Binali Yıldırım: 'İmar barışıyla ilgili müracaatlar başlıyor'
Başbakan Binali Yıldırım, Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca düzenlenen "Çevre Projeleri Toplu Açılış Töreni"ne katıldı.
Yıldırım, ATO Congresium'da düzenlenen Çevre Yatırımları Açılış Töreni'nde yaptığı konuşmada, 16 yıllık iktidarlarında çevreyle ilgili hem toplumda farkındalık oluşturmak hem de sanayileşme, teknoloji ve şehirleşme karşısında çevrenin korunmasına yönelik önemli kararlar aldıklarını belirtti.
Çevre ve iklim konusunda ülkelerin bir araya geldiğini, konuştuğunu ama anlaşamadan neden dağıldığını herkesin merak ettiğini ifade eden Yıldırım, "Çevreyi kirletenler ile faturayı ödemesi istenenler aynı ülkeler değil. Sanayileşmiş ülkeler daha çok kirletiyor ama bedel ödemeye geldiği zaman az kirletenlerden daha fazla bedel istiyorlar. Anlaşmazlığın nedeni bu." diye konuştu
Yıldırım, dünyanın Allah'ın bahşettiği, insana hayat veren en büyük varlık olduğuna değinerek, bunu korumakla sorumlu olduklarını söyledi.
Çevre, şehircilik, kalkınma, teknoloji, turizm, tarım, su kaynakları gibi konuların hayatın her safhasını etkilediğine dikkati çeken Yıldırım, çevre sorunlarının da ülkelerin kalkınma ve enerji politikalarına yön verdiğini ifade etti.
Yenilenebilir enerji
Dünya genelinde yaşanan değişimden Türkiye'nin etkilenmemesinin söz konusu olmadığını vurgulayan Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çevre yönetimi konusunda gerekli yasal düzenlemeleri birer birer hayata geçiriyoruz. Enerjiden tarıma birçok alanda ülkemizin gelecek hedeflerine uyumlu çalışmaları yapıyoruz. Yatırımları teşvik eden, istihdamı artıran, kayıt dışılığı azaltan bir vizyon ile hareket ediyoruz. Enerji verimliliğini yaygınlaştırma, yenilenebilir enerji kullanımını artırmak ana hedeflerimizden bir tanesi. Bugün yenilenebilir enerji kaynakları bakımından son 15 yılda yaptığımız yatırımlarla yüzde 34 seviyelerine ulaşmış bulunuyoruz. Enerjide dışa bağımlı bir ülke olarak cari açığın azaltılması bakımından bunun ne kadar önemli olduğu aşikardır."
Yıldırım, konuşması öncesinde sıfır atıkla ilgili sahnelenen tiyatronun çevreye nasıl sahip çıkılması gerektiğini en iyi şekilde anlattığını kaydetti.
"Böyle gelmiş böyle gider diyemeyiz"
Attıkları kontrol altına almanın ve onları geri dönüşümle kazanmanın görevleri olduğunu vurgulayan Yıldırım, şunları söyledi:
"Türkiye olarak bu konuda daha bilinçli adımlar atıyoruz. Bu amaca yönelik sıfır atık projesinden bahsettik. Sıfır atık projesine Başbakanlık olarak destek veriyoruz. Bununla ilgili çalışmaları başlatmış durumdayız. Son Başbakan olarak sıfır atıkla emaneti teslim etmek için canla başla çalışıyoruz. Ankara'dan başlamak üzere bu uygulama etap etap ülkenin her köşesine yayılacak. Milletimizden aldığımız destekle bu yöndeki çalışmalarımızı kararlılıkla sürdüreceğiz. Yaşadığımız şehirler, köyler, kasabalar Rabbimizden bize emanettir. Esasında bu atıklarla sadece geri dönüşüm yapılmış olmuyor, aynı zamanda istihdama katkı sağlıyor, katma değer üretiyor ve ülkenin kalkınmasına da fayda sağlıyor. Hor ve hoyratça kaynaklarımız yok etme hakkına sahip değiliz. Nüfusun artığını, insanların şehirlerde toplandığı ve ilk defa ortaya çıkan birçok sorunun yaşandığı çağdayız. Uzun yıllar yanlış planlama ve ihmal sonucu ekolojik dengesini yitirmiş şehirlerimiz tekrar yaşanabilir hale döndürmek için keskin kararlar almak mecburiyetindeyiz. Böyle gelmiş böyle gider diyemeyiz, eli kolu bağlı duramayız."
