konteynerlerin bile bulunmadığını, insanların aradan geçen zamana rağmen çadırlarda yaşam mücadelesi verdiğini hatırlattı.
Kendilerinin ise Van'daki depremin birinci yılında, o gün söz verdikleri bütün konutları bitirip teslim ettiklerini ifade ederek, bu konutların belediyeler tarafından yapılması gereken 20 kilometrelik yollarını da TOKİ'nin yaptığını bildirdi.
Daha sonraki dönemde ihtiyaç duyulan 2 bin 148 konutun inşasının sürdüğünü de kaydeden Erdoğan, 4 ay içerisinde bunların da tamamlanacağını ifade etti.
Erdoğan, şöyle konuştu:
''Toplamda 17 bin 489 kalıcı konut inşa etmiş oluyoruz. Bunlarla kalmadık köylerimizdeki yapıların yüzde 80'ini yeniden yapıyoruz. 9 bin 500 köy evinin ve 3 bin 750 hayvan barınağının yeniden yapılması için çalışmalarımız sürüyor. Köylerde evini, ahırını kendisi yapmak isteyen 5 bin 850 vatandaşımızdan 3 bini inşaata başladı. Köylerdeki ev ve ahır inşaatları için bugüne kadar 29 trilyon ödeme yaptık. Ayrıca az hasarlı olduğu tespiti yapılan 32 bin binanın onarımı için de 40 trilyon ödemede bulunduk. Depremde yıkılan 66 okulumuzdaki bin 15 dersliğin yerine Van'a 2 bin 613 yeni derslik kazandırdık. Depremin yaşandığı günden bugüne kadar Van ve ilçelerimizde yaptığımız hizmetler için harcadığımız rakam 3 katrilyon 600 trilyon.''
Başbakan Erdoğan, Van depremi duyulduğu anda bütün vatandaşların ellerinin uzandığını, buradaki vatandaşlar için duaya kalktığını dile getirerek, ''Gözlerden burada ölen, yaralanan, enkaz altında kalan, mağdur duruma düşen vatandaşlarımız için yaşlar süzüldü. Bin yıllık kardeşliği, bin yıllık beraberliği yıkmak için çalışanlara inat, bütün Türkiye bir olup birlik olup Van''a sahip çıktı'' ifadelerini kullandı.
''Parayı bölücü terör örgütüne aktarıyorlardı''
Başbakan Erdoğan, sadece Türkiye'den değil, dünyanın 35 ülkesinden Van'a el uzatıldığını, yardım yapıldığını ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Benim Vanlı kardeşim deprem enkazı altında kendisine uzanacak eli beklerken, biz bu eli tutup Van'ı ayağa kaldırmanın mücadelesi içindeyken bölücü terör örgütü ve onun uzantıları ne yapıyordu biliyor musunuz- Terör örgütü Van'da, Erciş'te daha deprem enkazının altındaki iniltiler dinmeden hemen öbür tarafta Başkale'de güvenlik güçlerimize saldırmakla meşguldü. Biz çadır kentler, konteyner kentler kurarak vatandaşımızın başını sokacağı hayat alanları oluştururken onlar görevi başındaki polisimizi haince, alçakça arkasından yaklaşıp şehit ediyorlardı. Bölücü terör örgütünün siyasi uzantıları ise belediye başkanları başta olmak üzere terörist cenazesi peşinde koşuyor, belediye garajında teröristler için yas tutuyorlardı. Biz depremzedelerin yaralarını sarmak için uğraşırken onlar bu yarayı kaşıyarak, kanatarak ayrımcılık, propaganda peşinde koşuyorlardı.
Biz çocuklarımız eğitimlerinden mahrum kalmasın diye süratle okulları ayağa kaldırıp her türlü araçla, gereçle donatırken onlar buralara sadece okullarımızı yakmak için yaklaşıyorlardı. Bombalamak için onların yolu buralara uğruyordu. Biz öksüz, yetim kalmış, evini, yuvasını kaybetmiş Vanlı çocuklarımızı sıcak bir yuvaya kavuşturmanın gayreti içindeyken onlar, yardım için gelen yardımları maalesef bölücü terör örgütüne aktarıyorlardı. Avrupa'da, dünyanın değişik yerlerinde Van depremi için para topluyorlardı. Gelen parayı da ne yazık ki bölücü terör örgütüne aktarıyorlardı. Bunların hepsi belgeli.''
