Hükümet yatırımcıyı destekledi, jeotermal enerjiye ilgi arttı
Dünya Bankası Jeotermal Enerji Uzmanı Thrainn Fridriksson, hükümetin alım garantisi uygulamasının yatırımcıyı teşvik ettiğini söyledi.
Fridriksson, yaptığı açıklamada Türkiye'nin 2023'ten önce jeotermal enerjide hedeflediği 2 bin megavat kurulu güce ulaşabileceğini söyledi.
Jeotermal enerji alanındaki keşif ve sondaj çalışmalarının yüksek maliyetlerle yapıldığını anlatan Fridriksson, yatırımcının bu riski almakta zorlandığını ifade etti.
Fridriksson, risklerin azaltılmasına yönelik Dünya Bankası, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası ve Uluslararası Finans Kurumu gibi kuruluşların yatırımcıya destekleyici kredi sağladığını ve bu durumun da Türkiye'deki yatırımları artırdığına işaret etti.
Türkiye'de jeotermal enerji santrallerine verilen elektrik alım garantisinin de yatırımcının önünü görmesini sağladığını bildiren Fridriksson, "Bu gelişmelerin hepsi jeotermal enerjinin gelişmesine olumlu katkı sağlıyor. Türkiye'nin son 10 yılda jeotermal enerjiden elektrik üretim kapasitesini artırıp dünyada ilk 7 ülke arasına girmesi tesadüf değil. Bu bir başarı öyküsüdür ve temelinde güçlü reformlar yatıyor. Türkiye'de jeotermal enerjinin geliştirilmesi ve üretilen elektriğin sisteme dahil edilmesi tamamen bir başarı öyküsüdür. Diğer ülkelerle kıyaslandığında, jeotermal enerjide artan kurulu güç, üretilen elektrik ve yatırımların artması büyük bir başarıdır." diye konuştu.
Fridriksson, Maden Tektik ve Arama Genel Müdürlüğünün (MTA) de jeotermal enerji yatırımlarının artmasına önemli katkı sağladığını dile getirerek, "MTA eliyle çeşitli amaçlar için açılan kuyular özel sektöre devredildikten sonra yatırım önündeki riskler en aza inmiş oldu ya da büyük oranda minimize edildi." değerlendirmesinde bulundu.
"Kamu yatırımcıyı destekliyor"
Uluslararası Jeotermal Birliği (IGA) Başkanı Alexander Richter de Türkiye'de kamunun, yerli ve yenilenebilir enerji kaynağı kullanımına öncelik verdiğini ve bu kapsamda jeotermal enerjiden elektrik üretiminde alım garantisi uygulamasının da yatırımcıyı teşvik ettiğini söyledi.
Richter, yatırımlarda kamu ve özel sektörün birlikte çalıştığını belirterek, "Hükümet, alım garantisiyle yatırımcıyı destekleyerek yatırımların hızlanmasına yardımcı oldu. Bu da jeotermal enerjiye ilgiyi daha da artırdı. Türkiye'de özel sektör ve kamu yatırımlar konusunda üzerine düşen görevi yapmış görünüyor." dedi.
Dünya genelinde jeotermal enerjinin, güneş veya rüzgar enerjisine göre daha az tercih edildiğini ifade eden Richter, "Jeotermal enerji jeolojik oluşumların etkisiyle ortaya çıkıyor. Öncelikle bu kaynağın volkanik merkezlere yakın yerlerde olduğu söylenebilir. İzlanda buna iyi bir örnek. Türkiye gibi tektonik tabakaların üzerine kurulmuş yerleşim yerlerinde de bunu gözlemleyebiliyoruz." diye konuştu.
Richter, jeotermal enerjinin elektrik üretiminin yanında tarım, seracılık, sebze kurutmacılığı ve ısıtma gibi farklı alanlarda da kullanılan temiz bir kaynak olduğunu sözlerine ekledi.
Yorum Yaz