Kamu-özel ortaklığı ile yapılacak şehir hastanelerinin temelleri Haziran ayında atılacak!
Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, kamu-özel ortaklığı ile yapılacak şehir hastaneleri için sürecin yeni sözleşme ve ihale aşamasıyla devam ettiğini belirterek, "Fiilen inşallah haziran ayında temel atmalara başlayacağız. Yaklaşık 45-50 bin civarındaki yatağımızı önümüzdeki 2-3 yıl içinde, ülke insanımızın sağlık alanında hizmetine sunmayı hedefliyoruz. Bunu, ortaklıklarımızla, el birliği ile başaracağız" dedi
Müezzinoğlu, Bakanlığı ile Kamu ve Özel Ortaklığı Derneği tarafından JW Marriott Otel'de düzenlenen "Sağlık Sektöründe Kamu Özel Ortaklığı, Yeni Vizyon ve Şehir Hastaneleri Kongresi"nde yaptığı konuşmada, insan yaşamında sağlığın önemine dikkati çekti.
Sağlığın insanlar için asla vazgeçilmez olduğunu kaydeden Müezzinoğlu, "İnsan için vazgeçilmez olan sadece kendi sağlığı değil aile sağlığı, toplum sağlığı, çevre sağlığı, doğanın sağlıklı olmasıdır" dedi.
Türkiye'de de "Herkes için sağlık" sloganının benimsendiğini dile getiren Müezzinoğlu, sağlığa ulaşımdaki engellerin kaldırılması ve hizmet kalitesinin artırılması için çabaladıklarını belirtti. Müezzinoğlu, "Bu, ülke imkanları elverdiği sürece, hatta imkanların ötesindeki imkanları da zorlayarak değerlendirmeler yapıldı. Bugün 75 milyonumuza olabildiğince ideale yakın bir sağlık sunumu hizmetini başarmış noktadayız" diye konuştu.
Bunun bir son olmadığını, daha iyiye ulaşmak için çalışıldığını vurgulayan Müezzinoğlu, vatandaşlara hak edilen hizmeti sunmakla sorumlu olduklarını dile getirdi.
"Henüz daha katetmemiz gereken önemli mesafeler var"
Bir taraftan sağlık sunumunda kaliteyi yükseltmeye çalıştıklarını bir taraftan da Türkiye'nin bölgesinde çevre ülkelere verilen sağlık hizmetinde daha güçlü konuma gelmesi için çalıştıklarını ifade eden Müezzinoğlu, "Türkiye, bu açıdan sağlık turizminde de önemli mesafeler kat etmektedir" dedi.
Müezzinoğlu, sağlık sunumunda kalitenin artırılmasında fiziki mekanların önem taşıdığını belirterek, şunları kaydetti: "Ülkemizdeki fiziki mekanlar yer yer bizi mutlu ederken, yer yer de üzmektedir. Geçtiğimiz on yılda, yaklaşık 120 bin hasta yatağımızın standardının ancak üçte birini yenileyebildik. Üçte birinde ancak, 'bugün sağlık hizmetinin sunumundaki fiziki mekanlarımız bizi mahcup etmeyecek düzeyde' diyebiliyoruz. Diğer üçte ikiye gelindiğinde, geçtiğimiz günlerde Haseki Devlet Hastanesini, Şişli Etfal'de Okmeydanı Hastanesini ziyaret ettim. Gecenin biri ikisinde veya yoğun saatlerde ziyaretlerimi yaptım. Baktığımız zaman İstanbul'un merkezinde ya da Ankara'da Dışkapı veya Numune Hastanelerine gittiğimizde, sağlık hizmet sunumunda bizim insanımızın hak ettiği yer, layık olduğu standartları yakalamakta henüz daha katetmemiz gereken önemli mesafeler var."
Kalan üçte ikinin de çok büyük bir oran olduğuna işaret eden Müezzinoğlu, "Bunu, çok hızlı çözmemiz gerekiyor. Sağlık Bakanlığımız, hükümetimiz, başta Başbakanımızın dinamikleriyle bizim için yeni, dünya için yeni olmayan bir yöntemi ülkemize getirmeye karar verdik. Kamu-özel ortaklığı ile önümüzdeki 2-3 yıl içinde üçte ikinin bir üçte birini bu şekilde hızla, çağdaş, modern, çevre dostu bir yapı ile ülke insanımıza kazandırmayı başaracağız" ifadesini kullandı.
