Güncel
06.05.2017 16:39
Okuma Süresi: 03:53 dakika

Kerem Kınık: Suriye'de bin konut inşa edeceğiz

Kızılay Genel Başkanı Dr. Kerem Kınık, IFRC'nin İsviçre'deki yönetim kurulu toplantısında önemli açıklamalar yaptı.

Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Dernekleri Federasyonunun (IFRC), yönetim kurulu toplantısına katılmak üzere İsviçre'nin Cenevre kentinde bulunan Kınık, bazı açıklamalar yaptı.

Kınık, IFRC'ye bağlı 190 ülkenin Kızılay ve Kızılhaç derneklerinin katılımıyla Federasyon Genel Kurulunun 2017 Kasım'da Antalya'da yapılacağını ifade ederek IFRC'yi aktif olarak yönetmeye aday olduklarını bildirdi.

Cenevre'deki toplantıda IFRC'nin 2018-2013 planlarının masaya yatırıldığını ve göç konusunun ağırlıklı olarak tartışıldığını aktaran Kınık, "Göç bir sonuçtur. Tabiri caizse hastalıktır. Eğer bu hastalığın nedenlerini iyi teşhis etmezseniz, engellemezseniz bu karşımıza insan hareketi, göç olarak çıkar. Dolayısıyla, biz öncelikle hastalığın kendisiyle değil bu hastalığı oluşturan sebeplerle mücadele etmeliyiz." şeklinde konuştu.

Kınık, IFRC toplantısında dünyadaki göç sorunun çözülebilmesi için, güvenlik politikaları, kalkınma politikaları ve göç başladıktan sonra insani destek verilmesi gibi üç yaklaşımın bütüncül olarak ele alınması gerektiğini vurguladıklarını kaydetti.

Türkiye'de 3 milyondan fazla sığınmacıya, Suriye içinde de en az 4,5 milyon kişiye insani yardım sağlandığının altını çizen Kınık, bu ülkede en az 6,5 milyon kişinin yerinden edildiğine dikkat çekti.

Kınık, Türkiye'deki sığınmacıların bilinenin aksine yüzde 80'inin kadın ve çocuklardan oluştuğunu, okul çağında 900 bin çocuk olduğunu ve Türkiye'nin bu çocukların 450 binine eğitim imkanı tanıdığını vurguladı. 3 milyon sığınmacıya sağlık hizmeti verildiğine ve şimdiye kadar 22 milyon tedavi gerçekleştirildiğine işaret eden Kınık, "1 milyon civarındaki sığınmacıya da orta ve büyük ameliyat gerçekleştirdik. Ülke olarak şimdiye kadar sığınmacılara yaptığımız katkı 25 milyar dolar. Bütün bu hizmetleri Avrupa standartlarındaki ücretlerle çarpsak trilyon dolarlara yaklaşır. Bundan sonra da hizmetlerimiz devam edecek. Dolayısıyla, Türkiye sığınmacılar konusunda tamamen insancıl bir duruş gösterdi." değerlendirmesinde bulundu.

BM'nin 40 tırı aylarca bekledi, Türkiye 40 bin tır yardım gönderdi

Kınık, Kızılay'ın en önemli görevlerinden birisinin uluslararası insani yardım aktörlerinin Suriye içerisine yönelik yapacakları operasyonlarda desteklemesi olduğunu belirterek, şöyle konuştu:

"Kızılay paydaşlarıyla Suriye'nin içerisine şimdiye kadar yaklaşık 40 bin tır insani yardım malzemesi gönderdi. 250 bin ton da un gönderdik. Günde ortalama 80-90 bin ton unu ekmek yapıyor ve Suriye'de dağıtıyoruz. İdlib'de 400 mülteci kampında 700 bin insan yaşıyor. Azez bölgesinde 20'ye yakın kampta 300 bin insan yaşıyor. Bu 450 kampta yaşayan 1 milyon civarındaki insan, her gün sabah uyandığında bir yardım olursa hayata tutunabilecek insanlar."

