maritbet girişmaritbet
Kıbrıs yeniden inşa edilecek, Türkiye Akdeniz'de daha da güçlenecek!

Kıbrıs yeniden inşa edilecek, Türkiye Akdeniz'de daha da güçlenecek!

Türkiye Gazetesi'nden Necmi Çiçekçi'nin haberine göre KKTC, şehircilik, alt yapı ve sosyal konut hamlesi ile yeniden şekillenecek. Yavru Vatan’da yakın zamanda TOKİ eliyle projeler geliştirilecek. Murat Kurum’un açıkladığı yatırım hamlesi Türkiye’nin adadaki etkisini yalnızca askeri ve diplomatik boyutta değil, şehircilik, dijitalleşme ve çevre politikaları alanlarında da derinleştirdiğini gösteriyor. Başta İsrail ve Yunan olmak üzere yabancı yatırımcıların arsa ve konut topladığı KKTC’de Türk projelerinin hayata geçmesi stratejik önem taşıyor.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum önceki gün Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) önemli açıklamalarda bulundu. Doğu Akdeniz’in kalbinde yer alan; jeopolitik ve askeri konumu ile enerji güvenliği açısından milli beka meselesi haline gelen KKTC’nin, gerek alt yapı gerekse de inşaat projeleri ile yeniden şekillendirileceğini açıkladı. Son yıllarda hem küresel hem de bölgesel güçlerin ilgisini üzerine çeken Kıbrıs’a yönelik bu yatırım hamlesi, yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda stratejik bir adım olarak değerlendiriliyor. Türkiye'nin tecrübesiyle hayata geçirilecek projeler, KKTC’nin sürdürülebilir kalkınmasına katkı sunarken, aynı zamanda Doğu Akdeniz’deki dengeyi de Türkiye lehine güçlendirecek nitelikte olduğu ifade ediliyor. Son yıllarda başta Yunan, İsrail ve AB ülkelerinden adaya ciddi bir talep vardı. Yabancıların arsa ve konut topladığı ile ilgili iddialar gündeme gelmişti. Bu nedenle KKTC’de Türk nüfusunun artırılması kritik önem taşıyor.

TOKİ SOSYAL KONUT YAPACAK

Türkiye'de başarıyla uygulanan dijital tapu sistemi KKTC’ye taşınarak, TAKBİS ve parsel sorgu sistemleri sayesinde vatandaşların taşınmazlarına kolayca erişebilmesi sağlanacak. Şehirlerin dijital ikizlerinin oluşturulmasıyla afetlere karşı dirençli, akıllı şehir planlamaları yapılırken; çöp sorununa çevreci çözümler sunan sıfır atık uygulamaları ve depozito iade konteynerleri de adaya kazandırılacak. Türkiye’nin TOKİ tecrübesiyle şekillenecek sosyal konut projeleri, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın mayıs ayında açıklayacağı vizyoner detaylarla kamuoyuna sunulacak. Tüm bu adımlar, KKTC’nin gelecek 50 ila 100 yılını kapsayacak kapsamlı bir master plan doğrultusunda şekillendirilecek.

DİJİTAL ŞEHİRLEŞME KKTC’YE TAŞINACAK

Kurum, KKTC'nin geleceğine damga vuracak projelere ilişkin, "Türkiye'de yıllardır başarıyla uyguladığımız dijital tapu sistemini Kıbrıs'a taşıyoruz. Vatandaşlarımızın taşınmaz işlemlerini çok daha hızlı yapabilmesi için KKTC Tapu Kadastro Bilgi Sistemi'ni (TAKBİS) 2025'in Haziran ayı sonuna kadar devreye alıyoruz. Ülkemizde her gün 2 milyon kişinin ziyaret ettiği parsel sorgu sistemini de inşallah bu ayın sonunda Kıbrıs'ta hayata geçiriyoruz. Bu uygulamayla birlikte Kıbrıs'ta herkes taşınmazlarının bilgilerine cep telefonu veya bilgisayarla kolayca ulaşabilecek. Yine bu ay sonunda havalanacak uçaklarımız, KKTC'nin 3 boyutlu geleceğinin çizimine başlıyor. Bu da çok önemli bu manada tüm şehirlerimizin dijital ikizlerini çıkarıyor. Şehirlerimizi afetlere karşı hazırlayacak 3 boyutlu simülasyonu içeren bu uygulamayı kuruyoruz. Uygulama KKTC için yapacağımız master planın altyapısını teşkil edecek. Bunun yanında Ada'da meteoroloji radarını kuruyoruz. Tüm meteorolojik uyarı ve tahminleri de halkımızın istifadesine sunacağız" diye konuştu.

