İstanbul için ürküten deprem senaryosu!
Yıldız Teknik Üniversitesi Jeoloji Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Şükrü Ersoy, İstanbul'da büyük bir deprem olacağını açıkladı.
Türk halkının en hassas olduğu konulardan birisidir deprem. Özellikle 1999'da yaşanan büyük depremle birlikte Türkiye, hem çok can kaybı verdi, hem de ekonomisi büyük yara aldı. Deprem aslında sadece canı ve malı değil tüm ülkeyi tehdit ediyor.
Coğrafi olarak büyük bir bölümü deprem riski taşıyan Türkiye, son olarak 2011 yılında Van'la birlikte biraz daha hızlı hareket etmeye başladı. 2012 yılında Afet Riski Altındaki Alanları Dönüştürülmesi Yasası'yla birlikte kentsel dönüşüme adım atılmış oldu. Bu yasayla birlikte depreme dayanıksız olan yapılar hızla yenilenmeye başladı.
Son olarak geçtiğimiz günlerde Fransız bilimcilerin İstanbul'da 7,6 şiddetinde deprem olacağını iddia etmesi ve hemen sonrasında İtalya'nın çok şiddetli depremle sarsılması gözleri deprem bilimcilere çevirdi. Emlaktasondakika.com olarak Yıldız Teknik Üniversitesi Jeoloji Yüksek Mühendisi Merkez Başkanı Prof. Dr. Şükrü Ersoy'la görüştük. Ersoy, İstanbul'da büyük bir deprem beklediğini açıkladı. İşte o açıklamalar…
Deprem için tarih verilebilir mi?
"Deprem için hava tahmini gibi bir tahmin yapılabiliyor. Ancak bizim asıl gündemimiz kestirim. Bir depremin tarihini kestirebiliyor muyuz? Bu, 3 gün içinde Marmara'da 7,5 şiddetinde deprem olacak dersem bu bir kestirim oluyor. Biz, bunu çok yapamıyoruz henüz. Ancak Türkiye'nin neresinde deprem olacağını biliyoruz. Depremi kestirmek için çalışmalarımız sürüyor ancak çok elde edilebilen bir sonuç yok. İtalya'daki depremi bildiler diyorlar ancak bu da bir tahmindi. O da tutmayabilirdi. Bunu birkaç kez yaparsanız ve deprem olmazsa o saatten sonra kimseyi inandıramazsınız. Çünkü bu konuda bir netlik söz konusu değil, değişimlerin bazılarını yakalamak aslında"
Bir dönem karıncalardan depremi tahmin etmeye çalışanlar çıktı. 170 bin bulut tayin ettim diyenler var. Bunlar doğru değil, bu sadece kamuyu yanıltma anlamına geliyor. Bu konuda insanlara çok anlaşılır olup, sade bir dille anlatmak gerekiyor.
Şükrü Ersoy, İstanbul'da beklenen depremin olası sonuçlarını anlattı...
Ufak depremler, olası büyük depremlerde enerjiyi boşaltıyor mu?
"7-8 büyüklüğündeki deprem arasında 30 kat enerji farklılığı var. Yeni 8 büyüklüğündeki depremin enerjisini almak için 30 tane 7 büyüklüğünde deprem olması gerekiyor. Yine 8 şiddetindeki depremin enerjisinin alınması için 900 tane 6 şiddetinde, 27 bin tane 5 şiddetinde deprem olması gerekiyor. Bugün arada bir deprem oluyor 4-5 şiddetinde. Yani büyük depremin 27 binde biri kadar enerjiyi azaltıyor. Burada asıl olarak fayın canlı olduğu mesajını görmek gerekiyor. Küçük depremler, büyük depremlerin habercisidir. Bu noktayı iyi okuyabilmek gerekiyor. Marmara'da deprem olmayacak gibi bir şey kesinlikle söylenemez. Gelecekte büyük bir deprem olmayacak demek büyük bir yanlış. Burada kentsel dönüşümün önemi de ortaya çıkıyor. 1999'dan önce depremin olgusunu Marmara'da neredeyse kimse bilmiyordu. Depremin kışın olabileceğini de düşünüp ona göre hazırlıklar yapılması gerekiyor"
İstanbul'da deprem olacak mı?
"1999'da İzmit Körfeziyle iki deprem oldu, bu bölge rahatladı. Bu noktalarda uzunca bir süre deprem olmaz. Gelecek depremin stresi bu kez Marmara ve Bolu Dağı'na taşındı. Marmara Denizi'nde büyük bir deprem mutlaka olacak. 1999'da yüzde 65 olasılıkla önümüzdeki 30 yılda 7'den büyük bir deprem Marmara içerisinde mutlaka olacak denmişti, bunun 17 yılı geçti"
İstanbul'da olası büyük depremin sonucu nasıl olur?
"İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin deprem için hazırladığı özel senaryolar var. Kötü senaryolardan birisi 7,7 şiddetindeki deprem. Bu, Kocaeli depreminin 3 katı fazla enerji anlamına geliyor. Sadece İstanbul 15 milyon nüfus ve 4 milyon konuta sahip. Megakent için en kötü senaryo 7,7 depremidir. Bunun sonucu da yüzde 1'lik bir etkiyle 145 bin kişinin vefat etmesi demektir. Bu depremde 80-100 bin bina yıkılacağını düşünüyoruz. Bunun sonucunda ölü sayısı 500 bine çıkabilir. Ekonominin yüzde 40'ı Marmara ve çevresinde olduğu için ekonomi de büyük ölçüde zarar görür. Bunlar neticesinde ortaya çıkan sonuç şu; Marmara'daki bir deprem milli güvenlik konusudur. Konutlar, okullar, spor salonları, kamu kurumları çok sağlam olmalı. Depremin olmadığı her süre bizim için büyük bir fırsat"
Uğurcan Tokay / emlaktasondakika.com
Yorum Yaz