ESD Ramazan Özel ekibi Emir Sultan Camisi’nde!
Fuzul Ev sponsorluğunda gerçekleştirilen Ramazan Özel programımızda bugünkü durağımız Bursa’daki Emir Sultan Camisi ve Emir Sultan Türbesi'nde...
Emlaktasondakika.com'un Ramazan Ayı boyunca Fuzul Ev sponsorluğunda gerçekleştirdiği cami ve türbe ziyaretlerinde yeni durağımız Emir Sultan Camisi ve Emir Sultan Türbesi...
Emir Sultan Hazretleri, Osmanlıların kuruluş devrinde Bursa'da yaşamış İslam ve tasavvuf dünyasında tanınmış düşünce adamıdır. Hicri 770 (1368) yılında Buhara'da doğdu. 833 (1430) tarihinde Bursa'da vefât etti.
Soyu Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed Mustafa'ya (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) dayanır. İsmi, Muhammed bin Ali, lakabı Şemsüddîn'dir. Ona, Buhara'da doğduğu için "Muhammed Buhârî", Seyyid olduğu için "Emîr Buhârî", Yıldırım Bayezid Hanın damadı olduktan sonra da "Emir Sultan" denilmiştir.
Bursa'ya 1391'de göç etmiş ve Yıldırım Bayezid'in kızı Hundi Fatma Hatun'la evlenmiştir. 1430'da Bursa'da vefat etmiştir. Türbesi Emir Sultan Camisi'nin yanındadır.
Çeşitli ilimlerde söz sahibi olan Emir Sultan Hazretleri, dînin emirlerini yerine getiren nâdir insanlardandı. Âlim ve ilim menbâı olan ve Buhârâ'da yetişen Emir Sultan Hazretleri, ilim öğrenmek için Mekke ve Medine'ye gitti. Hac vazîfesini yerine getirdikten sonra, niyeti Medine'ye yerleşmekti. Ancak orada gördüğü bir rü'yâ üzerine, fikrini değiştirdi ve Bursa'ya yerleşti. O meşhur rü'yâ şöyledir:
Emir Sultan Hazretleri, Medîne-i münevvereye yerleşmek ve ömürlerinin sonuna kadar orada kalmak niyetinde iken, bir rü'yâ gördü. Rü'yâsında Peygamberimizi ( aleyhisselâm ) ve Hazreti Ali'yi yanyana oturmuş hâlde gördü. O da gidip edeble yanlarına diz çöküp oturdu. Hazreti Ali ona; “Ey Oğlum! Sana cenâb-ı Hak tarafından ceddîn Muhammed'in ( aleyhisselâm ) sünnetini, takvâ yoluyla öğretmen için Rum iline gitmen işâret olundu. Senin önünde, ilerliyen nûrdan üç kandil belirecek, o kandiller nerede gözünden kaybolursa orada kalacaksın. Mezarın da orada olacak” dedi. Emir Sultan Hazretleri uykudan uyanınca; “Demek ki takdîr-i ilâhî böyle” diyerek yola çıktı. Hazreti Ali'nin dediği gibi, üç kandil ona kılavuzluk etti. Bursa'ya geldiği zaman, önündeki nûrdan üç kandil, pınar başında üç servi civarında fakirler için tahsis edilmiş eski bir kilisenin yanında durdular. Böylece Emir Sultan Hazretleri Bursa'ya yerleşti.
Emir Sultan Hazretleri, Medine'den yola çıkıp Bursa'ya doğru gelirken, yolda bir beyin oğlu, Emir Sultan Hazretleri'ni gördü ve kalbi ona talebe olmaya meyl etti. Hemen silâhlarını bırakıp, Emir Sultan Hazretleri'nin yanına gitti. Ondan kendisini talebeliğe kabul etmesini istirhâm etti. Emir Sultan Hazretleri onu talebeliğe kabul etti. Bir süre sonra bir yol kavşağına vardılar. Oranın yerlisi olan bir kişi, yolun birinde, geçit vermeyen bir ejderhânın (büyük bir azman yılan) olduğunu söyledi ve o yoldan gitmemelerini tenbih etti. Emir Sultan Hazretleri'nin önünde giden kandil o yolu gösterdiği için, o yoldan ilerlediler. Bir süre sonra yol kenarında bir ejderhânın uzandığını gördüler. Ejderhâ, sanki avını bekler gibi değil de, şerefli bir misafiri bekler bir hâlde idi. Emir Sultan Hazretleri hariç, herkes ürkek bir hâlde ve endişe içinde yürüyorlardı ve; "Acaba ejderhâ ne yapacak? Kafileden kimlere saldıracak?" soruları zihinlerini kurcalıyordu. Kafilenin önünde bulunan Emir Sultan Hazretleri ejderhâya yaklaştığı vakit, ejderhâ derhâl Emir Sultan Hazretleri'nin devesinin ayaklarına kapanarak; "Hoş geldiniz Şeyhim! Emrinizdeyim!" dedi. Kâfiledekiler bu durumu hayretler içinde seyrettiler. Fakat onlara yolda katılan bey oğlu, bu duruma pek inanmadı. O sırada ejderhâ, derhâl onun üstüne atladı. Beyzade; "Aman Allahım! Yâ Emîr bana yardım deyince, Emir Sultan Hazretleri ejderhâya bırakması için işaret etti. Bunun üzerine ejderhâ, derhâl geri dönerek oradan uzaklaştı. Böylece, gene kalbindeki şüphe gitmiş oldu.
Emir Sultan Camisi Bursa'da, Yıldırım Bayezid'ın kızı Hundi Fatma Hatun tarafından kocası Emir Sultan Hazretleri adına(1366 - 1429) inşa ettirildi.
Bursa'nın en önemli mimari yapılarından olan Emir Sultan Camisi, Yıldırım ilçesi sınırları içerisinde yer alıyor. Bursa'nın doğusunda aynı adı taşıyan mahallede "Emir Sultan Mezarlığı"nın yanında servi ve çınar ağaçlarının arasında bulunmaktadır. Cami ilk yapıldığı zaman tek kubbeli iken 1507'de avlu ve üç kubbeli revak eklenmiştir. Cami 1795 yılında tamamıyla yıkılmış, 1804'te III. Selim camiyi aynı plan üzerine yeniden kurmuştur. 1855 depreminde hasar gören cami 19. yüzyıl zarfında tamir edilerek harap olmaktan kurtarılmıştır.
Cami sekizgen kasnak üzerine oturan tek kubbeye sahiptir. Kuzey cephesinin köşelerinde kesme taştan birer minaresi vardır. Dikdörtgen biçiminde, ahşap kolonlar üzerinde sivri ve yatay kemerli ahşap revaklarla çevrili geniş avlusunun ortasında şadırvan, güneyde cami, kuzeyde türbe ve ahşap odalar yer almaktadır. Caminin içi gayet aydınlıktır. Kasnakta on iki, beden duvarlarında kırk adet büyük pencere vardır. Emir Sultan Camisi'nin mihrabı, 17. yüzyılda İznik çinileriyle yaptırılmıştır.
- Etiketler:
- Emir Sultan Camisi
- Ramazan Özel
Yorum Yaz