JEOPOLİTİK KONUMU VE STRATEJİK ÖNEMİ!

Kıbrıs, Doğu Akdeniz'deki enerji kaynaklarına ve deniz yollarına hâkim konumuyla birçok ülkenin dikkatini çekiyor. Türkiye'ye yakınlığı sayesinde ada, hem savunma hem de Mavi Vatan kapsamında deniz yetki alanları açısından kritik bir rol oynuyor. Bu nedenle Türkiye, Kıbrıs’taki etkinliğini bir güvenlik meselesi olarak değerlendiriyor. Avrupa Birliği'nin Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ni tam üye olarak kabul etmesi, Türkiye açısından ciddi bir sorun oluşturdu. Bu durum, adanın kuzeyindeki Türk varlığını yok sayıyor ve Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki haklarını daraltma riskini beraberinde getiriyor. Yunanistan ve Güney Kıbrıs’ın İsrail ile bazı AB ülkeleriyle kurduğu enerji ve güvenlik işbirlikleri de Türkiye’nin bölgedeki stratejik dengesini tehdit ediyor. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde Türk nüfusunun artması, sadece demografik değil, aynı zamanda siyasi bir anlam taşıyor. Kıbrıs’taki Türk varlığının güçlü bir şekilde sürdürülmesi, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki pozisyonunu pekiştiriyor ve iki toplumlu çözüm senaryolarında Türk tarafının elini güçlendiriyor. Aynı zamanda Kıbrıs Türk toplumunun sosyo-ekonomik ve kültürel olarak kalkınması, uluslararası arenada daha etkili bir temsil gücü sağlıyor.

KONUT YATIRIMINA İLGİ ARTACAKTIR

Konut sektörü uzmanları, KKTC’de TOKİ eliyle hayata geçirilecek sosyal konut projelerinin hem ekonomik hem de sosyal açıdan büyük önem taşıdığına dikkat çekiyor. Uzmanlara göre, Türkiye’nin konut üretiminde edindiği bilgi birikimi ve TOKİ’nin yıllara dayanan tecrübesi KKTC’ye taşındıkça, ada üzerindeki yaşam standartlarının artması ve konut erişiminin kolaylaşması bekleniyor. Ayrıca bu projeler, sadece KKTC’de yaşayan vatandaşlar için değil, Türkiye’den adaya taşınmak veya yatırım yapmak isteyen kesimler için de yeni kapılar açıyor. Türkiye’de konut fiyatlarının yüksekliği ve büyük şehirlerdeki yaşam zorlukları, birçok insanı alternatif yaşam alanlarına yönlendiriyor. KKTC ise gerek doğal güzellikleri, gerek daha sakin yaşam tarzı, gerekse gelişmekte olan altyapısıyla cazip bir seçenek haline geliyor. TOKİ’nin sağlayacağı uygun fiyatlı konutlar, bu ilgiyi daha da artırabilir.