24 Haziran seçimleri
Yıldırım, ülke olarak önemli bir seçime gidildiğini, milletin gelecek 5 yılını şekillendireceğini, yeni yönetim sisteminde değişikliğe gideceklerini ifade etti.
Türkiye'nin içinde bulunduğu bölgenin geleceği açısından bu seçimlerin öneminin arttığını anlatan Yıldırım, "Üzerimizde ortaya koyulmaya çalışılan şer planlarını bozmak içim güçlü Meclis ve güçlü liderliğe daha fazla ihtiyaç var. İnşallah bu seçimde milletimizim desteği ile yeni sistemin ilk cumhurbaşkanı olarak Recep Tayyip Erdoğan'ı seçeceğiz. İstikrar sürsün, Türkiye büyüsün, hedefimiz doğrultusunda güçlü Meclis ile de yolumuza devam edeceğiz. 24 Haziran'dan sonra Meclis'in rolü daha da artıyor. Çünkü artık yasaları Meclis yapacak. Cumhurbaşkanlığı bütçe dışında kanun teklifi veremeyecek. O yüzden Meclisin güçlü olması icranın daha etkin çalışmasına da katkı sağlamış olacak. Yürütme daha demokratik bir siyasetle Türkiye'nin gelecek hedeflerini daha kolay sağlamış olacak." diye konuştu.
Yıldırım, yeni dönemde çevre sorunları ve iklim değişikliğine karşı tedbirleri sürdürmenin gelecek kuşaklar adına bir sorumluluk olduğunu aktardı.
AK Parti'nin seçim beyannamesinde çevre hassasiyetine uygun kalkınma planlarıyla ülkenin her zerresini kuşatacak projelerin yer aldığını vurgulayan Yıldırım, şunları kaydetti:
"Atık su arıtma ve entegre katı atık yönetim hizmetini yeni dönemde şehirlerde yaşatan tüm vatandaşlarımız öncelikli olmak üzere 81 milyon nüfusun yaşadığı her yere yaygınlaştıracağız. 50 milyon vatandaşımız katı atık ve arıtma hizmetinden yararlanıyor. Bunu nüfusun tamamına taşımak için gerekli çalışmaları yapıyoruz. Melen ve Yeşilçay Projeleri ile İstanbul'un Gerede Projesi ile Ankara'nın Düzbağ Projesi ile Gaziantep'in 50 yıllık ilave su ihtiyacını karşılamış olacağız. Ergene Havzası Eylem Planı'nda çalışmalarımız kararlılıkla devam edecek. Yeni dönemde orman alanlarının büyüklüğünü artırmaya devam edeceğiz ve toplam orman alanımızı 233 milyon dekara çıkaracağız. Şehircilik konusunda geçtiğimiz dönemde bir çok atılımı gerçekleştirdik. Tarihimizden aldığımız ilhamla insanı daima şehrin aynası olarak gördük. Bunun için insanı merkez alan kültürün, sanatın yeşilin vazgeçilmez parçaları odluğu şehirlere önceliğimizi artıracağız."
Yıldırım, İstanbul başta olmak üzer marka değeri yüksek şehirleri küresel cazibe merkezi haline dönüştüreceklerini söyledi.
Yeni yasama döneminde yerel yönetimlere yönelik değişikliği öncelikli olarak Meclise sunacaklarını anlatan Yıldırım, "Belediye meclislerinin denetim yetkisini artırıp, hesap verilebilirliği daha da güçlendireceğiz. Büyükşehir belediyeleri de akıllı kent ve akıllı trafik uygulamalarını daha da yaygınlaştıracağız. Yerel yönetimlerin alt yapı projelerine daha fazla kaynak ayıracağız." dedi.