''Bunlar sabotaj peşinde''
Başbakan Erdoğan, Van depreminden etkilenen vatandaşların ihtiyaçlarını karşılamak için hastanesiyle doktoruyla gecelerini gündüzlerine katarak çalıştıklarını dile getirerek, şunları kaydetti:
''Onlar, benim hizmet veren doktor kardeşime saldırıyorlardı. Nerede- Hastanede. Biz ülkenin dört bir yanında toplanan yardımları tek bir kuruşuna dahi halel getirmeden burada kullanırken, onlar ise maalesef az önce ifade ettiğimi yapıyorlardı. Bizimle onların farkı bu kardeşim.
Biz sizi niye seviyoruz?
- Vanlı olduğunuz için mi
- Farklı etnik bir unsura sahip olduğunuz için mi?
- Kürt olduğunuz için mi?
- Sadece bizi yaradan Allah'tan ötürü seviyoruz. Yaratılanı yaratandan ötürü seviyoruz. Türkü ile Kürtü ile Lazı ile Çerkezi ile Zazası ile Gürcüsü ile Romanı ile ayırt etmeksizin Allah için seviyoruz. Farkımız bu.''
- Vanlı olduğunuz için mi
- Farklı etnik bir unsura sahip olduğunuz için mi?
- Kürt olduğunuz için mi?
- Sadece bizi yaradan Allah'tan ötürü seviyoruz. Yaratılanı yaratandan ötürü seviyoruz. Türkü ile Kürtü ile Lazı ile Çerkezi ile Zazası ile Gürcüsü ile Romanı ile ayırt etmeksizin Allah için seviyoruz. Farkımız bu.''
''Onun için bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız'' diyen Erdoğan, araya ayrımcılık tohumu atanlara pirim verilmeyeceğine işaret etti.
Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:
''Biz gönüller kazanmaya, dualar yapmaya, hizmet vermeye geliriz. Onlar ise öldürmeye, yakmaya, yıkmaya gelirler. Biz ihya için, inşa için, birlik beraberlik için uğraşıyoruz. Onlar yakmak, yıkmak, bozmak, ayrıştırmak için uğraşıyorlar. Biz yavrularımız için okullar yapıyoruz. Onlar içinde o yavrularımızın olduğu okulları ateşe veriyorlar. Bunları görüyorsunuz değil mi televizyonlarda-
Biz bölge insanına hizmet etsin diye öğretmen, doktor, polis gönderiyoruz. Onlar, bu kamu görevlilerini kaçırmanın, sindirmenin, öldürmenin hain planlarını yapıyorlar. Buraya hizmet vermeye gelen öğretmeni, doktoru kaçırmakla sen ne kazanıyorsun- Kaymakamımı kaçırmakla sen ne kazanıyorsun- AK Parti'nin il başkanlarını kaçıracaksın veya gelip arkadan kurşunu sıkacak, öldüreceksin. Ondan sonra da 'biz özgürlük ve demokrasi istiyoruz' diyeceksin. Bunun neresi özgürlüktür, bunun neresi demokrasidir.''
Başbakan Erdoğan, bunların asla ve asla Kürt vatandaşların sorunlarıyla derdi olmadığını belirterek, ''Onların derdi, sıkıntısı bu değil. Onlar sadece istismar peşinde. Bunlar sadece benim Kürt kardeşimi kullanma peşinde. Bunlar sadece benim Kürt kardeşimi kandırarak dağa götürdüğü çocuklarının kanı üzerinden, acısı üzerinden kendilerine saltanat düzeni kurma peşindeler. Bizler yatırımla, hizmetle, icraatla halkı kucaklamanın derdindeyiz. Bunlar halk mağduriyet, sıkıntı yaşasın diye sabotaj peşinde'' diye konuştu.
Başbakan Erdoğan afet konutlarının anahtar teslim törenine katıldı
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, BDP'yi eleştirerek, ''Kendisine oy veren vatandaşla değil, eli kanlı teröristle kucaklaşan, demokratik siyasete inanmış bir siyasetçi olamaz. Siyaset yapmakla, hizmet vermekle işiniz yok madem parti tabelalarını söküp yerlerine İmralı'ya veya Kandil'e mecburi istikamet gösteren trafik tabelalarını asın'' dedi.
Başbakan Erdoğan, Erciş'te deprem konutlarının teslim töreninde yaptığı konuşmada, yatırımcıların 'Terör gelir de benim fabrikamı yakarsa, bombalarsa' endişesiyle güneydoğu'ya yatırım yapmadığını belirterek, ''Eğer buralarda işsizlik varsa bundan dolayı var. İşte bunun önünü açmak için önce bu bölücü terör örgütü ve uzantısıyla benim Kürt kardeşim arasına duvar örmeli ki buraya yatırımcı rahat gelsin'' değerlendirmesinde bulundu.
