Çanakkale Biga’daki Hotel MRG, Kaz Dağları’nda turisleri ağırlıyor
Çanakkale Biga’daki Hotel MRG, konuklarını geçmişe doğru yolculuğa çıkarıyor
Alanyalı bir kereste tüccarının 1800'lerin sonunda Biga'ya göç etmesinin ardından yaptırdığı tarihi konak, bugün farklı noktalardan gelen konuklarını hem geçmişe doğru bir yolculuğa çıkarıyor hem de Kaz Dağları'nın egzoza, gürültüye bulanmamış havasıyla alternatif bir tatil rotası çiziyor. Üç kuşağın bir arada büyüdüğü tarihi yapı, Mehmet Rüştü Efendi'nin kızı Nazmiye Gürkaynak'ın vefatının ardından oğlu Prof. Dr. Mehmet Rüştü Gürkaynak tarafından revone ediliyor. Yedi yıl süren renovasyon sonunda, “Hotel MRG” adını alan konak, 2000'de ziyaretçilerine kapılarını açıyor. Bu 3 yıldızlı otel, Mehmet Efendi'nin ismini taşıyan torunu tarafından işletiliyor. Biri ahşap konak olmak üzere otelin M, R ve G adlı binalarında 53 adet oda ve iki süiti bulunuyor. 25 kişiye istihdam sağladıklarını anlatan Prof. Dr. Gürkaynak, “MRG'nin fiziksel ve tarihi özellikleriyle ‘biricik' olduğunu düşünüyoruz. MRG, trafik gürültüsünden tamamen arınmış dingin ortamıyla, yeşil bahçesiyle, farklı binalardaki mekanlar arasında gezme olanağı ile küçük kentin ortasında bir saklı vaha” dedi. Konağın otele dönüştürülmesi hikayesini anlatan Gürkaynak, “Ahşap konağın özgün mimarı, Gelibolulu Tahsin Ağa. Ahşap tavanlı birinci kat Ermeni ustalar tarafından yapıldıktan sonra araya giren iki yılın ardından, üst kat Rum ustalar tarafından bitirilmiş. Bu nedenle iç tasarım farklılıkları var. Konağın renovasyonunda ve R ve G binaların yapımında, İstanbul'dan gelen mimar Cem Bender ve Biga'da yaşadığı için gidişatı her an kontrol eden mimar Canan Çapalov ile çalıştık. Konağın, bugün ‘Çay Salonu' dediğimiz geniş sofası, evi yapmış ve evde yaşamış olanların, kimileri saray çıkması olan eşyalarını da barındırıyor. MRG'de, ‘eskinin, aile yadigarlarının' yanına ‘yeni'yi eklerken, büyük özen gösterdik” diye konuştu.
“Mutfak konseptimiz, yerel ürünlerle uluslararası teknikleri birleştiren bir füzyon mutfağı” ifadelerini kullanan Gürkaynak, “Akdeniz yemeklerini mutfağımıza taşıyoruz. Çin, İtalyan, Amerikan ve zaman zaman da başka ülke mutfaklarından örnekler hazırlıyoruz. Bahçemizin güllerinden yaptığımız reçelin yanı sıra, özel yapım keçi peynirlerini de misafirlerimizin beğenisine sunuyoruz” bilgisini verdi. Biga'nın en çok tercih edilen otelleri arasında yer aldıklarının bunun nedeninin de iyi hizmet ve kaliteden ödün vermemek olduğunu vurgulayan Gürkaynak, “Burası İstanbul'da bile olsa kıskanılacak bir mekan. Konuklarımıza sunduğumuz hizmeti, dahi iyi seviyelere taşıyarak ve çeşitlendirerek yolumuza devam edeceğiz. En önemli hedefimiz bu” dedi.
Hülya Keskin /Dünya
Yorum Yaz