maritbet girişmaritbet
DASK'ta biriken parayla kentsel dönüşüm hızlanabilir!

DASK'ta biriken parayla kentsel dönüşüm hızlanabilir!

Türkiye Gazetesi'nde Necmi Çiçekçi tarafından hazırlanan Emlak&Trend sayfasında bu hafta DASK'ta biriken primlerle kentsel dönüşüm ve depreme dayanıklı binaların inşasının yapılabileceği konusu ele alındı.

1999 depremi sonrası hayata geçirilen Doğal Afet Sigortalar Kurumu (DASK), ülkemizde yaşanacak deprem felaketlerine karşı büyük bir güvence sağlıyor. Dev sermaye yapısı ve hızlı aksiyon alabilme yeteneği ile dünyaya örnek oluyor. Son verilere göre yalnızca bu yılın ilk 8 ayında 6.8 milyon yeni poliçenin üretildiği ve 7.6 milyar liralık yeni kaynak oluşturulduğu görülüyor.

Bu kaynağın deprem olmadan bir değere dönüştürülmesi; kentsel dönüşüm ve sosyal konut üretiminde kullanılması, güçlendirme kredileri ve buna benzer kampanyalarla nitelikli hale getirilmesi büyük önem taşıyor. Böylece olası depremlere daha güçlü cevap verilebileceği ve önlemlerin artırabileceği bir gerçek…

17 Ağustos 1999 Gölcük depremi üzerinden 25 yıl geçti. İstanbul’u da etkileyen büyük felakette, 18 bin 373 kişi hayatını kaybetmiş, 48 bin 901 kişi de yaralanmıştı. Yıkıcı deprem nedeniyle 600 binden fazla kişi evsiz kalmıştı. 1999 depremine kadar ülkemiz yakın tarihte bu denli büyük bir yıkım yaşamamıştı. Depremin üzerinden 1 yıl geçmiş ve Resmi Gazete’de yayınlanan bir kararname ile Doğal Afet Sigortalar Kurumu faaliyete geçmişti. İlk poliçesini 27 Eylül 2000 tarihinde üretti. Kurumun amacı, depremler nedeniyle oluşacak maddi hasarların karşılanması ve binaların teminat altına alınması idi. DASK poliçeleri zorunlu olmasına rağmen uzun bir süre rağbet görmedi. Ne zaman ülkemizde bir deprem yaşansa poliçe üretimi adeta uçtu. Gelinen noktada DASK dünya çapında bilinen ve mali gücü ile yaşanan deprem felaketlerine anında çözüm üreten bir kurum haline geldi.

MİLYARLIK DEV FON

2002 yılında sadece 2 milyon 128 bin adet poliçe üren DASK’ın kasasında 65 milyon 756 bin lira varken, bugün bu rakamlar katbekat yükseldi. Bu yılın ocak-ağustos döneminde 6 milyon 849 bin poliçe üreterek kasasına 7 milyar 669 bin lira koymayı başaran kurum, büyük bir sermaye yapısına ulaştı. Ülkemizdeki toplam sigortalı konu sayısı ilk kez 11.3 milyonu aştı ve sigortalılık oranı yüzde 57 seviyesine ulaştı. DASK kurulduğu günden bu yana; Van, Elazığ, İzmir ve son olarak 11 ilimizi etkileyen Kahramanmaraş depreminde yaraların sarılması için ciddi efor sarf etti. Elindeki büyük sermayeyi hasarların karşılanması için kullandı. Tüm yapılanlara rağmen kurumun elinde bugün itibariyle 10 milyar liranın üstünde birikim bulunuyor. Bu haftaki sayfamızda bu mali gücün, yalnızca deprem durumlarında değil, deprem öncesi de nitelikli yatırıma çevrilebileceğini işleyeceğiz…

Kentsel dönüşüme yeni kaynak olabilir

Türkiye'de 36 milyon bağımsız birim, 31 milyon konut var. Bunun da yaklaşık 6 milyon bağımsız birimi risk altında, 2 milyonunun acil dönüşüme girmesi gerekiyor. Bu rakamın 1.5 milyonu İstanbul’da yer alıyor. Üstelik İstanbul’da deprem anında dakikalar içinde yıkılacak 600 bin konut bulunuyor. Bu konutların hızla dönüştürülmesi gerekiyor. Bunun için de ciddi bir kaynağa ihtiyaç var. Hükümet bu konuda oldukça başarılı bir performans sergiliyor. 2012'den bugüne kadar bakanlık ve özel sektörle birlikte İstanbul'da 300 bin, Türkiye genelinde 3.2 milyon konutun dönüşümünü sağlandı. Ancak dönüşüm hızlanması için gerekli kaynak aktarımının artması şart. Gerek sektör temsilcileri gerekse de şahsi görüşüm bu kaynağın DASK bütçesinden kullanılması taraftarı…

