Dedeman Grubu Kaniş-Karum kazısına maddi destek sağlıyor!
Kayseri, kültür turizmine kapılarını Kültepe ile açmaya hazırlanıyor. Kültepe, adını Asur Ticaret Kolonileri'nin başkenti Kaniş - Karum'dan alan tarihsel bir zenginlik. Bu zenginliği dünyaya açmak için bir dizi çalışma başlatıldı. Kazılara, kamudan sonra bir destek de Dedeman Grubu'ndan geldi. Artık denilebilir ki, Kayseri yakın bir gelecekte kültür turizmine Kaniş-Karum'la"merhaba" diyecek
Kültepe, kentin hemen yanı başında, etrafını tarım alanlarının kuşattığı görkemli bir zenginlik 1948'den beri bilimsel kazılar yapılıyor Kültepe'de... Kazıldıkça, yerin derinliklerinden tarih çıkıyor, kültür fışkırıyor sürekli. Prof. Dr. merhum Tahsin Özgüç başlatmış kazı çalışmalarını orada. Sonra öğrencisi Kutlu Emre'ye gelmiş sıra. Şimdi de ayni misyondan Prof. Dr. Fikri Kulakoğlu yürütüyor kazıları...
Prof. Dr. Emre, kazılara ömrünü vermiş bir bilim kadınımız. Kültepe için, "Anadolu'nun tarihi Kültepe ile birlikte yazıldı. Zira dünyada ilk yazılı tabletler Kültepe'de bulundu. MÖ'si 4 bin yıllık bir tarih. Kazıyoruz, kazdıkça daha eskiye gidiyoruz. Belki 5 binli, 6 binli yıllara gideriz" diyor.
Kazıların öyküsünü Prof. Dr. Özgüç'ten dinlemiştim. 1870'li yıllarda köstebek topraktan yazılı tablet çıkarmış. Sonra tarlanın sahibi eşmiş toprağı. Çıkan tabletler yurtdışına kaçırılmış. Bir Fransız kazmış sonra. Bilgiden yoksunmuş, yapıları tahrip etmiş.1906'da bir başkası çıkmış ortaya. Bilim adamı bir Alman'mış. Kazmış toprağı, belgeleri alıp ülkesine götürmüş. 1925'te Praglı Prof. Hrozbi izin alıp kazı yapmış Kültepe'de. Hrozbi Hitit dilini çözen bilim adamı. O da tabletleri yurtdışına kaçıranlar kervanına yazdırmış adını. Ve ne yazık ki, o güzelim tarihi zenginlik, böylesine garip yağmacılık oyunlarının, oyuncağı olarak çıkıvermiş karşımıza...
Dün olduğu gibi bugün de gözler Kültepe'nin üzerinde. Kültepe'yi Kültepe yapan değerler, hep başkalarının ilgi alanı olmuş da, bizi hiç ilgilendirmemiş bugüne dek nedense. Oysa Kültepe, Anadolu insanının yazı ile tanıştığı ilk merkezdi. İhmal edilmemesi gerekirdi. Eski Anadolu tarihini öğretiyor, eskinin ticari ilişkilerini anlatıyor, günümüz insanına yüz yıllar öncesinin yaşantılarından kesitler sunuyordu. Toprak altından binlerce yazılı tablet ve arkeolojik eser çıkartılmıştı. Bırakınız sahiplenmeyi, ne bu eserlerin sergilendiği bir müzesi, ne de, "Tahsin Özgüç" adının gururla yaşatıldığı bir caddesi, bir meydanı olabildi Kayseri'nin Kazıları, Kültür ve Turizm Bakanlığı destekliyor. Büyükşehir belediyesi höyükte düzenleme çalışmaları yapıyor. Bir katkı da madencilik ve turizm sektörünün öncülerinden Dedeman Grubu'ndan geldi. Holding Yönetim Kurulu Başkanı Murat Dedeman,"Biz yerin altındaki, yerin üstündeki değerlerle uğraştığımız için tarih, kültür ve doğa ile ayrılmaz bir işbirliğimiz var. Dedeman Grubu olarak memleketimiz Kayseri'de yöremize hizmet verelim istedik, kazılara sponsor olmaya karar verdik" diyor. İyi de ediyor. "Kayseri sevdalısı" Kayserili işadamlarında, "mensubiyet" duygusunun azalmak yerine artarak devam ettiğini görmek ne güzel...
Biline ki, Kültepe'yi kazanlarla, geçte olsa onlara destek verenler, verileri toparlayıp, tarihin ana hatlarını omurgasına oturtmaya çalışıyorlar. Görerek, araştırarak, okuyarak ve de yazarak... Dahası, genç kuşaklara tarih bilinci aşılayıp Anadolu tarihini öğreterek... Devam etsinler lütfen... Gelecek nesillere bırakabilecek bundan daha anlamlı miras ne olabilir ki?..
MAHMUT SABAH / Dünya
Yorum Yaz