MOSDER’in hedef pazarında şimdi Angola var!
Daralan Avrupa pazarlarına alternatif arayışlara giren mobilyacılar, farklı ülkelere yönelmeye başladı. Türkiye Mobilya Sanayicileri Derneği Afrika'da incelemeler yaparken, hedeflenen ilk ülkenin Angola olduğu belirtiliyor
Türkiye Mobilya Sanayicileri Derneği (MOSDER) 2023 yılında 10 milyar dolarlık ihracat hedefine ulaşmak için aktif çalışmalar yürütüyor. MOSDER, mobilya sektörünün daha önce gitmediği ülkelere de giderek yeni pazarlar oluşturmaya çalışıyor. Bunlardan birisi de Afrika'daki Angola. Afrika'nın en geniş petrol rezervlerine sahip ülkelerinden birisi olan Angola son yıllarda yaşadığı gelişmelerle dikkatleri üzerine çekiyor.
MOSDER Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Güleç, "Angola'ya satamayacağımız iki şey var: Kalorifer peteği ve deri mont. Geri kalan her alanda Türkiye'den mal götürülüp satılabilir. Yalnız sabırlı olmak lazım. Yani bir günlük pazarlar değil, geleceği olan pazarlar. Angola'da petrol ve elmas var ama ekonomisi kapalı. Devletle işbirliği içinde olan şirketler var. Çok güçlü zenginler var. Domatesin kilosu 18 dolar civarı" diyor.
Kendisine tasarım odaklı büyüme hedefi koyan mobilya sektörü, yeni pazarlara yönelerek dünyada daha fazla adını duyurmak istiyor. En son geçtiğimiz eylül ayında dünyaca ünlü tasarıma Karim Rashid'i Antalya'daki Tasarım Buluşmaları Konferansı'na konuşmacı olarak getiren mobilyacılar hedeflerini genişletiyor. Türkiye Mobilya Sanayicileri Derneği (MOSDER) aktif çalışmalar yürütüyor. MOSDER, yeni ülkelere giderek yeni pazarlar yaratmaya çalışıyor. Bunlardan birisi de Afrika'nın güneybatısında yer alan Angola.
Yeni pazarlara açılma hedefiyle Afrika'ya gittiklerini ifade eden MOSDER Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Güleç, Angola'ya satamayacakları iki şey olduğuna dikkat çekerek "Kalorifer peteği ve deri mont. Geri kalan her alanda Türkiye'den mal götürülüp satılabilir. Paranın çok canlı olduğu bir ülke" diye konuştu. Angola'da sabırlı olunması gerektiğini kaydeden Güleç, "Yani bir günlük pazarlar değil, geleceği olan pazarlar. Angola'da petrol ve elmas var. Ekonomisi kapalı. Kapalı olduğu için devletle işbirliği içinde olan şirketler var. Çok güçlü zenginler var. Bu zenginler çok kaliteli ve lüks mal alıyorlar. Her şeyin satılabileceği ve değerinin yüksek olduğu bir ülke. Domatesin kilosu tahmin, edemeyeceğimiz kadar pahalı. 18 dolar civarı... Ürün azlığı var Angola'da. Dolayısıyla her şey kıymetli. Ama günlük 3 dolara da geçinen halk da var." değerlendirmesini yaptı.
Pazar yeniden kuruluyor
Kendilerine ilk başta "Neden Afrika?" diye çok soru sorulduğunu belirten Güleç, Afrika pazarlarının yeniden kurulduğunu vurguladı. Güleç, "Afrika'nın geleceği var. Biz olmadığımız vakit başkaları gelir. Bakın Afrika Avrupa'nın sömürgesiydi. Avrupalılar zaten oralarda vardı. Mesela Angola'nın resmi dili Portekizce. Portekiz sömürgesi gibi hareket etmiş. Dolayısıyla her şeyi Lizbon'dan Porto'dan düşünüyor. Bunları İstanbul'a getirebilmemiz için zaman ve sabır gerekiyor. Gidip gele gele Türkiye gerçekliğini kabullenecekler ve orada kalacağız. Yani Afrika pazarları zengin, para var. Bunun getirdiği bir dönüşüm var. Bu dönüşüm varken de bizim Türk ihracatçısının da orada olması lazım. Global krizden sonra Avrupa gibi canlı pazarlar sönmeye başladı. Biz mobilyacılarda bu nedenle gelecek vadeden, paranın ve pazarın canlı olduğu Afrika'yı keşfettik. Afrika'ya gittiğimiz zaman büyüyen, gelişen şehirler gördük. Bizim 20 yıl önceki halimiz gibiler. Bu yüzden bizim için pazar olmaya başladılar” dedi.
Şimdiye kadar Kenya, Nijerya, Güney Afrika ve Angola'ya gittiklerini anlatan Güleç, Gana ve Tanzanya'da da pazar araştırmaları yaptıklarını kaydetti. Güleç, Tanzanya'dan heyet getirmeyi düşündüklerini ve Gana'ya da bir ticari fuarın yapılmasının da gündemlerinde olduğunu dile getirdi.
