Lojistik sektöründe ihracatın 40 milyar dolara yükselmesi hedefleniyor!
Türkiye'nin 2022 sonunda 36,6 milyar dolar olan lojistik ve taşımacılık sektörü hizmet ihracatının gelecek dönemde 40 milyar dolar seviyelerine ulaştırılması hedefleniyor.
Türkiye, Avrupa, Asya, Afrika ve Orta Doğu'nun kesişim noktasında yer alarak, uluslararası taşımacılık ve lojistik sektörü için stratejik bir merkez olarak öne çıkıyor.
Bu benzersiz konumu, ülkenin dünyanın en önemli lojistik üslerinden biri olma potansiyelini taşıdığını gösteriyor. Doğu-batı ve kuzey-güney taşıma koridorlarının kavşak noktasında bulunan Türkiye, lojistik hizmetlerin entegre edilmesi, ölçek ekonomisinin artırılması ve intermodal taşımacılığın teşvik edilmesi için ideal bir konumda bulunuyor.
Türkiye'nin stratejik konumu, geniş dış ticaret hacmi olan pazarlara kolay erişim sağlamasını mümkün kılıyor. Özellikle Doğu Avrupa, Orta Asya, Orta Doğu ve Kuzey Afrika bölgelerine kolay erişim imkanı sunan bu avantajlı coğrafi konum, Türkiye'yi taşımacılık faaliyetleri için bir üs haline getirme potansiyelini artırıyor.
Büyük yatırımlar taşımacılığı kolaylaştırıyor
Ülkedeki büyük altyapı yatırımları, lojistik sektörünün gelişimine önemli katkılar sağlıyor. İstanbul Havalimanı, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Osmangazi Köprüsü, Marmaray, 1915 Çanakkale Köprüsü ve Bakü-Tiflis-Kars tren hattı gibi projeler, ulusal ve uluslararası taşımacılığı kolaylaştırmak için stratejik olarak tasarlanmış altyapılar olarak öne çıkıyor.
Son 20 yılda yaklaşık 183 milyar dolarlık ulaştırma ve altyapı yatırımları gerçekleştirilerek, Türkiye'nin Asya ile Avrupa arasında kesintisiz bir bağlantı sağlaması hedefleniyor. Bu yatırımlar, ülkenin lojistik üs olma potansiyelini daha da güçlendiriyor.
Lojistik sektörü Türkiye için önem taşıyor
Türkiye'nin lojistik sektörü, ekonomik büyümenin bir itici gücü olarak öne çıkıyor. 2022 yılında 90,5 milyar dolarlık hizmet ihracatının yaklaşık %40'ı, lojistik ve taşımacılık hizmetleri sektöründen elde edildi. Bu durum, sektörün ülke ekonomisi için ne kadar kritik olduğunu gözler önüne seriyor. Gelecekte bu miktarın artırılarak 40 milyar dolar seviyelerine çıkarılması hedefleniyor.
Söz konusu sektörün gelişiminde Bakanlık tarafından sağlanan desteklerin de büyük etkisi bulunuyor. Lojistik ve taşımacılık hizmetleri sektörüne 2022 sonuna kadar genel destekler kapsamında yaklaşık 2,7 milyon lira, Turquality Destek Programı kapsamında ise yaklaşık 447 milyon lira destek sağlandı.
Dış ticaret verileri taşımacılık modları itibarıyla değerlendirildiğinde, 2022 yılında ihraç taşımaları için ilk sırada deniz yolu yer aldı. Toplam 254,2 milyar dolarlık ihracatın yüzde 59,1'i deniz yolu ile yapıldı. İkinci sırada yüzde 31 ile kara yolu, üçüncü sırada ise yüzde 8,1 ile hava yolu yer aldı, demir yolunun oranı yüzde 1 oldu. Diğer taşımaların payı ise yüzde 0,8 olarak belirlendi.
Emlak sektörü de Türkiye'nin stratejik konumundan faydalanabilir. Büyük altyapı yatırımları, ulaşım kolaylığı ve lojistik avantajlar, ülkenin çeşitli bölgelerindeki emlak pazarlarını hareketlendirebilir. Özellikle taşımacılık ağlarına yakınlığıyla öne çıkan bölgeler, yatırımcıların ve işletmelerin ilgisini çekebilir.
Sektörün yeşil dönüşüm kapsamında yeniden yapılanması gerekiyor
Avrupa Yeşil Mutabakatı'nın etkisi altında, taşımacılık sektöründe yeşil dönüşümün önemi artıyor. Daha düşük emisyonlu araçlar, çevreci taşımacılık modelleri ve sürdürülebilir hareketlilik stratejileri, emlak sektörünün de gelecekteki fırsatlarını şekillendirebilir. Emlak projeleri, çevre dostu taşımacılık sistemleriyle entegre edilerek, sürdürülebilir bir yaşam tarzına katkıda bulunabilir.
Sonuç olarak, Türkiye'nin stratejik konumu ve lojistik sektöründeki gelişmeler, emlak sektörü için yeni fırsatlar sunuyor. Büyük altyapı yatırımları ve yeşil dönüşüm hedefleri, ülkenin hem lojistik hem de emlak alanındaki önemini vurguluyor. Bu bağlamda, gelecekte Türkiye'nin hem ekonomik hem de çevresel açıdan sürdürülebilir büyüme için önemli bir rol oynayacağı söylenebilir.
- Etiketler:
Yorum Yaz