Olası depremlere karşı önlem alalım

Deprem kuşağında bulunan ülkemizde dönüşüme ihtiyaç duyan milyonlarca konut bulunurken, sosyal konut ihtiyacı da artıyor. Olası bir deprem durumunda yeni konut ihtiyacının artacağı gerçeğinden yola çıkılarak, DASK bütçesinin yeni konut yapımına aktarılabilmesi doğru bir seçenek olarak masada duruyor. Bu dev mali bütçenin daha nitelikli hale gelmesi adına, yeni konut üretimine çevrilmesi hem ülke adına hem de olası deprem durumunda barınma krizine çözüm olması adına büyük önem taşıyor. Keza Kahramanmaraş depreminde bunu acı bir tecrübe ile yaşadık. Hükümetin cansiperane şekilde yeni konut üretimine başlaması ve binlerce konutu teslim etmesi dünyaya örnek oldu. Şimdi de bu DASK bütçesi ile yeni konutların üretilmesi, olası bir deprem durumunda ihtiyaca anında cevap vermesi anlamına geliyor.

Yeni kampanyalarla dönüşüm hızlanabilir

Hükümet olası depremlere karşı birçok projeyi hayata geçirdi. Bunlardan biri de ‘Yarısı Bizden’ kampanyası oldu. Vatandaşlarımız bu kampanyaya ciddi ilgi gösterdi. Kampanyaya milyonlarca başvuru yapıldı ve binlerce kişi katılmaya hak kazandı. İlgili bakanlıklar bu ilgi üzerine kampanyada tarih sınırını kaldırdı. Bu ve bunun gibi projelerin çoğaltılması yemi kaynakların devreye girmesi ile mümkün olacaktır. Dönüşüm ya da güçlendirme kredisi gibi projelerin ülke genelinde daha yaygınlaşması ve hızlanması adına DASK’ta bulunan kaynağın devreye alınması doğru bir adım olacaktır. Kaynağın kamu bankaları aracılığıyla vatandaşlara aktarılması konutların mevcut dönüşüm hızını artıracaktır.

En az poliçe yapılan bölge Karadeniz

DASK verilerine göre, bugün her iki evden biri zorunlu deprem sigortasına (ZDS) sahip. Türkiye genelinde zorunlu deprem sigortası (ZDS) poliçesi 11,3 milyonu aştı ve sigortalılık oranı yüzde 57 seviyesine ulaştı. Marmara Bölgesi, yüzde 64 sigortalılık oranıyla ilk sırada yer alırken onu yüzde 57 ile Ege Bölgesi izledi. Sigortalılık oranı İç Anadolu’da yüzde 51, Doğu Anadolu’da yüzde 59, Akdeniz’de yüzde 54, Güneydoğu Anadolu’da yüzde 50 ve Karadeniz’de yüzde 45 civarında. Sağlanan finansal güvencenin tüm vatandaşlara ulaşması, DASK’ın en büyük hedefi. Bu güvencenin etkin ve güçlü olması da önem arz ediyor.

Teminatlar düşük kalıyor, artırılmalı

1 Ocak 2024’ten itibaren DASK’ın zorunlu deprem sigortası kapsamında verdiği teminatlar iki katına çıktı. Bu kapsamda, sigorta bedeli hesabına esas metrekare bedeli betonarme binalar için 3 bin 16 liradan, 6 bin liraya; diğer yapılarda ise 2 bin 80 liradan, 4 bin liraya yükseldi. DASK’ın bir konut için vereceği en yüksek teminat tutarı da 640 bin liradan, 1 milyon 272 bin liraya çıkarıldı. Buna göre 2024 başından itibaren 100 metrekare bir konuta DASK’ın vereceği teminat 600 bin lira oldu. 200 metrekare bir konut için DASK’ın vereceği teminat tutarı ise 1 milyon 200 bin lira oldu. Ancak mevcut ekonomik koşullarda 1 milyon 272 bin liraya yeni bir ev yapmak veya almak mümkün değil. Bu nedenle toplumda primlerin ve teminatların artırılması yönünde bir talep bulunuyor.