SOSYAL KONUTLAR YAPILACAK

Diğer yandan, sosyal konut projeleri sayesinde KKTC vatandaşlarının da makul şartlarda ev sahibi olması sağlanacak. Bu projeler, özellikle dar ve orta gelir grubundaki ailelerin yaşam kalitesini yükseltmeyi hedefliyor. Bu sayede hem barınma sorununun çözümüne katkı sağlanacak hem de sosyal adalet ilkesi desteklenmiş olacak. Ayrıca bu yapılaşmanın planlı ve sürdürülebilir şekilde ilerlemesi, KKTC’nin gelecekteki şehirleşme vizyonuna da katkı sunacak. Sonuç olarak, TOKİ'nin KKTC’de başlatacağı bu büyük konut hamlesi, sadece bir inşaat projesi değil; Türkiye-KKTC ilişkilerini pekiştiren, halkın refah seviyesini artıran ve Doğu Akdeniz’deki Türk varlığını güçlendiren çok boyutlu bir stratejinin önemli bir parçası olarak öne çıkıyor.

SEKTÖRDE KALİFİYE ELEMAN SORUNU VAR

İşçilik maliyetleri üretimi zorluyor!

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan Şubat 2025 verilerine göre, inşaat maliyet endeksi aylık ve yıllık bazda artış göstermeye devam ediyor. Şubat ayında bir önceki aya göre yüzde 1,24 oranında yükselen endeks, geçen yılın aynı dönemine kıyasla ise yüzde 23,94’lük artış kaydetti. Endeksin alt kalemlerine bakıldığında, yıllık bazda en dikkat çekici artışın işçilik maliyetlerinde yaşandığı görülüyor. İşçilik endeksi, geçen yılın Şubat ayına göre yüzde 32,38 artarken, malzeme endeksi aynı dönemde yüzde 19,49 oranında yükseldi.

FİYATLARA DA YANSIYOR

Uzmanlar, işçilik maliyetlerindeki bu hızlı artışın, inşaat sektöründe hem konut fiyatlarını hem de genel yapı maliyetlerini yukarı çektiğine dikkat çekiyor. Malzeme fiyatlarında görece daha sınırlı bir artış gözlenirken, özellikle kalifiye iş gücü sıkıntısı ve ücret baskıları nedeniyle işçilik maliyetlerinin yüksek seyrini sürdürdüğü ifade ediliyor. Konut üretiminde maliyetlerin bu denli yükselmesi, sektörün orta ve uzun vadeli projeksiyonlarında önemli rol oynarken, hem yatırımcılar hem de tüketiciler açısından yeni planlamaların gündeme gelmesine neden olabilir.

EV SAHİPLERİ DERT YANIYOR

Sorunlu kiracı satışa yöneltiyor

Son bir yılda Türkiye genelinde kiralık konut ilanlarında dikkat çekici bir düşüş yaşanıyor. Uzmanlar, bu durumun başlıca nedeninin ev sahipleri ile kiracılar arasında yaşanan anlaşmazlıklar olduğunu belirtiyor. Ev sahipleri, artan hukuki ve mali sorunlar nedeniyle konutlarını kiraya vermek yerine satışa çıkarmayı tercih ediyor. Kira artışları konusunda yaşanan anlaşmazlıklar, ev sahiplerini ciddi şekilde zorlarken, mevcut yasal süreçlerin uzunluğu da ayrı bir problem olarak öne çıkıyor.

DAVALAR ÇOK UZUYOR

Birçok ev sahibi, mevcut kiracısını tahliye etmek istediğinde, dava sürecinin ortalama 1,5 ila 2 yıla kadar uzayabildiğini dile getiriyor. Üstelik bu süreç, çoğu zaman kiracının lehine işliyor. Mahkemelerin verdiği kararların genellikle kiracıyı koruma eğiliminde olması, ev sahiplerinin risk algısını artırıyor. Yaşanan bu gelişmeler sonucunda, birçok ev sahibi kiralama yerine doğrudan satış yoluna gidiyor. Konut sektöründe yaşanan bu eğilim, hem arz-talep dengesini etkiliyor hem de kiralık konut bulmayı daha da zorlaştırıyor. Uzmanlar, yaşanan bu sorunun çözümü için daha hızlı ve dengeli yasal mekanizmalara ihtiyaç duyulduğunun altını çiziyor.

  • Etiketler:

Yorum Yaz

Öne Çıkanlar