İmar barışı düzenlemesine değinen Yıldırım, bu düzenleme ile vatandaşların yıllardan beri devam eden köklü ve kangren haline gelmiş önemli bir sorununu gündemden çıkardıklarını bildirdi.
Yıldırım, şöyle konuştu:
"13 milyona yakın hanenin, iş yeri, konut gibi büyük bir kitleyi ilgilendiren imarla ilgili bu sorun son yaptığımız düzenleme ile inşallah tamamen ortadan kalkmış olacak. Bu bir milat olacak. Bir çizgi çekilecek ve bundan sonra da bu gibi teşebbüslere izin verilmeyecek. Bu konuda duyarsız davranan yerel yöneticiler olursa, görevini layıkıyla yapmayan olursa bunlar çok ağır bedeller ödeyecek. Yasada buna imkan veren düzenlemeler yaptık. 8 Haziran itibariyle imar barışıyla ilgili müracaatlar resmen başlıyor. Yönetmelik düzenlemesi de hazırlandı, bugün yarın hazırlanmış olur ve cuma gününden itibaren Bismillah deyip vatandaşlarımız, gerek e-devlet üzerinden, yani internet üzerinden müracatlarını yapabilecekler, tercih etmeyenler ise bulundukları şehrin, ilçenin çevre şehircilik birimlerine müracaat ederek bu işlemi yaptırabilecek."
İşlemlerin 31 Ekim 2018'e kadar süreceğini belirten Yıldırım, vatandaşlardan müracaatlarını geciktirmeden yapmalarını istedi.
Başvurunun ardından yapılan değerlendirmelerle mahrumiyetlerin ortadan kalkacağına işaret eden Yıldırım, mahrumiyetlerin ne olduğunun ise yasada bütün detaylarıyla yazılı olduğunu dile getirdi.
Yıldırım, düzenlemede sadece, bir vatandaşın arazisine gidip de haksız yere bir bina yapılmışsa ona çare olmadığını vurguladı.
Yeni dönemde şehirleri kentsel dönüşüm projeleriyle çok daha güzelleştireceklerini aktaran Yıldırım, bu yasanın kentsel dönüşümü önünü açtığını da söyledi.
Yıldırım, "Dolayısıyla bütün bu zorlukları sadece ve sadece milletimize güvenerek, milletimizden aldığımız güçle aşıyoruz, aşacağız. Yeni sistem demokrasimizi daha da güçlendirecek. 16 yıllık kazanımımızı kalıcı hale getirecek. Güçlü iktidar, güven ve istikrar sürekli hale gelecektir." dedi.
Başbakan Yıldırım, Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki ile ekibine yaptıkları hizmetlerden dolayı teşekkür etti.
İstanbul- Halkalı-Kapıkule hızlı treninin yapımı
Bu projelerin bazılarında AB destekleri olduğunu aktaran Yıldırım, şunları kaydetti:
"Dolayısıyla değerli dostumuza, AB Altyapıdan sorumlu komisere katkılarından dolayı da teşekkür ediyorum. Az önce bana bir müjde verdi, benim başladığım bir projeydi. İstanbul- Halkalı-Kapıkule hızlı treninin yapımını biz AB ile müşterek yapmaya karar verdik. Yüzde 25'ini biz karşılayacağız, yüzde 75'i AB fonlarından karşılanacaktı. Uzun süre bu görüşmeler devam etti, çok değerli katkıları ile sona geldik, 2 hafta içinde ilana çıkıyoruz. Hayırlı uğurlu olsun. İstanbul-Edirne hızlı trenine de kazmayı inşallah bir iki ay içerisinde vurmuş olacağız. Böylece Avrupa ile hızlı tren hatlarımızı hem Anadolu'da hem de Balkanlar'da devam ettirmiş olacağız."
Yorum Yaz