İzocam, Enerji Verimliliği Haftası'nda yalıtımın önemini vurguluyor
Yalıtım enerjide dışa bağımlılığın dolayısıyla da cari açığın azaltılmasında önemli bir kaldıraç vazifesi görüyor
Enerji verimliliğine katkı sağlayabilecek en önemli unsurlar arasında “yalıtım” ilk sıralarda yer alıyor. Bu yıl 33. kez kutlanacak olan Enerji Verimliliği Haftası, kaynaktan son kullanıma kadar enerjinin her aşamada verimli ve etkin kullanımına dikkat çekmeyi amaçlıyor. Enerjinin etkin ve verimli kullanılmasında öne çıkan çok sayıda faktör bulunuyor. Bunlar arasında son dönemde en çok gündeme gelen faktörlerden biri de “yalıtım”… Yalıtım konusunda 49 yıllık bilgi birikimi ve uzmanlığa sahip İzocam'ın Genel Müdürü Nuri Bulut, Türkiye'nin 2012 yılında enerji hammaddeleri ithalatına ödediği rakamın tüm ithalat tutarının % 25,4'üne ve yaklaşık 60,1 milyar dolara ulaştığına dikkat çekerek “bu düzeyiyle enerji ithalatı, dış ticaret açığının en önemli kısmını oluşturmaktadır” diyor. Bilinçli enerji kullanımının ve enerji tasarrufunun ülkeler ve toplumların kalkınmasında önemli rol oynadığını hatırlatmak amacıyla her yıl Ocak ayının 2. haftası “Enerji Verimliliği Haftası” olarak kabul ediliyor. Gerçekleştirdiği projeler ve yer aldığı etkinliklerle enerjiyi ve enerji kaynaklarımızın etkin kullanımını teşvik etmeyi hedefleyen İzocam, son dönemde geliştirdiği enerji tasarrufu sağlayan ürün ve sistemleriyle enerji kaybını en aza indirmeyi hedefliyor.
İzocam Genel Müdürü Nuri Bulut; “Araştırmalarımız 2012 yılında 236,5 milyar USD'a ulaşan toplam ithalatımız içinde enerji ithalatının % 25,4 pay ile 60,14 milyar USD tutarında bir faturaya denk geldiğini gösteriyor. Birincil enerji tüketiminin yerli üretimle karşılanamama oranı ise % 72'yi aşmış durumda… Bu düzeyiyle enerji ithalatı, dış ticaret açığının en önemli kısmını oluşturmaktadır. Cari açığı daha düşük seviyelere indirmek ve enerjide aşırı dışa bağımlılığımızı azaltmak için enerji verimliliği ve uygulamaları şart. Yalıtımın önemi de bu noktada tüm etkileyiciliğiyle karşımıza çıkmaktadır. Yazın serinlerken, kışın ise ısınırken bulunulan ortamları uzun süre konforlu kılmak ve bunu sağlarken de sürdürülebilirlik önce yalıtımla olabilir. Bu nedenle binaları enerji tasarruflu hale getirmeli, enerjiyi verimli kullanmalı, yaşam tarzımızı ve davranışlarımızı değiştirmeliyiz” diyerek yalıtımın enerji verimliliğiyle olan yakın ilişkisini özetliyor.
2009 yılı verileri ile OECD ortalamasının (0,18) % 50 üzerinde gerçekleşen ülkemiz enerji yoğunluğunu (0,27) azaltmada hali hazırda bulunan yerli ve ekonomik enerji verimliliği teknolojisi olarak yalıtım hem sanayi hem de binalar için önemli fırsatlar sunuyor. Fırsatlar sadece enerji tasarrufu ile azalan tüketimin ülke ve birey ekonomisine katkısı olarak değil, bunu gerçekleştirmek için mühendis ve mimardan işçiye, üretimden uygulamaya ihtiyaç duyulacak çok yönlü istihdamın sosyal kalkınmada olumlu etkisi olarak da değerlendiriliyor. 2012 yılı itibariyle ülkemizde 9 milyon binada 22,4 milyon konuttan oluşan mevcut stoğun - 2000 yılında mecburi olarak yürürlüğe giren TS 825 Binalarda Isı Yalıtım Kuralları Standardı dikkate alındığında - bina stoğunun % 10,6'sının, konut stoğunun ise % 20,6'sının iyimser tahminle % 60 tasarruf ön gören standarda uyumlu inşa edildiği öngörülüyor.
Enerji tasarrufuna katkı sağlayan enerji verimli binaların hem ekonomiye hem de çevreye azımsanmayacak ölçekte faydası bulunduğunu söyleyen Bulut pasif ev kavramından türemiş ve biyo iklimsel tasarımı hedefleyen, sürdürülebilir, ekolojik, ekonomik ve sosyal etmenleri göz önünde bulunduran Multi Konfor Binalar'ın, yüksek enerji tasarrufuyla birlikte azami ısıl konfor sunduğunu söylüyor. Kusursuz akustik ve görsel konfor, kaliteli iç ortam havası, yangın korunumu ve güvenliği sağlayan, hem iç mekânlarda hem de dış mekânlarda son derece esnek tasarım çözümleri barındırabilen Multi Konfor Binalar en az % 90 enerji tasarrufu hedefliyor. Bulut, yüksek enerji verimliliğine olanak tanıyan Multi Konfor Bina konseptine en yakın yapılara ise “kalın” uygulanacak yalıtım ile ulaşılabileceğine dikkat çekiyor. ”Kullanılacak yalıtım malzemesinin daha kalın kullanılması, sistemdeki diğer maliyetleri artırmadan tasarrufun orantılı bir şekilde artırılmasını sağlamaktadır. Örneğin sıvalı dış cephe ısı yalıtım sisteminde 5 santimetre yalıtım yerine 10 santimetre yalıtım yapılması durumunda yalıtım uygulamasının anahtar teslim maliyeti yüzde 30 artmasına rağmen, ısı yalıtım direnci ve tasarruf potansiyeli yüzde 100 artmaktadır.”
Enerji giderleri büyük oranda azaltılmış yaşam alanları inşa edilmesinde yalıtımın etkisi dikkat çekici seviyelere ulaşabiliyor. Türkiye gündemindeki kentsel dönüşüm, özellikle çarpık yapılaşma içindeki niteliksiz konut stoğunun hızla ve güvenli yenilenmesi, daha etkin enerji verimliliği sağlanması, sağlıklı çevre ortamına kavuşulması açısından önemli bir fırsat olarak görülüyor. Kentsel dönüşümde yapılacak binaların enerji tüketimlerinin daha fazla sınırlandırılması; AB'nin 2020 hedefleri gibi Türkiye'nin de İklim Değişikliği Ulusal Eylem Planı ve Enerji Verimliliği Strateji Belgesindeki hedeflerini destekleyecek, yenilikçi uygulamaların yaygınlaşmasını sağlayacak. Bunun gerçekleşebilmesi için doğru ve işinin ehli kişilerce uygulanmış kalın yalıtım faktörünün de göz ardı edilmemesi gerekiyor.
Yorum Yaz