Beyoğlu'ndaki eski sinema salonları kapanma tehlikesiyle karşı karşıya!
Emek Sineması'nda yürütülen çalışmalar, eski sinema salonlarının sorunlarını yeniden gündeme getirdi
İstanbul'un tarihi ve turistik mekanlarından Beyoğlu'ndaki Emek Sineması'nda yürütülen çalışmalar, eski sinema salonlarının sorunlarını gündeme getirdi.
Eski sinemalar, seyircinin alışveriş merkezlerindeki (AVM) salonları tercih etmesiyle ayakta kalma mücadelesi verirken, yetkililer, kurtuluşun sinemaseverlerin salonlarına sahip çıkmasıyla mümkün olacağını ifade ediyor.
Atlas Sineması'nın Müdürü Cevdet Pişkin, 1946 yılından beri Beyoğlu'nda faaliyet gösteren sinemada 450, 130 ve 85 kişilik olmak üzere 3 salon bulunduğunu söyledi.
Beyoğlu'ndaki sinemalara ilginin azaldığını, sinemaseverlerin AVM'lerdeki salonları tercih ettiğini belirten Pişkin, ''Biz bakkal olduk, AVM'ler market. AVM'ye giden kişi, her şeyi bulabildiği için filmi de orada seyrediyor. Aslında perde büyüklüğü bizde 12'ye 7 iken, AVM'lerde bundan daha aşağıda. Ses ve görüntü kalitesi bizde de aynı. Ama markete gidince her şeyi bulabildiği için AVM'ler tercih ediliyor'' dedi.
Eskiden Beyoğlu'nda 30 sinema varken, şimdi sayının 4-5'e düştüğünü, Lale, Alkazar, Rüya ve Emek sinemalarının kapandığını, Beyoğlu Sineması'nın da kapanmak üzere olduğunu aktaran Pişkin, sinema biletinden yüzde 8 vergi alırken, devlete yüzde 18 vergi ödediklerini, ayrıca belediyeye de eğlence vergisi verdiklerini, bunların da kendilerini zor durumda bıraktığını anlattı.
''Seyirci ne kadar sinemaya gelirse eski sinemalar da o kadar ayakta durur'' diyen Pişkin, ''Ben 1-2 kişi için film oynatıyorum. Ne kadar ayakta durabilirim ki... Kültür ve Turizm Bakanlığı konuya el atmalı'' şeklinde konuştu.
Bu dönemde Cem Yılmaz'ın son filmi "CM101MMXI Fundamentals", "Celal ile Ceren" ve "Kelebeğin Rüyası" gibi filmlerin ilgi görmesi dolayısıyla haftada 2 bin kişilik izleyeci kapasitesine ulaştıklarını, normal zamanlarda bir haftada 600 koltuğun ancak dolabildiğini dile getiren Pişkin, sinemaseverlerin küçük salonların yer aldığı AVM'leri değil, büyük salonlu eski sinemaları tercih etmesini istedi.
"Doluluk oranı yüzde 20"
Feriye Sineması Müdürü Metin Ergül, 16 Mart 1996'de Umut Sanat'ın yapımcılığını üstlendiği "İstanbul Kanatlarımın Altında" isimli filmle perdelerini açan sinemanın 305 koltuk kapasiteli tek balkonlu salonu olduğunu, 2 yıl sonra da 76 ve 36 kişilik salonlar ilave edilerek film gösterimlerine devam edildiğini söyledi.
Sinemanın 3 Temmuz 2008'de ticari nedenlerden dolayı kapandığını aktaran Ergül, 4 yıl sonra sadece büyük ve balkonlu salonun teknolojik sistemlerle yenilenerek 236 kişilik kapasiteyle 5 Ekim 2012'de tekrar açıldığını anlattı.
Ergül, sinemayı tercih edenlerin yüzde 75'inin kadın sinemaseverler ve öğrenci gruplarının oluşturduğunu kaydetti.