Bölgeye yatırımın gelmesi için yapılan çalışmaları anlatan Erdoğan, bölgenin tamamen teşvik uygulaması içine alındığını hatırlatarak, ''Fabrika yapmak isteyene ücretsiz arazi veriyoruz, vergi muafiyeti getirdik. Niye yeter ki gelsinler buralarda fabrika yapsınlar ama buna rağmen korkuyor, buna rağmen gelmiyor. Yatırıma düşman olan hizmete huzura düşman olan sadece ve sadece insana düşmandır. Benim Vanlı kardeşim Ercişli kardeşim biliyorum ki her şeyi çok iyi görüyorsunuz, anlıyorsunuz kim kendisi için çalışıyor, çabalıyor, gecesini gündüzüne katarak gayret gösteriyor kim de her şeyi bozmak için, yıkmak için uğraşıyor bunu gayet iyi müşahede ediyorsunuz'' ifadelerini kullandı.
Bölgedeki BDP'li belediyelerin hizmetleriyle ilgili eleştirilerde bulunan Erdoğan, belediyelerin yapması gereken birçok hizmeti, hükümetlerinin yaptığını dile getirdi. Erdoğan, vatandaşlardan hizmete prim vermelerini, ideolojik yaklaşmamalarını istedi.
''Bizim kalbimizi bir, ne hissediyorsak onu söylüyoruz''
''Biz sizlere efendi olmaya gelmedik, biz sizlere hizmetkar olmaya geldik'' diyen Erdoğan, şöyle devam etti:
''Değerli kardeşlerim Mevlana diyor ki 'Sen bensin işte, ben senim işte'. Biz böyle olacağız. Biz bütün vatandaşlarımızla az önce de söyledim Kürdü, Lazı, Türkü, Çerkezi, Boşnağı, Arabı, Gürcüsü, Zazası bütün kardeşlerimizle biriz, beraberiz. Bizim kalbimizi bir, ne hissediyorsak onu söylüyoruz biz herkesin karşısına gönlümüz elimizde çıkıyoruz. Bizim derdimiz hiçbir ayrım yapmaksızın 81 vilayetiyle 75 milyon insanıyla ülkemizi topyekün kalkındırmak. Bizim derdimiz hiçbir ayrım yapmaksızın, bütün vatandaşlarımızın daha güçlü, daha demokrasiyi yakalamış, daha geniş özgürlük, daha fazla hak hukuk sahibi olmalarını sağlamak. Biz 780 bin kilometrekarelik vatan toprağında huzurlu, güvenli, müreffeh bir hayat yaşamayı arzuluyoruz.''
''Parmakla gösterilen örnek alınan bir Türkiye'ye ulaştık''
Erdoğan, 10 yıllık süreçte Türkiye'de önemli gelişmeler yaşandığını belirterek, şunları söyledi:
''AK Parti iktidarı bunu başardı. 1999 Marmara Depremi'nde bir yılda vatandaşına çadır veremeyen Türkiye'den, 2011 Van Depremi'nde bir yıl içinde kalıcı konutları bitirip teslim eden bir Türkiye'ye geldik. Yasakların esas, özgürlüklerin istisna olduğu bir Türkiye'den, özgürlüklerin esas yasakların istisna olduğu bir Türkiye'ye hep birlikte kavuştuk. Ekonominin ve siyasetin kırılganlığı yüzünden 'hasta adam' muamelesine tabi tutulan bir Türkiye'den, istikrarı, güveni, gücüyle parmakla gösterilen örnek alınan bir Türkiye'ye ulaştık. Bütün bunları sizinle başardık, bütün bunları terör örgütünün sabotaj çabalarına bu yolda önümüze çıkarılan nice engellere rağmen sizlerin desteğiyle başardık. Terör örgütünün de siyasi uzantılarının da onların önlerindeki arkalarındaki güçlerin de bunların gerçekleştirilmesinde hiçbir dahli yok, hiçbir katkısı yok.''