Güvenlik sorunu yok
Ahmet Güleç'e "Peki, bu ülkelere girerken çekinceleriniz olmadı mı? Ne de olsa çoğundaki savaş görüntüleri halen hafızalarımızda" diye sordum. Güleç'in yanıtı çok net bir şekilde 'hayır' oldu. Güleç, iç savaşı geçmişte bırakan Afrika'nın güvenliği hakkında şunları söyledi: "Afrika ülkelerinde güvenlikten çekinilmesine gerek yok. Güvenlik sorununu çözmüşler. Çünkü iç savaşlardan çok çekmişler. İç savaşlarda nüfuslarının yarısını kaybettiklerinden güven onlar için çok önemli. Yabancılara karşı çok kibarlar. Yanlış yapmamak için hızlı hareket etmiyorlar. Sokaklarda çok rahat dolaştık ve hiçbir sıkıntı görmedik. Dil sorunu da büyük bir sorun değil" dedi.
Angola'da Doğtaş'ın mağaza açtığını, İstikbal'in de showroom için çalışmalara başladığını söyleyen MOSDER Başkanı Güleç, "Biz bir ülkeye gittiğimiz zaman orada adeta Türkiye'nin halkla ilişkilerini yapıyoruz. Pazarı etkileyen ne kadar tüccar, insan varsa herkesi biz ziyaret ediyoruz. Sadece mobilyayı değil, diğer sektörlerimizi de gösteriyoruz. Angola'da dönüşen bir ekonomi var. Kentleşme hızlanıyor. İnşaat sektörü çok canlı. Bizim inşaat sektörümüze ciddi anlamda iş var" diye konuştu.
Ahmet Güleç, Angola'daki iş fırsatlarını büyük heyecanla anlatıyor. MOSDER Başkanlığı görevine gelmesinin üzerinden henüz 2 ay geçmemesine rağmen oldukça aktif. Sürekli dolaşıyor ve araştırmalar yapıyor. Güleç'in bu yoğun çalışma temposunun arka planında aslında, MOSDER'in tüm üye sanayicileriyle birlikte çizdiği vizyon yatıyor. Mobilya sanayicilerimizin Angola çıkarmasına da bu gözle bakmakta fayda var.
Türkiye'yi tanımıyorlar
Farklı sektörlerdeki sanayicilerin Afrika'daki gelişmelerden yararlanması gerektiğini dile getiren Ahmet Güleç, Türkiye'nin bölgedeki imajının da yükseldiğini kaydetti. Güleç, şunları söyledi: "Açıkçası ne Ankara'yı ne de İstanbul'u tanımıyorlar. Bu ürünler Türkiye'den deyince şaşırıyorlar. Bize diyorlar ki Tamam siz Türksünüz de, bunlar Türkiye'de mi üretiliyor?' Evet deyince şaşırıyorlar." Angola konusunda tek sıkıntılarının ulaşım olduğunu anlatan Güleç, sözlerine şöyle devam etti: "Bir tane talebimiz var. Angola'nın Ankara Büyükelçiliği açıldı ancak vize vermiyor. Vize almak için Yunanistan'a gidiyoruz. Bir de Türk Hava Yollan doğrudan Angola'ya direkt uçsun istiyoruz. THY direkt uçarsa Angola'ya ihracatımız daha da hızlı artar. Kısa bir sürede 10 kata kadar büyüyebileceğimize inanıyoruz. Bu yıl Angola'ya 1 milyon dolar ihracat yaptık. 2013'te en az 5 milyon dolar yapacağız ve bu daha da artacak."
Ahmet Güleç: 'Sektörde artık tasarım odaklı mobilyalar üreterek büyüyoruz'
Türkiye'nin dış pazarlarda tasarım, teknoloji ve kalite ülkesi olduğunu ortaya koyması gerektiğini vurgulayan Ahmet Güleç, "Mesela mobilyada Avrupa'da firmalar büyüyemezken, biz büyüyoruz. Sektör olarak dış ticaret fazlası vermemizin sebebi de bu aslında. Daha moda, daha trend, tasarım odaklı mallar üreterek büyüyoruz. Biz bunu yapmasaydık, tasarım odaklı büyümeseydik, gittiğimiz ülkelerde belki de başka ülkelerden mallar alınacaktı. Biz bir de kaliteli ve uygun fiyata mallar üretiyoruz. Söyle söyleyeyim, bazı ülkeler gibi şu kadar kârdan aşağı mal satmam demiyoruz. Biz diyoruz ki mal satalım, az kâra da olur" dedi.
Angola'nın ekonomik göstergeleri (Milyar dolar)
2009 2010 2011
GSYIH- 75,5 .. 82,5 ' 99,3
İhracat 41,3 51,2 74,8
İthalat 44,9 35,7 40,2
Milli gelirin sektörel dağılımı (Yüzde)
Tarım 28,7 33,3 31,8
Sanayi 1,5 9 6
Hizmetler -1 8 6,5
Enflasyon 13,7 - 14,4 13,5
Taylan BÜYÜKŞAHİN/Dünya
Yorum Yaz