Maçka Palas, birçok ünlüye ev sahipliği yaptı!

O heybetli görüntüsünün ardında ne hikâyeler, ne hayatlar, nasıl bir geçmiş yatıyor... Önceleri yerinde Sultan Abdülmecit'in torunu Münire Sultan'ın sarayı bulunan Maçka Palas, konaklardan büyük apartmanlara geçiş döneminde kuruldu. İtalyan tüccar Vincenzo Caivano, 1922'de binayı inşaa ettirdi. 

 

Maçka Palas'ın her dairesinde başka bir ünlü şahsiyetin hikayesi var. Mesela ünlü romancı Kerime Nadir, uzun yıllar Maçka Palas'ın sakinlerindendi. Türk müziğinin sevilen çifti Fahire-Refik Fersan da çocukları ile beraber bir süre burada oturdu. Ünlü yazar şair-i azam Abdülhak Hamid Tarhan, 5 Kasım 1925'den öldüğü tarihe kadar Maçka Palas'ın 4. kapısında, dört numaralı dairede kiracı olarak oturdu. Eşi Lüsyen Hanım'la verdiği çay davetleri ve edebi toplantılar; ünlü yazarın genç edebiyatçılar ve kadim yazar dostlarıyla sıklıkla bir araya gelmelerini sağladı. Burada yaşayan oğlunu sık sık ziyaret eden Celal Bayar, Halid Ziya, Cenap Şahabettin, İbnülemin, Ubeydullah Efendi, Mithat Cemal Kuntay, Sami Paşazade Sezai, Faruk Nafız Çamlıbel, Necip Fazıl ve Yahya Kemal, ilk spor spikeri Sait Çelebi, Galatasaray Lisesi öğretmeni Tahir Erer, İngiliz Warrington ailesi, tanınmış gökbilimci Tevfik Yergök, Cumhuriyetin yetiştirdiği ilk doktorlardan Hazım Bumin de başlıca konuklarıydı. 

 

Demokrat Parti İstanbul Milletvekili olan Salih Fuad Keçeci eski Türk kültürünü ve hayatını simgeleyen antikalardan oluşan zengin koleksiyonu ile de İstanbul'un tanınan simaları arasına katılmıştı. Salih Fuad Bey, anne tarafından Tunuslu Hayreddin Paşa'nın, baba tarafından ise Keçecizade Fuad Paşa'nın torunuydu ve her iki koldan kalan kıymetli antika koleksiyonunu kendi imkanları ile zenginleştirerek Maçka'daki dairesinde adeta küçük bir müze meydana getirmişti. Keçecizade Fuad Paşa'nın oğlu Reşad Fuad Bey'in Cağaloğlu'ndaki konağındaki başlayan koleksiyon ve antika merakı, Teşvikiye'deki apartman dairesinde Salih Fuad Bey ölene dek devam etmişti. 

 

Döneminin en iyi mimarlarından Guilo Mongeri, 1849 yılında İstanbul'a göç eden İtalyan Levanten bir ailenin torunu olarak İstanbul'da doğdu.

 

Türk mimarisinde Birinci Ulusal Mimari Akımı olarak adlandırılan akımın öncülerinden biri olan Guilo Mongeri, Maçka Palas'ı yaparken Milano saraylarından etkilendi. 8 katlı, dört kapılı binada toplam dört asansör mevcut. Maçka Palas, birbirinden farklı 64 daire olarak inşaa edildi.

 

Şimdilerde son derece lüks bir butik otel olan Maçka Palas, tarih boyunca son derece önemli şahsiyetlere ev sahipliği yaptı.