Beşiktaş'taki tarihi mezarlar açık hava müzesinde sergilenecek
İstanbul’da ilk Türklerin izleri olarak yorumlanan kurgan tipi mezarlar için açık hava müzesi şeklinde koruma ve sergileme kararı alındı.
Beşiktaş'taki metro istasyon kazılarında ortaya çıkan ve İstanbul'da ilk Türklerin izleri olarak yorumlanan kurgan tipi mezarlar için yerinde koruma ve sergileme kararı alındı. İstanbul 3 Numaralı Kültür Varlıkları Koruma Kurulu önerilen projeyi bazı değişikliklerle kabul etti. Metro istasyonunu kullananlar ve istasyon çevresindekiler üstten cam bloklardan mezarları görebilecekler. İBB'den yapılan açıklamada, “Kazı alanında bulunan mezarlar ve buluntuların koruma kurulu kararı doğrultusunda açık hava müzesi şeklinde İstanbulluların beğenisine sunulacaktır” denildi.
İSTANBUL TARİHİ İÇİN ÖNEMLİ
Beşiktaş Meydanı'nda Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın izni ile İstanbul Arkeoloji Müzeleri tarafından sürdürülen tunç çağı mezar kazılarında bugüne kadar kurgan tipi 69 mezar bulundu. Türklerin Tunç Çağı döneminde kurgan tipi mezar kültürü olduğu ve Kavimler Göçü sırasında bu bölgeye yerleştikleri tezi gündeme gelmiş, mezarlıkta yarı hoker (bacaklar karına doğru çekik, bir yanına yatırılmış olarak gömülmesi) ve tam hoker ölü gömmenin yanı sıra kremasyon (yakılarak) tipi gömüler de tespit edilmişti. İlk Tunç Çağı başlangıcı (M.Ö. 3500-3000) olarak nitelendirilen mezar buluntuları İstanbul tarihi için yepyeni bilgileri de beraberinde getirdi. Kazıların sürprizi ise 2 ayrı mezarda bulunan 5 bin 500 yıllık 2 figürin (antik heykelcik) oldu. Bir anne-kız olduğu sanılan 10 ve 7 cm boylarındaki figürinleri ilk kez Hürriyet görüntülemişti.
İBB FİNANSE EDİYOR
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından finanse edilen kazılarda elde edilen buluntular için İstanbul 3 Numaralı Koruma Kurulu'nun 01.11.2018 gün ve 4495 sayılı kararı ile Tunç Çağı dönemine ait mezar kalıntılarının bir kısmının istasyon yapısının üstünde sergilenmesi amacıyla alternatif mimari projeler yapılması kararı verildi. Kararda, mezarların Arkeoloji Müzeleri denetiminde kaldırılarak istasyon çalışmaları bitiminde sergilenmek üzere saklanması da yer aldı.
KALDIRILIP SAKLANACAK
Mimar Yunus Emre Tunçbağ tarafından sergileme alanıyla ilgili projeler çizildi. Koruma Kurulu'na sunulan proje bazı değişikliklerle uygun bulundu. Proje, metro istasyonunu kullanan ve istasyon çevresindekilerin görebileceği gibi bir açık hava müzesi öngörülüyor. İBB'den konuyla ilgili şu açıklamada şunlar söylendi:
“Kabataş-Mecidiyeköy–Mahmutbey metro hattı yapım çalışmaları kapsamında Arkeoloji Müzesi denetiminde gerçekleştirilen kazı çalışmalarında kremasyon tipi mezarlar tespit edilmiştir. 3 Numaralı Koruma Kurulu 25.10.2018 ve 01.11.2018 tarihli kararlarında, mezarların bir kısmının istasyon yapısının üstünde sergilenmesi amacı ile alternatif çalışmalar yapılmasına ve müze denetiminde belirlenen mezarların kaldırılarak istasyon çalışmaları bitiminde sergilenmek üzere saklanmasına karar verilmiştir. İstasyon kazı alanı bölgesinde bulunan mezarlar ve buluntuların kurul kararı doğrultusunda açık hava müzesi şeklinde İstanbulluların beğenisine ve bilgisine sunulması için gerekli projelendirme çalışmaları başlatılmıştır. Kurul onayına müteakip proje uygulanacaktır.”
İKİ ÖNERİ PROJE YAPILDI
Yunus Emre Tunçbağ (Projenin mimarı): Metro istasyonu inşaatı sebebiyle taşınması söz konusu olan mezar yapılarının rölöve-analitik rölöve çalışmalarının tarafımızca hazırlanmasını takiben, taşınması düşünülen mezar yapılarını oluşturan taşlar proje üzerinde numaralandırıldı, taşınma ve depolanma yöntemleri restorasyon-konservasyon raporunda belirtildi. Tespitlerin yapılmasının ardından buluntuların sergileme projesi hazırlanmaya başlandı. Hazırlanan sergileme projesinde, arkeolojik kazı alanı sınırı dikkate alınarak, buluntuların bütünlüğünü mümkün olduğunca koruyacak şekilde, arkeolojik kazı alanı sınırı içinde, metro projesinin tamamlanmasının ardından, istasyon durağının üst kotunu oluşturan kısım sergileme alanı olarak belirlendi. Buluntuların olduğu kısımlar şeffaf, diğer kısımlar masif olarak tasarlandı. 150 cm. derinliğindeki sergileme alanlarının üstlerindeki şeffaf kısımların malzemesi antireflekte cam, masif kısımların kaplama malzemesi ise doğal taş olarak düşünülmüştür. İki öneri projesi düşünüldü. Birinde sergi alanının üstünde yürünebiliyor. İkinci de ise bunun ekstra yük getireceği düşüncesiyle yürümeden izlenebileceği bir proje olacak. Kurulun onayından sonra uygulamaya geçilecek.
Yorum Yaz