Geçen yıl 13 Eylül'de Suriye'de ateşkes ilanının ardından Cilvegözü Sınır Kapısı'ndan çıkış yapan Birleşmiş Milletlere (BM) ait 40 yardım tırı, şoförlerin can ve mal güvenliği tehlikesi taşıdığı gerekçesiyle aylarca bekletilmiş ve dünya gündemini meşgul etmişti. Kınık, Türkiye'nin Suriye'ye gönderdiği 40 bin yardım tırıyla milyonlarca Suriyelinin yaşamsal ihtiyaçlarının karşılandığına vurgu yaptı.

"Suriye'de bin konut inşa edeceğiz"

Suriye'de 2011'de patlak veren krizden sonra bu ülkeye 75 bin çadır gönderdiklerini anlatan Kınık, Suriye'deki çadır kentleri kalıcı konutlara dönüştürmeye çalıştıklarını ifade etti.

Kınık, "Suriye'de bin konut inşa edeceğiz. Yaklaşık 10 bin insanı çadırlardan alıp düzgün, altyapısı olan, suyu ve elektriği olan sağlıklı evlere yerleştireceğiz. Bunu Suriyeli derneklerle beraber yapıyoruz. Dolayısıyla Türkiye olarak, Suriye ve Irak içerisindeki yerinden edilmiş insanlara yönelik operasyonumuz çok büyük." diye konuştu.

Kızılay'ın kendi gelirlerinin yanı sıra Avrupa Birliği ve körfez ülkelerinden gelen insani yardım fonlarıyla bütün bu faaliyetlerini yürütebildiğini dile getiren Kınık, en büyük avantajlarının ise sahadaki gönüllüler ve Türk milletinin yüksek insani değerleri olduğunu vurguladı.

"Dünyanın öğrenmeye başladığı 'Yardımda Türk Modeli' diye bir kavram var"

Kınık, "Dünya sistemiyle kıyasladığınız zaman operasyonel maliyetlerimiz düşük. Bu doğrudan son noktadaki faydalanıcıya daha fazla yardım anlamına geliyor." dedi.

Türkiye'nin ramazan ayında Yemen'e gemilerle 15 bin ton gıda göndereceğini belirten Kınık, şunları kaydetti:

"Bu 15 bin tonluk gıdanın yaklaşık 10 milyon dolarlık maliyeti var. Bu, Türkiye fiyatlarıyla. 15 bin ton yardımın uluslararası maliyetleri ise çok daha yüksek. Örneğin unun tonajını biz ulaşım giderleri de dahil 500 dolar civarında hesaplıyoruz. Ama Dünya Gıda Programı Güney Sudan'da ton başına sadece 2 bin doları lojistik maliyete harcıyor. Artık dünyanın da yavaş yavaş öğrenmeye başladığı 'Yardımda Türk Modeli' diye bir kavram var. Türkiye TİKA, AFAD ve diğer tüm kamu kurumlarıyla birlikte eş güdüm mekanizması oluşturarak daha verimli ve hızlı operasyonlar yürütüyor."

Fırat Kalkanı Harekatı sonrası Türkiye'nin bölgeye insancıl yatırımlar yapmaya devam ettiğine dikkati çeken Kınık, Sağlık Bakanlığının Cerablus'taki hastanesine ilaveten 3 yeni bölgesel hastane inşaatı için çalışmaların sürdüğünü bildirdi. Kınık, terör örgütü DEAŞ'tan temizlenen El Bab bölgesinde 10 bin konut yapılması için fon arayışlarının da devam ettiğini söyledi.

"IFRC gençlik merkezi olarak Türkiye düşünülüyor"

Türk Kızılayı Genel Başkan Yardımcısı Naci Yorulmaz ise IFRC'nin Cenevre'deki toplantıda sığınmacı gençlerle diğer gençlerin kaynaşmasına yönelik yeni bir gençlik projesinin ele alındığını belirterek, "Bu organizasyonun merkezi olarak da Türkiye'nin düşünüldüğü bize aktarıldı. Biz de buna hazır olduğumu ifade ettik." şeklinde konuştu.

Yorulmaz, Kızılay'ın operasyonel kabiliyet gücünün ve yardım organizasyonlarının üst düzeyde olduğunu dile getirerek, Türk insanının vicdanının Kızılay'ın başarısında en önemli unsur olduğuna vurgu yaptı. Yorulmaz, "Operasyonel kabiliyetiniz olabilir, finansal kaynağınız olabilir ama vicdan olmadığı takdirde böyle bir sonuç elde etmenizin imkanı yok." dedi.