Hollywood’un Türk mimarından yatırım tüyoları...
Jennifer Lopez ve Sting gibi yıldızlara tasarımlarını satan Şafak Çak, muhafazakarların trendlerini ve İstanbul'un gözde yatırım noktalarını anlattı.
45 senelik mobilyacı bir babanın oğlu olan Şafak Çak, mesleğe şans eseri başlayanlardan. Kariyerinde hızlı adımlarla yükselen Çak, şimdi dünya çapında tanınan tasarımcılar arasında yer alıyor. 2008'den beri mimari projeler yapan Çak'ın ünü bina tasarımı konusunda da ülke sınırlarını çoktan aşmış durumda. Son olarak Fivestar by Şafak Çak imzasıyla Gaziantep'te 5 villadan oluşan projesiyle Anadolu'da yaşayanlara lüks ve konforu bir arada yaşatıyor. Projenin Gaziantep için bir rekora imza attığını söyleyen Çak, “Her biri 850 metrekare olan evler, Gaziantep için çok yeni bir tasarım. Çünkü ultra modern Kaliforniya tipi evler. 2.5 milyon TL'ye satıldı her biri. İstanbul'da dahi kullanılmayan inşaat malzemeleri kullandık. Şimdi Diyarbakır'da benzer bir projemiz var. Orada da böyle bir potansiyel var” diye konuştu.
'NAOMI'YE TÜRK HAMAMI YAPTIK'
Ağaoğlu ve Taş Yapı gibi pek çok firmadan teklif aldığını söyleyen Çak, “Bu teklifler tasarımlarımdan ziyade benim Paris Hilton'a, Jennifer Lopez'e ve Sting'e yaptığım işleri kullanarak ‘Satışı nasıl artırabiliriz' kaygısı taşıyordu. O yüzden kabul etmedim. Nitelikli bir proje bekliyorum” dedi. Ünlü yıldızlara yaptığı işlerin tanınmasında büyük rol oynağını belirten tasarımcı, “Jennifer Lopez, Paris Hilton'dan dolayı beni araştırmış. İstanbul'a geldiğinde, ‘Bana bir taht yapar mısın?' dedi. Mesela Amerika'da yaptığımız binada Cameron Diaz, Naomi Campbell, Gisele Bündchen gibi isimlerin hepsi daire aldı" diye konuştu.
.jpg)
Çak, "1838 yapımı eski New York Posta Binası orayı bir Yahudi alıyor ve bir binaya çeviriyor. Bu binanın banyoları bana geldi. Türk mermerlerinden banyo yaptık. Her dairede 4 banyo var. Bunun tasarımlarını yaptım gönderdim. İlk daireyi Sting aldı. Banyodaki mermerlere bayılmış. Mutfağını, sehpalarını mermerden yaptık. Naomi ise Türk hamamı yaptırdı. Hepsi bizim tasarımlarımızda oturuyorlar” dedi.
NAMAZ ODASINA ‘UÇAN' KOLTUK
Hakkında çıkan bir haberin ardından ‘İslami burjuvanın mimarı' olarak gösterildiğini söyleyen Çak, “Muhafazakar müşterilerim hala var. Evlerinde teknolojiyi çok kullanıyorum. Bu da insanların ilgisini çekiyor. 2008'de bir evin çatısına kamera koydum ve Boğazı izlettim. İnternetten de Kabe'yi izlettim. Şimdi telefonunuzdan bile her yeri izleyebilirsiniz. Ama o zaman çok ses getirmişti. Bir müşterimin yeri küçüktü ve toplu namaz kılmak istiyorlardı. Namaz odası için hidrolikle kalkan koltuklar yaptım. Büyük bir şey değil. Ama muhafazakar birinin evinde olunca işler değişti. Mesela gül suyu pompalayan klima. Yurt dışında yapılıyor ama burada herkes günlerce konuştu” dedi.
'YÜKSEK TAVANLI EVLERİ SEVİYORLAR'
Muhafazakar kesimin özellikle yüksek tavanlı evleri seçtiğini anlatan Çak, “Ayrı namaz odası istiyorlar. Tuvaletin yanına bide koyuyoruz, mukabele odası yapıyoruz. Modern biri fuşya, pembe ve kırmızıyı severken, muhafazakarlar bordoyla koyu yeşili, moru seviyor. Öyle evler yaptım ki evin altında 500 kişiye yemek çıkartıyor. Fakirlere dağıtmak için ama kendisinin de altın varaklı yatağı var. Bunda mutluysa bence sorun yok” dedi.
