Naomie Harris, Skyfall filminin galası için Türkiye'ye geliyor!
Bond serisinin 50’nci yılına denk gelen “Skyfall”, Türkiye’de 2 Kasım’da gösterime girecek
30 Ekim'de yapılacak galanın özel konukları Naomie Harris ve ilk film Dr. No'dan bugüne tüm Bond bugüne tüm Bond filmlerinin yapımcılığını üstlenen Michael G. Wilson..
Her yeni Bond filminde, Bond kızının payına düşen sahneler, beklenen görevler aşağı yukarı belli: Eli silah tutacak, aksiyon sahnelerine bir tutam seksilik katacak, cazibesiyle arada iki erkeği birbirine düşürecek, kalan zamanda majesterilerine saygıda kusur etmeyecek.
Ama son Bond filmi “Skyfall”un güzeli Naomie Harris, bildiğiniz Bond kızı formülüne pek uymuyor. Jamaika asıllı olması, sevişme sahnelerine mesafeli yaklaşması, fiziğiyle değil oyunculuğuyla tanınması, onun bildik kalıpları farklı bir forma dönüştürmesini sağlıyor. Kendisi de itiraf ediyor: “Kendimi hiç Bond kızı gibi görmedim, hissetmedim.”
Her ne kadar “Bond kızı olmanın en stresli tarafı, her zaman fit ve göz kamaştırıcı görünmek zorunda olman” dese de kalori hesabı yapan kadınlardan değil. “Asla hayır diyemeyeceğim tek şey yemek” sözünden de anlıyoruz ki salata didikleyen, elmayla beslenen aktrislerden değil.
Aksiyon sahnelerindeki gözü karalığı belli ki doğuştan, oyunculuk kumaşından. O silah kavramalar, kilometrelerce öteden nişan almalarsa dokuz aylık zorlu eğitim süreci sayesinde.
BOND'UN TÜRKAN ŞORAY'I ?
Dili dışarıda, vücudu ağrı sızı içinde geçirdiği ilk günlerde, Bond kızına bürünmenin güçlüğünün de farkına varmış. Bu kadar zorlamasalar, böylesine fit bir fiziğe kavuşma niyeti olmadığını söylüyor açık açık.
Seksi bir imaj, şuh bakışlar kariyeri boyunca üzerine kafa yorduğu, öncelik tanıdığı belki de en son şeyler.
Aksine, çıplaklığa mesafeli. Colin Farrell ve Jamie Foxx'lu yeni nesil “Miami Vice” çekimlerinde çıplaklık içeren sahnelerde oynamayı reddetmiş, soyunma sevişme gibi meseleleri dublörüne devretmişti.
Şoray kanunları az biraz Naomie için de geçerli: “Çıplaklıktan hoşlanmıyorum. Tavrım bu kadar net.” Filmine, rolüne, aktörüne bakmadan, gelecekteki muhtemel tüm sevişme sahnelerini keskin bir dille reddediyor: “Çıplaklıkla oynamak benim tarzım değil.”
Çırılçıplak kamera karşısına geçmeyi bırakın, askısı düşmüş, omzu ortada, cinselliğin ufak dozda arttığı sahnelerden bile hazzetmiyor.
NAOMİE HARRİS'İN İSTANBUL YORUMLARI
Bond kızları “bizim yenge” kontenjanından sevilip sayılacak. Hatırlayın, Sultanahmet'teki çekimler, dünya basını için Kempinski'de yapılan basın toplantısı uzun süre Bond ekibiyle yatıp kalkmamıza vesile olmuştu.
Naomie'nin İstanbul'a dair heyecanı da hâlâ taze. Kırık dökük aksanlı “merhaba”lara, kebap methiyelerine karnımız tok. Açık açık, İstanbul'a dair sevdiği ve sevmediği üç şeyi sıralamasını isteyince, önce gevrek bir kahkaha patlatıyor.
Derin bir nefes alıp biraz düşündükten sonra başlıyor sıralamaya: “En sevmediğim şey, kesinlikle trafikti. Yakın mesafedeki bir noktadan diğerine ulaşmak bile zaman, enerji ve sağlam sinir gerektiriyor.”
Sevdikleri arasında ilk sırada yeni ve eski dokunun akıllı ve zarif bir biçimde harmanlanması var.
VipMag
Yorum Yaz