BRN Mimarlık’tan çevre dostu, akıllı otopark!
BRN Mimarlık’ın tasarladığı İzmir Otomatik Otopark, insansız mekanik kurgunun tasarıma yansımasını estetik bir dille vurguluyor.
Türkiye'nin birçok kentinde, birbirinden farklı fonksiyonlara sahip projeler üreten BRN Mimarlık'ın tasarladığı İzmir Otomatik Otopark, insansız mekanik kurgunun tasarıma yansımasını estetik bir dille vurgularken, sürdürülebilir tasarım kriterleriyle ve kent dokusuna olan uygunluğuyla da dikkat çekiyor.
Farklı ölçeklerde mimari ve iç mimari projeler geliştiren BRN Mimarlık'ın İzmir Büyükşehir Belediyesi için tasarladığı insansız tam otomatik otopark yapısı, kentin en hareketli noktalarından birinde yükselen 11 katlı bir makine olma özelliği taşıyor. İzmir Otomatik Otopark, insan ölçeğinden farklı geliştirilen nitelikleri, mekanik aksamların tasarım kriterlerine dahil edilmesiyle elde edilen modern yaklaşımları ve sürdürülebilirlik konusundaki duyarlılığıyla fark oluştururken, kentin ritmine uyum sağlayan detaylarıyla da çevresinin mekânsal psikolojisine uyum sağlıyor.
BRN Mimarlık kurucusu Mimar Baran Uyan, İzmir Otomatik Otopark'ın, kentte yer aldığı lokasyonla kurduğu görsel ilişkisini, “Gündüz birçok kent sakininin hastaneler, sağlık birimleri ve iş yerlerini ziyaret ettiği, gece ise konut işlevinin yoğun kullanıcılarına ve eğlence sektörüne hizmet eden ve ayrıca İzmir Fuarı'na yakın bir bölgede yer alıyoruz. 24 saat boyunca birçok ziyaretçiyi ağırlayan ritmi yüksek bir bölgede, dolaşımı yüksek bir ‘makine' tasarlarken, bu hareketliliğe uygun olarak yapı kabuğunun hem mekanik etkiyi güçlendirmesine ama yabancılaşmamasına, hem de simetrik olmayan ve devinimi hissettirecek nitelikte olmasına özen gösterdik” şeklinde yorumluyor.
Kentin ritmini katlara taşıyan yapı...
BRN Mimarlık, İzmir Otomatik Otopark'ın tasarımında, bu tür yapıların niteliği gereği uygulanması gereken, insanlarla araçların birbirlerinden ayrıldıkları ve tekrar buluştukları noktaya kadar hiç karşı karşıya gelmemeleri ilkesini baz almış. Bunun sonucunda, sürücülerin yalnızca araçlarıyla ulaştıkları bir güzergâhtan geçiş sağlayabilecekleri araç park odalarından, yalnızca yaya olarak kullanılabilen bir çıkış koridoruna ve ardından giriş-çıkış salonuna geçmeleri hedeflenmiş. Ayrıca gerektiğinde insanların güvenli koşullarda içeride bulunmasına yönelik (servis, bakım hizmetleri, acil müdahaleler, itfaiye hizmetleri vb.) koşullara da özen gösterilmiş.
Ana işlevsel kurgusu, araç ve yaya girişi-çıkışı üzerine konumlandırılan İzmir Otomatik Otopark'ın yalnızca zemin katı insanların kullanımına açık olacak şekilde tasarlanmış. Bu yüzden bina girişinde bulunan holde mümkün olan en dingin renk tonları kullanılmış ve bu bölümün dış mekanla olan bağını kuvvetlendirmek için sokağa en saydam açılım sağlanmış. İçerideki mekanik hareketleri hissettirebilmek amacıyla da iç mekân yer yer yırtıklarla cepheden gösterilmiş ve kentin ritmi üst katlara da taşınmış. Yapının yer aldığı bulvarın yeşil dokusu, lobi üzerindeki gölgelendirme saçağının üzerine bitki bahçesi olarak taşınmış. Böylece kent kullanıcısının göz hizasında yeni bir yeşil bitki çizgisi oluşturulmuş ve bu saçak sayesinde güçlü akşam güneşinin iç mekâna girmesi ve iklimlendirme maliyetleriyle, enerji tüketiminin artması engellenmiş. Cephe kurgusunda kullanılan kompozit panellerde ve reflekte cam oranında ise İzmir'in sıcak iklimi, otopark sisteminin dışarıdan algılanabilirliği ve şehir dokusuna uygunluğu gibi parametreler belirleyici olmuş.
BRN Mimarlık, 11 değişken yükseklikte kat düzleminin yer aldığı ve tamamında çelik strüktür kullanılan İzmir Otomatik Otopark'ta, mekanik etkinin soğuk algısını kırmak için kent dokusuna yabancılaşmayan ama gövdesiyle kendini var edebilen, ana kullanıcı profili makineler olan, farklı bir yapı ortaya koymuş. Toplam 280 araç kapasiteli tam otomatik otoparkta, yapının kullanılabilirliği açısından döşeme sistemi yer almamış ve yapının kat yükseklikleri bir arabanın sığabileceği kadar belirlenmiş.
Yorum Yaz