''Biz, sorunların çözümü için siyasi muhatap aradıkça onlar başka yerleri işaret ettiler''
Başbakan Erdoğan, terör örgütünün, siyasi uzantılarının ve onların önlerindeki, arkalarındaki güçlerin yatırımlara hiçbir katkıları olmadığına işaret ederek, şöyle devam etti:
''Bu BDP'liler bırakın Kürt kardeşlerimin haklarını korumayı, kendi partilerinin kapatılmasına engel olacak Anayasa değişikliğine dahi sahip çıkmayacak bir zihniyete sahiptirler. Biz, 'partiler kapatılmasın' diyoruz. BDP, 'partiler kapatılsın' diyerek Meclis'i terk ediyor. Bunları biliyorsunuz. Benim aziz milletimin artık bunlara karnı tok. Bunların sürekli gerilime yol açmaktan, sürekli çatışma görünümü oluşturmaktan, sürekli insanları tahrik edip güvenlik güçleriyle karşı karşıya getirmekten başka bir iş yaptıklarını gördünüz mü- Biz görmedik. Biz, sorunların çözümü için siyasi muhatap aradıkça onlar başka yerleri işaret ettiler. Kendilerine oy veren insanların iradesini değil başka odakların iradesini yansıtmaktan onların güdümünde hareket etmekten başka bir tavır ortaya koymadılar. Kendi iradesine ipotek koyduran, milletin iradesine sahip çıkamaz. Kendisine oy veren vatandaşla değil eli kanlı teröristle kucaklaşan, demokratik siyasete inanmış bir siyasetçi olamaz. Siyaset yapmakla, hizmet vermekle işiniz yok madem parti tabelalarını söküp yerlerine İmralı'ya veya Kandil'e mecburi istikamet gösteren trafik tabelalarını asın, onu asın daha isabetli olur. Hiç değilse bu şekilde milletimiz ne olduğunuzu, ne iş yaptığınızı bilir. Siyasi süreçler için boşuna size yönelmez.''
''Van'ı, Erciş'i daha güzel günler bekliyor''
Başbakan Erdoğan, hizmet üretmeye kararlılıkla devam edeceklerini vurgulayarak, ''Van'ı, Erciş'i daha güzel günler bekliyor. Bu süreci kararlı bir şekilde sürdüreceğiz, ama sizlerle beraber, el ele vereceğiz, omuz omuza vereceğiz. Sizler daha güzel bir Erciş istemiyor musunuz- Daha güzel bir Erciş'te yaşamak istemiyor musunuz- Şu anda gördüğünüz bu güzelliklerin Erciş'in tamamında olmasını istemiyor musunuz- Burada yatırımların daha da artmasını istemiyor musunuz- Aynı şekilde Van'da aynı güzelliklerin olmasını istemiyor musunuz-'' diye konuştu.
İstanbul'da ne varsa Van'da da onun olmasını arzu ettiklerini, bunun için çalıştıklarını ifade eden Başbakan Erdoğan, ''Eğer bugün Van'ın ortasından o geniş yollar geçiyorsa bu yolları belediye yapmadı. Bunları biz yaptık, biz. Van'a bu yakışır dedik. Van Belediyesi, kendisine ait yapması gereken yolu yapmadı. Onu da TOKİ olarak biz yaptık. Niye- Çünkü onlara kalsa zaten milleti susuz bırakıyor. Şimdi biz, onlar susuz bırakıyor diye buna seyirci mi kalalım- Kalmadık. Dedik ki 'biz, buraya suyu da getireceğiz'. Şimdi Şamran suyunu da getireceğiz, başladık. Şu anda 8 kilometresi bitti devam ediyor, 47 kilometre inşallah onu da bitireceğiz'' dedi.
Erdoğan, vatandaşların Kurban Bayramı'nı da kutlayarak, ''Kurban Bayramı'nın milletimiz, İslam dünyası ve bütün insanlık için barışa, sevgiye, kurtuluşa vesile olmasını Allah'tan diliyorum. İnşallah Suriye'deki kardeşlerimin de kurtuluşuna vesile olmasını diliyorum, onların da zaferine vesile olmasını diliyorum. Biz, birliğimizi, beraberliğimizi kimseye kaptırmayalım'' diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, konuşmasının ardından 10 aileye anahtarlarını teslim etti.
Hizmete giren tesislerin toplu açılışını da gerçekleştiren Başbakan Erdoğan, kurdeleyi kesti. Erdoğan, depremzedelere yardımda bulunan aralarında Nazif Zorlu, Serdar Adalı ve Acun Ilıcalı gibi hayırseverlere de plaket verdi. Bu sırada Acun Ilıcalı'nın yoğun alkış alması dikkat çekti.
Erdoğan, daha sonra tören alanının yakınındaki, teslimi yapılan bir eve misafir oldu. Erdoğan, hizmete açılan Atatürk ilkokulu ile ortaokulunu gezerek, incelemelerde bulundu.
Hasan Öymez-Kadir Karakuş-Enes Kaplan-Eda Ay/AA
Yorum Yaz