Mega projelerin gayrimenkul sektörüne etkisi!
TSKB Gayrimenkul Değerleme A.Ş.’nin Genel Müdürü Makbule Yönel Maya, başta İstanbul olmak üzere gayrimenkul sektörünü etkileyecek durumları açıkladı.
Yapımı devam eden ve tasarım aşamasındaki mega projelerin, İstanbul için önemli fırsatlar barındırdığını belirten TSKB Gayrimenkul Değerleme Genel Müdürü Makbule Yönel Maya, “İstanbul'un çarpık yapılaşmasının düzeltilmesinin önündeki iki büyük engel olan finansman ve rezerv alanlar konularına Mega Projeler ile çözümler sunmak; şehri kendi içinde üç veya dört ayrı merkeze bölerek yeniden yapılandırmak mümkün olabilecektir” dedi.
3. Köprü ve 3. Havaalanı başta olmak üzere mega projelerin İstanbul'un gelişimine yeni bir yön kazandırdığını vurgulayan Maya, sözlerine şöyle devam etti: “Son dönemde prestijli firmaların, yeni projeleri için konum belirleme çalışmaları sırasında; Kuzey Marmara Otoyolu güzergâhı, Karayolu Tüp Geçişi, Kentsel Dönüşüm bölgeleri, Çevre Düzeni Planı ve raylı sistem güzergâhlarının çok etkili olduğu görülmektedir. Yapım aşamasında olan Kuzey Marmara Otoyolu, Avrasya Tüneli, tamamlanan Marmaray, yeni köprü ve havaalanı gibi ulaşım projeleri kentleşmeyi kuzeye taşırken; her ne kadar şehir merkezindeki trafik yoğunluğu, güvenlik ve kirlilik sıkıntıları bulunsa da ulaşım ve hayatın kolaylığı sebebiyle şehir merkezleri oturum için halen talep görmektedir. Kentsel Dönüşüm de bunu etkileyen önemli faktörlerden biridir.”
Maya İstanbul'da yapılan mega projeleri gayrimenkul sektörü açısından tek tek değerlerdirdi.
Üçüncü Köprü
"3. Köprü projesinin, şehrin, 2. Köprü ile başlayan Kuzey yönünde büyümesini tetikleyeceği düşünülmektedir. 2. Köprü örneğine bakacak olursak; İstanbul'un kuzeye doğru gelişiminde önemli bir paya sahip olduğu, yeni yerleşim alanlarının bu köprü ile oluştuğu ve zaman içinde kentin yeni alt merkezlerinin bu hat üzerinde geliştiği gözlenmektedir. Dolayısıyla 29 Ekim 2015 tarihinde açılacağı öngörülen 3. Köprü ile birlikte, kentin kuzey gelişiminin en üst seviyeye ulaşacağı ve yerleşim alanı gelişmelerinin de bu hat paralelinde olacağı düşünülmektedir. Bu doğrultuda bu aks üzerindeki gerek arsa, arazi fiyatları ve gerekse imar planlarıyla yapılaşma alanlarında bir artış olacağı beklenebilir.
Üçüncü Havalimanı
3. Havalimanının devreye girmesiyle kentin Kuzey'e olan gelişimi artarak devam edecek; bu gelişim hem konut alanları, hem de ticari alanlar ve ulaşım projeleriyle desteklenecektir. Üçüncü havaalanının; otel, ofis, alışveriş merkezi, konut, sanayi, lojistik, depolama, hastane, eğlence, üniversite ve üretim fonksiyonlarını bölgeye çekmesi beklenmektedir. Avrupa yakasında ana bağlantı noktaları konumunda bulunan Silivri, Çatalca, Boyalık, Göktürk ve Zekeriyaköy, havalimanı ihalesinin ardından popülaritesini artırmıştır.
Havalimanına yakın bölgede genel olarak yapı bulunmadığı, boş durumda arsaların yer aldığı görülmektedir. Bu nedenle bölgenin gelişimi daha kolay olmuştur. Havalimanı inşaatıyla başlayan arsa satışlarında hem talep hem fiyat olarak büyük artışlar görülmüştür. Geçtiğimiz yıl bölgedeki büyük arsaların çoğunluğunun el değiştirdiği ve fiyatların 2-3 katına çıktığı gözlemlenmiştir.
Kanal İstanbul
2023 vizyonu çerçevesinde açıklanan en büyük ve kapsamlı projelerin başında gelmektedir. Hayata geçmesi halinde İstanbul kent makroformunu baştan aşağıya değiştirecektir. Proje ile kentin 2 yarımada ve 1 adaya bölünmesi planlanmakta ve Marmara ile Karadeniz arasında yeni bir deniz ulaşımı güzergahının oluşturulması amaçlanmaktadır.
