'Kanal İstanbul'u büyük bir konsorsiyumla geliştirebiliriz'
Gayrimenkul ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) Yönetim Kurulu Başkanı Feyzullah Yetgin, Uludağ Ekonomi Zirvesi'ne katıldı.
Yetkin, Uludağ Ekonomi Zirvesi'nde, Akkök Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve İcra Kurulu Başkanı Ahmet Cemal Dördüncü'nün moderatörlüğünü yaptığı "Gayrimenkulün Geleceği" konulu oturumda, GYODER olarak 17 Nisan'da bir zirve gerçekleştireceklerini, burada "Gayrimenkul 4.0"ı tartışacaklarını söyledi.
Çok önemli bir sektörü temsil ettiklerini dile getiren Yetgin, "Gayrimenkul sektörü, 200'ün üzerinde alt sektörü büyüten bir sektör. İstihdam yoğun ve kalifikasyon olarak düşük seviyedeki, eğitimsiz çalışanlardan büyük ölçüde oluşan bir sektör." diye konuştu.
Sektörde potansiyelin yüksek olmasına karşın yabancı yatırımcıların bazı nedenlerden dolayı Türkiye'ye gelmediklerini belirten Yetgin, "Çok güzel projeler yapıyoruz. Yatırımcılar neticede yatırım kokusunu alıyor, getiriyi takip ediyor. Dünyadaki getiri oranları çerçevesinde baktığımızda Türkiye'deki potansiyel çok yüksek ama niçin gelmiyorlar? Bizde müktesep hak yok. Müktesep hak nedir? Ruhsatını aldığınız projeye başlıyorsunuz, hatta bitiriyorsunuz, iskan aşamasında 'İskanınızı alamazsınız.' denilebiliyor. Bunu şu an yaşayan yabancı yatırımcılar var. Sektör olarak artık ruhsatın en azından müktesep hak (kazanılmış hak) olduğu bir seviyeye gelmemiz gerekiyor. Fizibilite yapıp da Türkiye'ye giriş yaptıktan sonra her türlü sürprizle maalesef karşılaşabiliyorlar." ifadesini kullandı.
Geçen sene yabancı yatırımcıya verilen ve 30 Eylül'de sona eren teşviklere değinen Yetgin, şöyle devam etti:
"Orada rakamsal olarak bazı taleplerimiz var. 1 milyon dolarlık rakamın yüksek olduğunu düşünüyoruz. KDV, tapu harçlarında indirimler yapıldı, ciddi bir hareketlilik oluşturdu. Biz önümüzdeki dönemlerde de bunun devam etmesini istiyoruz. Niçin? Bu lokomotif sektörün istihdamla birlikte Türkiye'nin 2023, 2071 hedefleri çerçevesinde üstüne düşen çok önemli roller var. Şu an devam eden mega projeleri göz önüne alacak olursak, gerçekten onlarca yıl bitmeyen küçük ölçekli projelerden şimdi ne kadar erken bitirilebilir hesabının yapıldığı noktaya geldik. Önümüzde Kanal İstanbul gibi bir proje var. Bu önemli projeyi GYO'lar, büyük geliştiriciler, büyük bir konsorsiyumla belki de birlikte geliştirebiliriz. İstanbul Uluslararası Finans Merkezi gibi çok önemli iki bacağı olan bir projemiz var. Belki A sınıfı ofis arzı anlamında düşünülebilir ama çok daha önemli boyutu finansal anlamda Türkiye'ye neler getireceği."
Yetgin, Türkiye'de bir deprem gerçeğinin bulunduğunu ve bu çerçevede 7,5 milyon konutun bir an önce dönüştürülmesi gerektiğini söyledi.
Mütekabiliyet Yasası
Yabancı uyruklulara mülk satışıyla ilgili olarak çıkarılan Mütekabiliyet Yasası'nın bir mihenk taşı olduğunu dile getiren Yetgin, şunları kaydetti:
"Ondan sonra ikametgah müsadesi verilmesini tartıştık, o da verildi. Rakam konusunda bir beklentimiz var. 1 milyon dolar potansiyelin önemli bir kısmını kapsamadığı için belki 300 bin dolarlar mertebesine inmesi daha uygun diye düşünüyoruz. Tapuda yapılan işlemlerin biraz daha hızlanması gerekiyor. Yabancıya satış yapılan bu işlemlerin sıradan bir yabancının işlem yapması gibi değil de süratli olması gerekiyor. Mesela mültecilerle falan aynı ortamda işlem yapılan süreçlerden bahsediyor bizim mensuplarımız. Sıkıntılı bir nokta. Yabancı yatırımcı, konut alıcısı geçen yıl 5 milyar dolara yakın bir alım yapmış. Ciddi bir ihracat. Aslında biz sektör olarak bu konuda biraz ihracat mantığıyla bazı teşvikler bekliyoruz."
"Türkiye birkaç büyük şehirden müteşekkil değil"
Yetgin, GYODER olarak Anadolu'yu da ihmal etmediklerini, buralarda da çeşitli etkinlikler düzenlediklerini anlattı.
Türkiye'nin birkaç büyük şehirden müteşekkil olmadığına işaret eden Yetgin, "Oralarda da çok önemli potansiyeller var. Büyükşehirlerdeki gelişmeleri örnek alan, hatta bazı noktalarda ileri götüren vizyonların olduğunu da görüyoruz. Anadolu şehirlerinde de büyük potansiyeller var. Anadolu'da ihtiyaç fazla. Her sektörde milli bir yaklaşımla kendimiz üretim düzeyine geçtiğimiz için bu anlamda önümüzdeki 20-30 yıl içinde kentsel dönüşümü bitirip daha stabilize olmuş bir ortamda artık başka şeyleri daha fazla konuşuyor hale gelmemiz gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.
Yorum Yaz