Tek salon olduğu için film seçimlerinin sık elenerek programlandığını, tek salonda haftada 2 film gösterilebildiğini ifade eden Ergül, ''Festival rakamları ile ticari filmlerin rakamlarını toplayıp böldüğümüzde seans başı doluluk oranı yüzde 20'nin altına düşmüyor'' dedi.
"Türkiye'de tek salon işletmeciliği artık tarihe gömüldü. Yeni nesil AVM sinemalarını daha çok sevdi" diyen Ergül, ancak Feriye Sineması olarak tek salonla dayanmaya devam edeceklerini vurguladı.
"Büyük ve ihtişamlı salonları özleyen AVM sinemalarına gitmiyor"
Eski salonların sinema sektöründeki yerinin tartışılamayacağını dile getiren Ergül, ''Eski salanlor, bizlere sinemayı sevdiren salonlar olarak belirli bir müddet ayakta kaldı. Eski salonlardan AVM salonlarına geçiş süreci aslında sinema kültürünün de bir gömlek değiştirme noktası. Büyük ve ihtişamlı salonlarda film seyretmeyi özleyen, AVM'lerdeki o kargaşayı yaşamak istemeyen sinema izleyicileri artık AVM sinemalarına dahi gitmez oldu. AVM sinemaları yeni nesil sinemacılık anlayışı ile işletilmektedir'' dedi.
Feriye Sineması Müdürü Metin Ergül, teknolojik yeniliklerin hem sinema kültürünü hem de sinemacılığı değiştirdiğini ifade ederek, şunları söyledi: ''Teknolojiye yatırım yapamayan sinemalar teker teker kapanacak ve kapanmakta. Bugünden itibaren ülkemize kısıtlı miktarda 35 milimetre kopya geleceğini artık biliyoruz. 35 milimetre kopya üretiminin durma, üretime artık son verilme tarihi ise 1 Ocak 2015. Bu zamana kadar dijital ortama geçemeyen sinemalar film oynayamayacağı için kapanma durumu ile karşı karşıya kalacak. 2D veya 3D formatlı sinemalar çoğaldıktan sonra önümüzdeki yıllarda sinemalardaki perdelerde gözlüksüz 3D film seyretme imkanı doğacak ve daha sonra 3D hologram teknolojisinin yangınlaşması ile oyuncular ve nesnelere sinema seyircisi dokunabilecek. Teknoloji ile beraber sinema kültürü her daim nesiller boyu değişecek. Ancak pelikülün verdiği tat asla unutulmamalıdır.''
İstanbul Kültür ve Turizm Müdürü Ahmet Emre Bilgili de İstanbul'daki eski sinema salonlarının yaşatılmasının önemine değinerek, ''Maalesef AVM'lerdeki sinema salonları daha cezbedici hale geldiği için eski salonlara sinema seyircisi gitmez oldu'' dedi.
İstiklal Caddesi'nde Kültür ve Turizm Müdürlüğü'nün bulunduğu binanın hemen altındaki Atlas Sineması'nın bunun örneklerinden birisi olduğunu ifade eden Bilgili, ''İstiklal Caddesi gibi çok kalabalık bir yerde olmasına rağmen Atlas Sineması bile can çekişiyor'' diye konuştu.
İnsanların artık birkaç işi birden yapmak gibi bir plan içerisinde olduğunu, alışveriş yaparken sinemaya da gidildiğini anlatan Bilgili, artık tek salonların yaşamadığını, izleyicinin bir sinemada bir çok tercih görebilmeyi umduğunu anlattı.
Sinemaseverlerin eski salonlara karşı duyarlı olmasını isteyen Bilgili, AVM salonları değil de eski salonların tercih edilmesi için farkındalık ve duyarlılık oluşturulması gerektiğini vurguladı.
Hanife Sevinç/AA
Yorum Yaz