Finans Merkezi
Konumsal olarak Anadolu Yakasında Ataşehir'de planlanan İstanbul Finans Merkezi Projesi, Türkiye finansal piyasalarına yön veren birçok kamu ve özel sektör kuruluşunun belirli bir lokasyonda toplanacak olması nedeniyle hem Anadolu yakası açısından hem de İstanbul'un ülke içindeki konumlandırılması açısından büyük öneme sahip olacaktır. Proje, İstanbul ve ülke genelini ilgilendirecek birtakım gayrimenkule yönelik değişimleri de beraberinde getirecektir. Bu kapsamda özelikle ofis piyasası anlamında farklı alt bölgelerin oluşturulması ve finans merkezi projesi kapsamında farklı alt kimlikler kazandırılmasının bu süreçte gündeme gelebileceği düşünülmektedir.
Metro
Kent gelişimi ve gayrimenkul projeleri açısından metro hatları özelikle son yıllarda önemli bir dinamik haline gelmiştir. Halihazırda Kartal-Kadıköy, Yenikapı-Hacıosman, Kirazlı-Başakşehir ve Aksaray-Atatürk Havalimanı arasında seyreden hatların, önümüzdeki dönemde Kartal - Kaynarca Metro Hattı; Üsküdar-Sancaktepe metro hattı ve Levent-Hisarüstü hattının İstanbul'daki ulaşıma katkısını ve gayrimenkul projelerine etkisinin görüleceği düşünülmektedir. Bugüne kadar yapılan projelerde metronun gayrimenkul fiyatlarını yukarı yönlü etkilediği bilinen bir gerçektir.
Marmaray
Deniz tabanının altından geçerek kentin her iki yakasını raylı sistemle bağlayan Marmaray, Kazlıçeşme-Söğütlüçeşme arasındaki ulaşımı sağlamaktadır. Marmaray'ın faaliyete geçmesiyle birlikte bu bölgelerde, gayrimenkul değerlerindeki artış ve yeni projelere verdiği katkı, gün geçtikçe daha fazla gözlemlenebilmektedir. 2013 sonu itibarıyla açılan ve İstanbul ulaşım altyapısındaki belki de en başarılı çözüm olarak nitelendirilebilecek proje hem kent kullanıcılarının alışkanlıklarını değiştiren, hem de çıkış verdiği noktalarda yine gayrimenkul fiyatlarını yukarı yönlü etkileyen önemli bir dinamik olmuştur.
Avrasya Tüneli
Avrasya Tüneli Projesi (İstanbul Boğazı Karayolu Tüp Geçişi Projesi), Asya ve Avrupa yakalarını, deniz tabanının altından geçen bir karayolu tüneli ile birbirine bağlayacak, İstanbul'da araç trafiğinin yoğun olduğu Kazlıçeşme-Göztepe hattında hizmet verecek bir hattı kapsamaktadır. Bu mega ulaşım projesi ile birlikte Boğaz denizin altından geçilerek karayolu trafiği ile aşılabilecektir. Bu proje ile birlikte doğru bağlantı ve yönlendirmeler ile araç trafiğinin özelikle Tarihi Yarımada gibi önemli bölgelerde azaltılması, belki de bu bölgelerin daha çok yaya odaklı yeniden konumlandırılabilmesi için fırsat oluşturabilecektir.
Hızlı Tren
Ankara-İstanbul Hızlı Tren Projesi'nin, iki şehir arasını yaklaşık 3 saate indiren alternatif bir ulaşım kanalı olarak İstanbul'u orta vadede etkileyeceği düşünülmektedir. Hâlihazırda son durak olan Pendik'te, şimdiden gayrimenkul fiyatlarını etkilediği gözlenmektedir.
İzmit Körfez Geçişi Projesi
Gebze - Orhangazi – İzmir Otoyolu projesinin bir parçası olarak planlanan İzmit Körfez Geçişi Projesinin başlangıç noktası Gebze olup, yapılacak otoyol Dilovası ile Hersek Burnu arasında yer alan İzmit Körfezi'ni asma köprüyle geçerek, Orhangazi ve Gemlik yakınlarından devam edip Bursa Çevre yoluna bağlanmaktadır. Bu mega projenin özelikle lojistik sektöründe yeni devinimler getireceği, bu hatta seyahat eden kullanıcı alışkanlıklarını zaman içinde değiştirebileceği öngörülmektedir. Bu projenin hayata geçmesi ile birlikte Yalova, Gebze, Bursa ilk etapta etkilenecek alanlar olarak dikkat çekmektedir."
Fortune Turkey
Yorum Yaz