Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, tıbbi atıkları yakma zorunluluğu getiriyor!
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, 2014 yılı itibarıyla günlük 10 tonun üzerinde tıbbi atık oluşturan illere yakma tesisi kurma zorunluluğu getirecek
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, 2014 yılı itibarıyla günlük 10 tonun üzerinde tıbbi atık oluşturan illere yakma tesisi kurma zorunluluğu getirecek.
Geçen yıl, ülke genelinde 83 bin ton tıbbi atık toplanırken, bu yıl bu rakamın 100 bin tona ulaşacağı tahmin ediliyor.
Türkiye'de bir yakma ve 34 sterilizasyon tesisiyle 79 ilde tıbbi atıklar bertaraf ediliyor. Büyükşehirlerden Adana, Bursa, Eskişehir, Gaziantep, Konya, Kocaeli, Kayseri, Mersin, Samsun, Sakarya ve Trabzon'da sterilizasyon, Kocaeli'nde de bir yakma tesisi bulunuyor.
Yönetmelik 2014'te yürürlüğe girecek
Bakanlık, yakılarak ya da sterilizasyon tesislerinde işleme tabi tutulup, düzenli depolanarak bertaraf edilen tıbbi atık konusunda yeni bir uygulama hazırlığına başladı.
İçerdikleri tehlikeli kimyasallar, toksinler ve radyoaktif maddelerle insan ve çevre sağlığı açısından büyük risk taşıyan tıbbi atıkların bertarafı konusunda hazırlanan yönetmelikle büyükşehirlerde yakma tesisleri bulundurulması zorunlu hale getirilecek.
İnsan sağlığı açısından risk oluşmaması için hazırlanan yönetmelik, 1 Ocak 2014 tarihinde yürürlüğe girecek.
İstanbul, Ankara, Aydın, Balıkesir, Denizli, Hatay, Malatya, Manisa, Kahramanmaraş, Mardin, Muğla, Tekirdağ, Şanlıurfa ve Van yakma tesisi bulunmayan ve 2014 yılına kadar kurması gereken büyükşehirler arasında bulunuyor.
Tıbbi atık bertarafı çok önemli
Çevre Yönetimi Genel Müdürü Mehmet Baş, tıbbi atıkların, sağlık kuruluşlarında teşhis, tedavi ve bakım hizmetleri sonucu oluştuğunu söyledi.
Tıbbi atıkların, bertaraf edilmediğinde ciddi sonuçlar doğurabildiğine işaret eden Baş, şöyle konuştu:
''Tıbbi atıklar diğer atık türlerinden daha fazla oranda yaralanma ve daha yüksek oranda enfeksiyon riski taşıyor. HIV, Hepatit A, Hepatit B, Hepatit C virüsleri gibi pek çok mikroorganizma tıbbi atıklar vasıtasıyla bulaşıyor. Ayrıca, sağlık kuruluşlarında antibiyotiklere ve kimyasal dezenfektanlara dirençli bakterilerin bulunması, kötü yönetilen tıbbi atıklardan kaynaklanan tehlikeleri daha da artırıyor.''
Baş, tıbbi atıkların yetersiz ve uygunsuz toplanmasının, ciddi halk sağlığı sonuçları oluşturduğu gibi çevre üzerinde de olumsuz etkiler yaptığını ifade etti.
İnsan ve çevre sağlığının korunması için şart
Bu nedenle güvenli tıbbi atık yönetiminin, insan ve çevre sağlığının korunmasında önemli olduğunu dile getiren Baş, şunları kaydetti:
''Sağlık kuruluşlarında başta doktor, hemşire ve hastane personeli olmak üzere hastalar, hasta ziyaretçileri, çamaşırhane çalışanlarıyla atık toplayıcıları, taşıyıcıları ve bertaraf tesislerinde çalışanlar risk altındaki kişilerdir. Bu kişilerin tıbbi atıkların sebep olabileceği enfeksiyonlardan hem kendilerini hem de çevreyi korumaları için enfekte ve patolojik atıkları kırmızı tıbbi atık torbasına, kesici delici atıkları özel kutularına atmaları gerekmektedir. Bununla birlikte mutlaka tıbbi atıklar lisanslı araçlarla toplanmalı, yakılarak veya sterilizasyon işlemine tabi tutularak zararsız hale getirilmelidir. Tıbbi atıkların yakılarak bertaraf edilmesiyle düzenli depolama alanlarına gidecek atık miktarı azalacağından bu uygulama büyükşehir belediyesinin düzenli depolama alanının ömrünü de uzatacaktır.''
Duygu Can/AA
Yorum Yaz