"Herhangi bir engele teslim olmayacağız"
Bu anlamda problemlerin çözümünde yalnız finansmanın yeterli olmadığının altını çizen Müezzinoğlu, girişimci ruhun ve yönetici sermayenin de olması gerektiğine işaret etti. Müezzinoğlu, bu noktada iki unsurun da güçlü olmasının önemine işaret ederek, "Burada, akıl sermayesini, girişimci sermayesini, yönetici sermayesini ve finansmanı buluşturarak ülkemiz insanına ve geleceğimize güçlü sağlık hizmeti sunacak merkezleri kurmayı inşallah başaracağız" şeklinde konuştu. Müezzinoğlu, şöyle devam etti:
"Bu anlamda hükümet olarak, başta Başbakanımızın başkanlığında herhangi bir engele teslim olmayacağız. Dolayısıyla, hukuki düzenlemeler neyse yaptık ve gerekirse yapmaya devam edeceğiz. İstiyoruz ki insanımız kazansın, ülkemiz kazansın ve dünyanın daha önce örneklediğinin ötesinde projeleri yapalım. Buna inanıyorum ve bu anlamda girişimcilerimize de güveniyorum.
Fiilen inşallah haziran ayında temel atmalara başlayacağız. Yeni imzaladığımız sözleşmelerimiz var. Bir taraftan da sözleşme ve ihale aşamasına getirdiklerimiz var. Yaklaşık 45-50 bin civarındaki yatağımızı, önümüzdeki 2-3 yıl içinde ülke insanımızın sağlık alanında hizmetine sunmayı hedefliyoruz. Bunu, ortaklıklarımızla, el birliğiyle başaracağız."
Millet için gereken her şeyi yapacaklarını ifade eden Müezzinoğlu, "Ortaklık gerekiyorsa ortaklığa varız, birliktelik gerekiyorsa birlikteliğe varız, işbirliği gerekiyorsa işbirliğine varız" diye konuştu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da kamu-özel işbirliğiyle yapılan ve yapılacak şehir hastanelerine büyük önem verdiğine dikkati çeken Müezzinoğlu, katıldığı birçok toplantıda ve Bakanlar Kurulu'nda kendisinden bu konuda bilgi aldığını ve bir sıkıntı olup olmadığını sorduğunu söyledi. Müezzinoğlu, göreve başladığı ilk 10 gün içinde iki kez bu konu için Başbakan Erdoğan'ın aradığını anlattı.
"İdeolojik bir duruş gereği karşı çıkıyorlar"
Türkiye'nin mutlaka bunu başarıyla tamamlayacağını belirten Müezzinoğlu, şöyle devam etti: "Birinci derecede deprem riski olan bölgelerde şu anda bizim hastanelerimizin üçte biri duruyor. Allah korusun, bir deprem olduğunda 'Ya bu kadar aceleniz ne-' diyenler, o gün çıkıp da 'Niye tedbiri almadınız-' diye soracaklardır. Türkiye, zaman zaman bu çelişkilerinde bedelini ödüyor. Ne yazık ki eleştiriler ve eleştirenler, karşı çıkanlar reel bir analiz gereği karşı çıkmıyorlar, ideolojik bir duruş gereği karşı çıkıyorlar. Bu başarılar, iktidara prim kazandırıyor. İktidar prim kazanırsa 'biz, muhalefet edemeyiz' diye karşı çıkıyorlar. Arkadaşlar, siz daha iyi projeler üretebilirsiniz, daha iyi önerilerde bulunabilirsiniz ama karşı çıkarak bu ülkeye ve bu millete yanlış yapmaya hiç kimsenin hakkı yok."
Bu mekanların, kaliteli ve konforlu bir sağlık hizmet sunumu yapılan yerler olmadığını dile getiren Müezzinoğlu, "Aynı zamanda ileri teknolojinin getirdiği standardın yüksek olduğu alanlardır. Ar-Ge araştırma ve geliştirme ile eğitim mekanlarını da bu kampüslerin içine adapte edeceğiz. Bu şekilde, şehirlerin marka değerlerini de yükselteceğiz. Etlik, Bilkent Ankara'ya, İstanbul'a, Kayseri'ye, Antalya'ya, İzmir'e farklı vizyonlar katacaktır" değerlendirmesinde bulundu.
Yeşim Sert Karaaslan/AA
Yorum Yaz