'DUBAİ'DE İNSANLARLA UĞRAŞILMAZ'
Tasarım ve mimari duayenleri Philippe Starck ve Norman Foster'ı çok beğendiğini söyleyen Çak, “2008'den beri yüzümü Ortadoğu'dan çevirdim çünkü ‘Amerika'yı keşfettim'. Her şey kurallar çerçevesinde, yazılı, çizili, net. Ama Türkiye'de ve Ortadoğu'da esnemeler oluyor. Bu iki tarafı mutsuz ediyor. Dubai'ye mobilya götürürken tembelliklerinden 12 gün gümrükte imza bekledim. Bunlara zamanım yok. Oranın insanıyla uğraşmak çok zor” diye konuştu.
'LÜKS AVM'LER PASAJA DÖNDÜ'
İstanbul'daki konut patlamasını da değerlendiren Pak, “İstanbul'da 100'e yakın AVM var. Bunun ilk patladığı yer Beylikdüzü. Buraya baktığınızda hemen hemen 14 tane AVM var. Burası 5 sene önce doydu. Bunun örneğini 2006'da Dubai'de gördüm. 2002'de oradaki en lüks AVM sonrasında bir pasaja dönmüştü. Burada da final öyle olacak. Evde de böyle bir trend var. Bahçeşehir'de mesela çok proje yapılıyor. Burası şişecektir. Ben olsam oradan yatırım için ev almam” dedi. İkitelli Basın Ekspres Yolu'nun değer kazanacağını vurgulayan Çak, “Hem havalimanına yakın, hem de daha önce yapılan projelerin çok hızlı satıldığını biliyorum. Oradan ne alınırsa kardır diye düşünüyorum. Kağıthane'nin çevresi Cendere Yolu ne alınırsa kardasınız. Ama Seyrantepe'ye geçtiğinizde orası için biraz düşünmek lazım” diye konuştu.
'EVLERİN HEPSİ BİRBİRİNDEN ÇİRKİN'
Yeni yapılan projelerle İstanbul'un siluetinin bozulduğunu söyleyen Çak, “İstanbul'u mahvettiler. Son 5 senedir kentsel dönüşüm adı altında yapılan tüm işlerde hiç özen gösterilmedi. Halen camlı apartmanlar yapılıyor. Hepsi birbirinden çirkin. Nitelikli projelerde var ama bir elin parmağını geçmez. İstanbul'un tarihi yapısına uygun bir tane bile yapı yok. Yeni yapılar öyle sırıtıyor ki. Avrupa'ya baktığınızda yeni yapıların hepsi 1800'lerde yapılanların benzeri” açıklamasında bulundu.
'KENTSEL DÖNÜŞÜM MÜTEAHHİTTE YARADI'
İstanbul'daki kentsel dönüşümün müteahhitlere güzel para kazandırdığını belirten tasarımcı, “İstihdam açısından bakarsanız o da tamam, ev sahibi açısından bakarsınız hepsinin evi 2 katı değerlendi. Bunların hepsi çok güzel. Ama ben İstanbul açısından baktığımda işler hiç iyi değil” dedi. Çak, “Bizde site reklamlarında açık havuz, kapalı havuz, spor salonu diyorlar. Bunlar ilaveymiş gibi gösteriliyor. Bu zaten site disiplininde olması gerekenler. İki tane yeşil koyunca güzel gözüküyor. O yüzden müteahhitte suç bulmuyorum. Mesela Ataköy Konakları. 2 dolarlık Çin malı seramikleri ve tasarımıyla 1 milyon euroya satıldı. İnsanlar tartıştı ‘Bu kadar eder mi?' diye, eder kardeşim. Alıcısı var o yüzden müteahhit yapıyor. Orada çok iş yaptım. Her lodosta kokar, üstünden uçak geçiyor. İlk heyecanla almışlar. Ne diyeceksiniz ki” diye konuştu.
'BEŞTEPE'NİN DIŞI GÜZEL İÇİ KORKUNÇ'
Beştepe'deki yeni Cumhurbaşkanlığı yerleşkesinin yapılmasını doğru bulduğunu da söyleyen Çak, “Bu konuda itirazım şuna; Sunulurken ‘Selçuklu mimarisi düşünülerek tasarlandı' denildi. Fakat girişi bugüne kadar gördüğüm en kötü otel lobisinden bile daha kötü. Yuvarlak, gizli aydınlatmalı alçıpanlar doğru değil" dedi.
Çak, "O proje çok çok iyi yapılabilirdi. Bizim Osmanlı'dan gelen büyüklük, şatafat, genişlik olmayabilirdi. Selçuklu çizgisine de sadık kalınacaksa da bir denetim kurulundan geçirilmesi gerekirdi. Dışı çok güzel fakat içi kabul edilebilir değil. Konsept tamamlanmamış. Önden bakınca yapı güzel ama içeri girince korkunç” açıklamasını yaptı.
Merve N. Güreş/emlaktasondakika.com
Yorum Yaz