Mimari dokusunu 700 yıldır koruyan kent: Birgi
UNESCO'nun Dünya Miras Geçici Listesi'nde yer alan Birgi, ziyaretçilerini tarihi bir yolculuğa çıkarıyor.
Yaklaşık 3 bin yıllık geçmişinde çok sayıda medeniyete ev sahipliği yapan İzmir'in tarihi mahallesi Birgi,
koruduğu mimari geleneğiyle ziyaretçilerini adeta zamanda yolculuğa çıkarıyor.
Ödemiş ilçesine bağlı Birgi, milattan önce 750 yılından bu yana yerleşim yeri olarak kullanılıyor.
Sırtını yüksekliği 2 bin metreyi geçen Bozdağ'a dayaması ve karşısındaki ovayı gözetlemeye uygun
yüksekliği nedeniyle tarihte tehditlere karşı güvenli bir merkez olan yerleşim, su kaynakları ve verimli
topraklarıyla binlerce yıldır yaşam alanı olarak varlığını sürdürüyor.
Birgi'de. Frig ve Lydia (Lidya) uygarlıkları, Pers ve Bergama krallıkları, Roma ve Bizans İmparatorluğu,
Aydınoğulları Beyliği ve Osmanlı döneminin izleri bulunuyor.
Aydınoğulları zamanında oluşan mimari dokusunu koruyan Birgi, 2012 yılında UNESCO'nun Dünya
Miras Geçici Listesi'ne alındı. Birgi, kalıcı listeye girme hedefiyle sahip olduğu değerleri yaşatmaya
devam ediyor.
"Türk mimarisinin vitrini"
Yaklaşık 700 yıldır tarihi görüntüsü bozulmayan Birgi'de, bugün de evler usta çırak ilişkisiyle yetişen
kişilerce inşa ediliyor.
Korunmuş güzel mimari örneklere sahip olması dolayısıyla "Türk mimarisinin vitrini olarak"
değerlendirilen Birgi'nin evleri, kendi coğrafyasının toprak ve ağaç türleri ile doğal taşları kullanılarak
yapılıyor.
İki katlı binalar, zemini taş, üst kat ve tavanları ahşap olacak şekilde inşa ediliyor. Evlerdeki sofalar ve
dışa yönelik kafesli pencereler mimarinin en belirgin özellikler arasında yer alıyor. Mahalleyi gezenler,
700 yıl öncesinin mimari izlerini taşıyan evler arasında adeta zamanda yolculuğa çıkıyor.
Birgi, mimari dokusuyla dizi ve filmler için doğal plato işlevi görüyor.
"Tablo gibi"
Kırsal Turizm Derneği Birgi Temsilcisi Yaşar Günaydın, AA muhabirine, Birgi'de farklı medeniyetin
izlerinin görülebileceğini söyledi.
Tarihi kentte Bizans'tan kalma bir kale bulunduğunu anlatan Günaydın, "Sur kalıntıları Birgi'ye yayılmış
halde. Küpuçuranlar Kulesi var o dönemden kalma. Beylikler döneminden Aydınoğlu Mehmet Bey Camii
var, 700 yıllık bir cami. Osmanlı'dan kalan hamam, cami, medrese bulmak mümkün. Bu kadar eserin bir
arada olması ve bu korunmuşluk şunu hissettiriyor; sanki Ortaçağ'da, 700 yıl önce burası donmuş ve
hala öyle yaşamına devam ediyor. Bir tablo gibi. Birgi'ye giren herkes bir tablonun içine giriyormuş
hissiyatına sahip olur." diye konuştu.
Günaydın, Birgi'nin bu kadar iyi korunmasında gözlerden uzak bir yerde kurulmasının rolü olduğuna
işaret ederek, ayrıca mahallede kesintisiz süren yaşamın yapıların ayakta kalmasını sağladığını dile
getirdi.
Birgi'nin Türkiye'de kentsel koruma planı yapılan ilk yerlerden olduğunu aktaran Günaydın, "1996'da
birçok yer SİT alanı ilan edilmiş. Yeni evler yapılıyor elbette ama dokuya uygun olması lazım. Çok hızlı
bir yapılaşma imkansız burada. Bu dokuyu bozmamaya özen gösteriliyor." ifadelerini kullandı.
Yapımcıların gözdesi oldu
Günaydın, Birgi'nin bozulmamış tarihi dokusu ve doğasıyla film, dizi ve reklam çekimleri için çok tercih
edilen bir yer olduğunu kaydetti.
Geçmişte de Birgi'de zaman zaman film çekildiğini belirten Günaydın, "Ama 4 yıldır aralıksız bir çekim
söz konusu." dedi.
Birgi'de son dönemde Unutursam Fısılda, Yeşil Deniz, Atçalı Kel Mehmet Efe, Trileçe, Tatar Ramazan
gibi yapımların çekimi yapıldı.
Yorum Yaz