İnşaat Mühendisleri Odası depreme karşı uyardı
İnşaat Mühendisleri Odası Manisa Şubesi, 26 Haziran'da meydana gelen 5.5 büyüklüğündeki depremin ardından yaptıkları tespitlerle ilgili açıklama yaptı
İnşaat Mühendisleri Odası Manisa Şube Başkanı Fethi Nazım Obus yaptığı açıklamada, “26 Haziran 2020 Cuma günü saat 10.21'de merkez üssü Akhisar-Sazoba olan 5,5 büyüklüğünde bir deprem meydana gelmiştir, o günden bu yana artçı sarsıntılar ile deprem kendini hissettirmeye devam etmektedir. İnşaat mühendisleri Odası yöneticileri ve uzman üyelerimiz ile birlikte Akhisar, Saruhanlı ve çevre köylerinde yaptığımız ilk tespitlerde herhangi bir can kaybının yaşanmamasına sevinirken yer yer hasar tespitlerini gözlemlemiş bulunmaktayız. Özellikle kırsal bölgede bulunan kerpiç yapıların duvarlarında ve Alibeyli Camisi'nin kubbesinde orta yüksekliğinden eteklere doğru pencere boşluklarına uzanan çatlaklar tespit edilmiştir. Ayrıca gene aynı caminin minare külahının birleşim bölgesinde çatlaklar tespit edilmiş ve devam eden artçı sarsıntılarda külahın devrilebileceği ilgililere iletilmiştir. Depremin ülkemiz gerçeği olduğunu ve bu gerçek ile yaşayıp mücadele etmek için deprem öncesi tedbirlerin alınması gerektiğini defalarca dile getirdik. Özellikle birinci derece deprem bölgesinde bulunan ve deprem riskini her zaman yaşayacak olan ilimiz için yapılması gereken çalışmalar çok geç olmadan ele alınmalıdır.” dedi.
“Kaçak yapılmış binalardan uzak durulmalı”
Uyarılarda bulunan Başkan Obus şunları söyledi: “Bölgede yaşadığımız her depremden sonra söylediklerimizi bir kez daha dile getiriyoruz. Kaçak yapılmış ve mühendislik hizmeti almayan yapılardan uzak durulmalıdır. Mesleki yeterliliği kanıtlanmış mühendis ve mimarlar denetimin ana unsuru haline getirilmelidir. Kamu yatırımları başta olmak üzere deprem sonrası hemen kullanılması gereken ve insan yoğunluğunun fazla olduğu hastane, okul, belediye hizmet binaları gibi yapılar deprem yönetmeliğine uygun dizayn edilmeli, konuttan ve iş yerlerinden bozma yapılarda bu hizmetler verilmemelidir. Yerel idareler, meslek odaları ve üniversiteler işbirliğinde mevcut yapı stoklarının depreme karşı davranışları tespit edilmeli, mali kaynaklar yaratarak bu sorumluluk vatandaşların inisiyatifine bırakılmamalıdır. Şehirlerin tüm bileşenleri ile birlikte deprem master planları hazırlanmalı, deprem öncesi, deprem sırasında ve deprem sonrasında yapılması gerekenler bir plan çerçevesinde oluşturulmalıdır. Yerel idarelerin yapacağı yeni imar planları çalışmaları ranta yönelik değil, ilim ve bilim aklı ile yapılmalı, deprem tehlikeleri göz önüne alınarak işin uzmanlarına danışılmalıdır.”
Yorum Yaz