İstanbul, yaşam maliyetinde 163. sıraya yerleşti
İnsan kaynakları yönetim danışmanlığı firması Mercer’in 5 kıtada 209 şehri kapsayan ‘Yaşam Maliyeti Araştırması’nın 2018 yılı sonuçları açıklandı.
Tüm dünyada 40'tan fazla ülkede 25 binin üzerinde müşterisine hizmet veren lider insan kaynakları yönetim danışmanlığı firması Mercer, her yıl gerçekleştirdiği ‘Yaşam Maliyeti Araştırması'nın 2018 yılı sonuçlarını açıkladı. Yurtdışındaki çalışanlara ödenecek ücretler konusunda hükümetler ve çokuluslu şirketlere rehberlik eden ‘Mercer Yaşam Maliyeti Araştırması', 5 kıtada 209 şehirde gerçekleştirildi. Mercer Yaşam Maliyeti Araştırması, özellikle küresel çapta iş yapan şirketlerin mobil iş gücünü yönetme stratejilerini belirleme aşamasında en önemli referanslarından biri olarak görülüyor.
Kilit mobil çalışanlarını firmada tutmak için yurtdışına atamalarda ücretlendirmelerini doğru ve etkin kurgulamak isteyen firmalar, mobil çalışanlarına gittikleri ülkede yaşam maliyetlerini karşılayacak şekilde ücret ve ödenek sağlamak, diğer yan hakları ve imkânları doğru planlamak için Mercer Yaşam Maliyeti Endeksi'ni referans alıyorlar. 100 puana sahip New York'un referans alındığı Mercer Yaşam Maliyeti Araştırması'nda veri toplama evresinde dünyadaki ekonomik ve politik dalgalanmalar, döviz kurlarındaki hareketlilik, enflasyon ve konaklama ücretlerinde olan dalgalanmalar da dikkate alınıyor.
Bu yılın şampiyonu Hong Kong; İstanbul ise ucuzlamaya devam ediyor
Her şehirde konut, ulaşım, yiyecek, giyim, ev eşyası ve eğlence dahil olmak üzere 200'den fazla kalemin karşılaştırmalı maliyetlerinin ölçüldüğü araştırma sonuçlarına göre, 2018 yılının en pahalı şehri Hong Kong, yaşam maliyeti en düşük şehir ise Taşkent oldu. Hong Kong'un ardından Tokyo, Zürih, Singapur ve Seul en pahalı şehirler olarak sıralandı. Bu sonuçlarla beraber yurt dışında çalışanlar için dünyanın en pahalı beş şehrinden dördü Asya'da yer alıyor. Geçtiğimiz yıl aynı araştırmada 142'inci sırada yer alan İstanbul ise, listede 163'üncü sıraya yerleşerek, yaşam maliyeti açısından geçen yıla göre yaşaması daha ucuz bir şehir olarak listedeki yerini aldı.
New York sıralamada geriledi; ancak yine de Amerika'nın en pahalı şehri
Geçtiğimiz yılların aksine Amerika Birleşik Devletleri şehirleri, Avrupa ekonomisinin istikrarlı bir şekilde toparlanması ve ABD dolarının dünya genelindeki diğer büyük para birimlerine karşı değer kaybetmesinin de etkisiyle sıralamada gerilediler. Dört basamak birden düşerek 13'üncü sıraya gerileyen New York, Amerika'nın en pahalı şehri olma unvanını sürdürdü. Amerika'da yedi
sıra gerileyen San Francisco 28'inci, on iki sıra gerileyen Los Angeles 35'inci ve yirmi sıra gerileyen Şikago ise 51'inci sırada yer aldı. ABD'nin diğer büyük şehirleri arasında yer alan Washington 56'ıncı sırada yer alırken, Miami 60 ve Boston 70'inci sırada kendilerine yer buldu. 130'uncu sırada yer alan Portland ve 161'inci sırada yer alan Winston Salem yurt dışında çalışanlar için anket kapsamına alınan şehirler arasında en ucuz ABD şehirleri olmaya devam etti.
Kanada'nın birçok şehri sıralamada gerilese de, yaşam maliyeti konusunda ülkenin pahalı şehri olan Toronto, göçmen konut kiralama maliyetlerindeki artış nedeniyle on sıra birden yükselerek 109'uncu sırada yer aldı. İki sıra gerileyen Vancouver da 109'uncu sırada yer alırken, Montreal 147'inci ve Calgary 154'üncü sırada yer buldu.
