'İstanbul'un nüfusu 36 milyona doğru gidiyor'
Kentsel Strateji Kurucu Ortağı ve Şehir Plancısı Faruk Göksu, emlaktasondakika.com'a özel açıklamalarda bulundu.
Son dönemde kentsel dönüşüm projelerinin hızla arttığı İstanbul'da yeni planlar ortaya çıkıyor, imar planlarında yeni düzenlemeler yapılıyor. Bu gelişmeler ışığında şehir planı kavramı da aynı hızla hayatımıza girdi. Kentlerin bir anlamda kimliği olan şehir planı nedir, nasıl hazırlanır, gereksinimleri nedir?
Kentsel Strateji Kurucu Ortağı ve Şehir Plancısı Faruk Göksu, emlaktasondakika.com'a özel açıklamalarda bulundu.
Şehir planı nedir, nasıl hazırlanır?
"Şehir planlama, kentlerin planlı programlı elişmesi ve dönüşmesi için gerekli. Bizim dilimzde imar planlaması deniyor. Gelecek nüfus projeksiyonlarını dikkate alarak, bir planlama stratejisi diyebiliriz. Çünkü kentlerimiz planla gelişyor ancak planlamayla gelişmiyor. Kentleriminiz imar planı var ancak imar haklarının artırılması ve gayrimenkulün geliştirilmesi araçları nedeniyle planlama, uygulamanın arkasında kalıyor. Çok dinamik kentlere sahibiz. Bugün bakıldığında şehirlerimiz hem planlı, hem de plansız bir süreç yaşıyor"
İstanbul, birçok ülkeden daha fazla nüfusa sahip. Şehrimizin bir şehir planı var mı, kentsel dönüşüm burada hangi noktada?
"İstanbul'un birkaç planı elbette var. Yeni çalışmaların olduğunu da biliyoruz. 5.000 ve 1.000 dediğimiz planlarda var. İstanbul aslında planlı gelişiyor ancak İstanbul ne olacak, ne olmalı sorusuna cevap verebilmeliyiz. İstanbul kültür kenti, İstanbul finans kenti, İstanbul turizm kenti, İstanbul'da herşey var. Ancak bunu tartışmamız lazım. Kentler belediyelerin yönettiği alanlar değil. Planlama günümüzde her sektörü işin içine alıyor. İstanbul'da yapılar arasında bir uyum var mı diye sormamız gerekiyor. Nüfusumuz 18 milyona ulaştı. Bu, İstanbul'un kapasitesinin dolduğu anlamına geliyor. İstanbul'u yeniden planlayacaksak, Marmara bölgesini dikkate alarak yeni bir senaryo yazmak gerekiyor. Bu senaryoda Marmara bölgesindeki kentlerin işlevleri yeniden masaya yatırılmalı. Kentleri kendi içerisinde planlamak yetmiyor. Kentsel ittifak olmalı, İstanbul kendi başına güçlü ancak sorunlarını kendi başına çözecek kadar çok gücü yok. Burada diğer şehirlerle koalisyon olmak gerekiyor"
Fikirtepe'de neler yaptınız?
"Kentsel Vizyon Platformu olarak çalışmalar yaptık, yapmaya devam ediyoruz. Asıl amacımız, söylemlerimizi eyleme oturtmak. Fikirtepe'de bir imar planı çizilmiş, fazlaca yoğunluk verilmiş ancak planlı plansızlığın sonucunda bir kaos var. Fikirtepe, bir travma yaşıyor. Bunun en büyük etkisi mekana oldu. İki katlı binalar yıkılıyor, yerine devasa binalar geliyor. Aynı zamanda bu travmayı insanlar yaşıyor. İnsanların çoğu oradan gitti. Fikirtepe planlaması çok iyi olmamasına rağmen Yeşil Yol projesini önerdik. 40 metre genişliğinde, 800 metre uzunluğunda bir yol olacak bu. Bağdat Caddesi'nin bir küçük versiyonu olsun istedik. Fikirtepe'de uygulamalar devam ediyor ancak geleceği biraz uzayacak gibi gözüküyor. 10-15 belki de daha fazla sürede inşaat sürecek. Ancak önümüzdeki yıllarda bazı projelerde yaşam başlıyor. Bunu iyi entegre etmek gerekiyor. Bu bölgeden, kentsel dönüşüm açısından ders almamız gerekiyor. 5 milyon metrekare civarında bir inşaattan bahsediyoruz"
Kentsel dönüşüme girecek bir ada için ilk olarak ne yapılmalı?
"Planlama dediğimiz olay imar planından ibaret değil. Burada, yaşamın planlaması yapılıyor. Buün gelinen noktada kentleşmiş, yapılaşmış alanlar dönüştürülüyor. Buralada insan yaşadığına göre, yıllarca yaşadıklarına göre bir beklentiler oluyor. Planlamadan önce bölgelerde sosyal etki değerlendirme çalışması. Biz bunu Fikirtepe ve Kartal'da yaptık. İstanbul'un 10 dönüşüm projesinin etkilerini bu değerlendirmeyle ortaya çıkardık. Biz kentleşmede irtifa ve yüzde kaç veriyorsun diye soruyoruz hep. Piyasa koşullarında dönüşüm yapsak İstanbul 36 milyona çıkar. Yaşamsal değerler var. Suyu, donatı alanlarını, yeşil alanları nasıl bulacaksınız?"
Bağcılar kadar yeşil alan lazım
"İstanbul hep deprem riskiyle değerlendiriliyor ancak yaşam kalitesini de sorgulamak lazım. İstanbul'da kişi başı yeşil alan 1,5 metrekare ancak standartlara göre 10 metrekare olması gerekiyor. İstanbul'un yapılaşmış alanı 100 bin hektar. Bunun 2 bin hektarı yeşil alan, yani yüzde 2'ye denk geliyor. Bu oran elbette yeterli değil. Deprem riskini düşündüğümüzde İstanbul'a 4 bin hektar alan gerekiyor, yani mevcut büyüklük kadar bir alan daha lazım. Bu, iki tane Şişli, bir Bağcılar anlamına geliyor. İstanbul'da kamusal alanın artırılması gerekiyor. Bu nedenlerden ötürü Yeşil Yol projesi ortaya çıktı. Küçükçekmece ile Pendik arasında 50 kilometrelik bir alandan bahsediyoruz. Kentsel dönüşüm stratejisini önceliklerimize göre yapalım. Kamusal alan elde edene imar hakkını veririm ve ya da imar hakkını satarım"
Uğurcan Tokay / emlaktasondakika.com
Yorum Yaz