KONUT ALIMI İÇİN EN DOĞRU ZAMAN

Konut fiyatlarında pandemi ile başlayan fiyat artışları, 2023 yılının ikinci yarısı itibariyle hızını kesti. 2024 yılı itibariyle de gerilemeye başladı. Merkez Bankası'nın açıkladığı Konut Fiyat Endeksi, temmuz ayında bir önceki aya göre yüzde 0.9, yıllık yüzde 38.7 yükseldi. Bu, Eylül 2021 tarihinden bu güne kaydedilen en düşük artış oldu. Konut fiyatları reel olarak ise yüzde 14.3 düşüş gösterdi. Bu senelik reel gerileme serisi şubat ayından itibaren 6 aydır sürüyor. Böylece konut fiyatlarındaki artış, bu sene enflasyon artışının altında kalmaya devam ediyor. 

DEĞER ARTIŞI OLACAK

Fiyatların alım fırsatı verdiğini söyleyen uzmanlar “Yatırımcılar son dönemde, kiradan elde edecekleri gelirin düşük olacağı endişesiyle gayrimenkullerini satarak parasını mevduatta tutma eğiliminde. Şu unutulmamalıdır ki konut yatırımı yaptığınızda sadece “pasif gelir” olarak adlandırılan kira geliri elde etmezsiniz, aynı zamanda konutunuzun değeri artmaya devam eder. Ancak faiz geliri paranızı sadece enflasyona karşı korur. Bu nedenle konut fiyatları düşmüşken, alım yapmak en doğru yatırım olarak öne çıkıyor” diyor.

İlan düzenlemesinin kapsamı genişliyor

Türkiye Emlak Müşavirleri Federasyonu Başkanı Hacı Ali Taylan, doğrulanmış ilan düzenlemesiyle yalnızca emlak portalları değil, sosyal medya platformlarından yayımlanan gayrimenkul ilanlarının da denetleneceğini ifade etti. Taylan yaptığı açıklamada “Bakanlık bu platformları da inceleyecek ve kaçak gayrimenkul ilanları verilmesinin önüne geçecek. Her ilan doğrulanmış olarak servis edilmek zorunda olacak. Böylece tüketicileri mağdur eden ve manipülasyonlara sebep olan ilanlar tamamen ortadan kalkmış olacak. Öte yandan düzenlemede ada, parsel bilgisinin emlak portalında herkese açık olmasına ilişkin bir hüküm vardı. Bu durumun sektörde faaliyet gösteren kişiler açısında bazı mağduriyetlere sebep olabileceğini yetkililere ilettik. Onlar da konuyla ilgili çalışma yapacaklarını belirttiler. Biz sektör olarak, çalışmalardan dolayı Ticaret Bakanlığına teşekkür ediyoruz" dedi.

Hazine’ye tapudan dev gelir

Tapu dairelerinde ilk 7 ayda 10 milyon 4 bin 948 işlem yapılırken, gayrimenkul satış sayısı 1 milyon 490 bin 497 olarak gerçekleşti. Aynı dönemde satış işlemlerinden elde edilen tapu harç geliri ise 40 milyar 712 milyon lirayı geçti. Uzmanlar ayrıca tapuda gerçek beyanın önemli olduğuna değinerek “Alıcı ve satıcıların cezalı tarhiyatla karşılaşmamaları için, tapuda yapılacak gayrimenkul devir ve iktisap işlemlerinde gerçek alım-satım bedelini beyan etmeleri, ayrıca beyan edilen bu bedelin devre konu gayrimenkulün emlak vergisi değerinden düşük olması durumunda emlak vergisi değeri üzerinden harç ödemeleri gerekmektedir. Beyan edilen devir ve iktisap bedelinin gerçek durumu yansıtmadığının veya emlak vergisi değerinden daha düşük bir bedel üzerinden harç ödendiğinin tespit edilmesi halinde, eksik ödenen harç yüzde 25 vergi ziyaı cezası ile birlikte alıcı ve satıcıdan tahsil edilebilir” dedi.

  • Etiketler:

Yorum Yaz