Geçen yıla oranla otuz iki sıra birden düşmesine rağmen 58'inci sırada yer alan São Paolo, Güney Amerika'nın en pahalı şehri olurken, 69'uncu sıradaki Santiago en pahalı ikinci şehir olarak listede yer aldı. Güney Amerika'daki diğer şehirlerin büyük bir çoğunluğunda Brezilya, Arjantin ve Uruguay gibi ülkelerdeki mal ve hizmet fiyat artışlarına rağmen sıralamadaki konumlarında düşüş yaşandı. Özellikle, Rio de Janeiro kırk üç sıra birden gerileyerek 99'uncu sırada kendisine yer buldu. Yirmi sekiz sıra gerileyen Lima 132'inci, on beş sıra gerileyen Bogota ise 168'inci sırada yer aldı. 201'inci sırada yer alan Tegucigalpa, Güney Amerika'daki en ucuz şehir unvanın sahibi oldu.
İlk 10'da sadece iki Avrupalı bulunuyor
Yaşam Maliyeti Araştırması'nın 2018 sonuçlarına göre, iki Avrupa şehri en pahalı şehirler arasında ilk 10 sırada yer aldı. 3'üncü sırada yer alan Zürih Avrupa'daki en pahalı şehir unvanını korurken, geçen yılki yerini koruyan Bern, 10'uncu sırada yer aldı. Özellikle kentin konut piyasasındaki düşüş eğilimi nedeniyle geçen yıla göre dört sıra gerileyen Cenevre ise kendisine 11'inci sırada yer buldu.
Araştırmanın sonuçlarına göre, yerel para birimlerinin ABD doları karşısında güçlenmesi ve mal ve hizmetlerin maliyetinin bir sonucu olarak Batı Avrupa şehirlerinin listedeki sıralamaları yükseldi. Özellikle Almanya'nın şehirleri bu yıl en büyük dalgalanmaları yaşayan şehirler olarak tespit edildi. 49 sıra birden yükselen şehirlerden Frankfurt 68'inci sırada yer alırken, Berlin ise 71'inci sırada yer aldı. 41 sıra yükselen Münih ise 57'inci sırada yer aldı.
Birleşik Krallık'ta geçtiğimiz yıla göre on dokuz sıra yükselen Birmingham 128'inci, on sekiz sıra yükselen Belfast 152'inci ve on iki sıra birden yükselen Aberdeen 134'üncü sırada yer aldı. On sıra birden yükselerek 19'unculuğa çıkan Londra ise, Birleşik Krallık'ın en pahalı şehir olarak dikkat çekti.
Araştırmanın sonuçlarına göre, dünyanın en pahalı şehirleri arasında geçen yıla göre yirmi sekiz sıra yükselen Paris 34'üncü, otuz dört sıra yükselen Roma 46'ıncı, kırk yedi sıra yükselen Madrid 64'üncü ve otuz dokuz sıra yükselen Viyana 39'uncu sırada yer alıyor. Yerel para birimlerinin ABD dolarına karşı değer kaybetmesi nedeniyle Batı ve Orta Avrupa'daki birkaç şehrin ise sıralamada gerilediği dikkat çekti. Dört sıra gerileyen Moskova 17'inci, on dört sıra gerileyen St. Petersburg 49'uncu ve on sıra gerileyen Kiev 173'üncü sırada yer aldı.
Tel Aviv, Ortadoğu'nun en pahalısı
Genel olarak expat (yurtdışı görevlendirme) dünyası olarak bilinen Ortadoğu'da konut kiralama maliyetlerindeki düşüş nedeniyle şehirlerin birçoğunun listedeki sıralamaları düştü. En pahalı şehir unvanını listede önceki yıla göre bir basamak yükselerek 17'nci sırada yer alan Tel Aviv elde etti.Dubai 26'ıncı sırada yer bulurken, onu 40'ıncı sıradaki Abu Dhabi ve 45'inci sıradaki Riyad izledi. Geçen yıla göre 5 basamak gerileyerek 188'inci sırada yer alan Kahire, yine Orta Doğu'nun en ucuz şehri oldu.
Afrika'nın en pahalı şehri yine Luanda
Düşüş göstererek küresel listede en üst sıralardaki yerini kaybetmesine rağmen 6'ıncı sırada yer alan Luanda Afrika'nın en pahalı şehri olmaya devam etti. Yedi sıra birden yükselen N'Djamena ise 8'inci sırada yer aldı. On dört sıra yükselen Libreville 18'inci, on bir sıra yükselen Brazzaville ise 19'uncu sırada yer aldı.
Dünyanın en pahalı 10 şehrinin 6'sı Asya'dan
Yaşam Maliyeti Araştırması'nın 2018 sonuçlarına göre, Çin'in güçlü mali düzenlemesi, gelişen ekonomisi ve uluslararası bir para birimi olarak Çin Yuan'ına sahip olma baskısı, Çin şehirlerinin listedeki konumlarını yukarı taşıdı. Ancak, dünyanın diğer bölgelerindeki önemli artışlar, Japon şehirlerinin, özellikle de Osaka ve Nagoya'nın bu yıl sıralamada gerilemesine neden oldu. Konut piyasasındaki aşağı yönlü eğilimin kısmen bir sonucu olarak Luanda'nın sıralamada gerilemesiyle Hong Kong, hem Asya'da hem de küresel olarak yurt dışında çalışanlar için en pahalı şehir oldu. Hong Kong'un ardından listede Tokyo 2'inci, Singapur 4'üncü, Seul 5'inci, Şanghay 7'inci ve Pekin 9'uncu yer aldı.
Hindistan'ın en pahalı şehri Mumbai 55'inci sırada yer alırken, onu 103'üncü sırada yer alan Yeni Delhi ve 144'üncü sırada yer alan Chennai takip etti. 182'inci Kolkata ve 170'inci Bengaluru ise en ucuz Hindistan şehirleri olarak listede yer aldı. Asya'nın bir diğer şehri geçen seneye kıyasla on beş sıra birden yükselerek 52'inci sıraya yerleşen Bangkok oldu. 145'inci Kuala Lumpur şehri de yirmi sıra birden yükselirken, otuz yedi sıra gerileyen Hanoi 137'inci sırada kendisine yer buldu. 207'inci Bişkek ve 209'uncu Taşkent, yabancı çalışanlar için bölgenin en ucuz şehirleri olmaya devam etti.
Listenin orta sıralarında yer alan şehirler, diğer şehirlerin sıralamalarının değişmesi nedeniyle kendi pozisyonlarında önemli değişiklikler yaşama riski en yüksek olan şehirler olarak karşımıza çıkıyor. Diğer ülkelerdeki şehirlerin sıralamadaki yükselişleri bu sene, Avustralya şehirlerinin sıralamada düşmesine neden oldu. On üç sıra gerileyen Brisbane 84'üncü, on bir sıra gerileyen Perth ise 61'inci sırada yer aldı. Beş sıra gerileyerek 29'uncu sırada yer alan Sidney, Avustralya'nın yabancı çalışanlar için en pahalı şehri oldu. Melbourne ise, on iki sıra birden düşerek 58. sırada yer aldı.
Goncagül Uğurlu: “Doğru çalışanın doğru iş gücünde olması artık daha kritik bir süreç”
Mercer Yetenek ve Bilgi Çözümleri Türkiye Lideri Goncagül Uğurlu, listede düşüş yaşayan şehirlerden birinin de İstanbul olduğunu vurgulayarak, İstanbul'un geçtiğimiz yıl en pahalı şehirler sıralamasında 142'inci sırada yer aldığını ve bu yıl 21 basamak gerilediğini söyledi. Uğurlu, şöyle devam etti: “Bu gerilemenin öncelikli nedenleri arasında 2018 yılında TL'nin dolar ve euro karşısındaki değer kaybı, enflasyonun önceki yıllara göre yükselmesi ve konut piyasasında geçtiğimiz dönemde yaşanan düşüşü sayabiliriz. Bunların yanı sıra İstanbul'un yaşam maliyeti sıralamasında evde yeme-içme, alkol ve tütün, ev gereçleri/ürünleri, kişisel bakım, giyim ve ayakkabı, ev hizmetleri, kamu hizmetleri, ev dışı yeme-içme, ulaşım ile spor ve eğlence kategorilerindeki konumu da etkili oldu” dedi.
Teknolojinin ilerlemesi ve dünya çapında bağlı bir iş gücünün önemi ile birlikte yetenekleri konuşlandırmak, çokuluslu şirketlerin iş stratejisinin önemli bir parçası olmaya devam ettiğine dikkat çeken Uğurlu, “Mobil bir iş gücü kuruluşların daha fazla verimlilik elde etmelerine, üst düzey yetenekleri kullanmalarına ve uluslararası projelerle maliyet etkinliği sağlamalarına imkan tanırken, dünyanın pek çok yerindeki istikrarsız piyasalar ve yavaş ekonomik büyüme yurt dışında çalışanlar için hizmet bedeli paketlerinin dikkatli bir şekilde değerlendirmelerini gerektiriyor. Doğru çalışanların doğru yerde olmasını sağlayarak iş gücünü ve hareketlilik stratejilerini uyumlu hale getirmek, yeni küresel iş modellerine odaklanan çokuluslu şirketler için her zamankinden daha kritik. Uluslararası görevlerde çalışanlara hizmetlerinin karşılığının uygun şekilde ödenmesi, maliyetli olsa da büyük önem arz ediyor” dedi.
Yorum Yaz