Osmanlı Arşivi yeni hizmet binası açıldı!
Başbakan Erdoğan, Kağıthane'deki Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Osmanlı Arşivi Yeni Hizmet Binası'nın açılış törenine katıldı
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, " Efendim 'Erdoğan diktatör'. Vallahi ben bu milettin efendisi değilim, diktatörlük benim kanımda yok, cibiliyetimde yok. Ben bu milletin hizmetkarıyım. Eğer diktatör arayan varsa, kendi geçmişlerine baksınlar. Eğer diktatör arayan varsa, işte Taksim Meydanı'nda, Ankara'da, şurada, burada" dedi.
Başbakan Erdoğan, Kağıthane'deki Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Osmanlı Arşivi Yeni Hizmet Binası'nın açılış törenine katıldı.
Erdoğan, binanın ülke ve millet için hayırlara vesile olmasını dileyerek, yatırımın inşasında katkısı olan Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, TOKİ ve yüklenici firmaya şükranlarını ifade etti.
"Açıkçası bugün, sadece bir kamu yatırımını açmıyoruz, tarihi muhafaza edecek, tarihe yön verecek bir hazineyi Türkiye'ye kazandırıyoruz" diyen Erdoğan, Osmanlı İmparatorluğu'nun devlet teşkilatında 2 hazine bulunduğunu, bunlardan ilkinin "devlet gelirlerinin elde tutulduğu", diğerinin ise Hazine-i Evrak denilen belgelerin muhafaza edildiği hazine olduğunu kaydetti.
Erdoğan, Osmanlı Devleti'nin belgeyi, arşivi, yani tarihi çok önemsediğini, bunlara hazine nazarıyla baktığını, hem belgelerini çok iyi tuttuğunu hem de çok iyi sakladığını söyledi.
Arşivin, bir ülkenin ve milletin hazinesi olduğu kadar aynı zamanda hafızası olduğunu vurgulayan Erdoğan, arşivi olmayan milletin hafızasının da olmadığını dile getirdi.
Arşivin "kök", "öz" , "geçmişi hatırlatan ve onun üzerine geleceği inşa eden kaynak" anlamı taşıdığını aktaran Erdoğan, arşivini inkar edenin, tarihini inkar etttiğini, arşivine sırt dönenin ecdadına da sırtını döndüğünü ifade etti.
Başbakan Erdoğan, geçmişte bu arşivi, yani kökü, özü korumak noktasında gerçekten çok büyük ihmaller yapıldığını belirterek, arşiv belgelerinin adeta değersiz kağıt hükmünde görüldüğünü, kese kağıdı yapılmak üzere pazarlarda satıldığını, belgelerinin sağlıksız binalarda çürümeye terkedildiğini bildirdi.
"Bugün bile nereden çıktı bu Kağıthane'deki bu yeni bina, burayı su basar, şu olur, bu olur gibi bir çok olumsuz kampanya içerisine girenler oldu. Bu ecdada saygızlıktır diyenler oldu" ifadelerini kullanan Erdoğan, bu yaklaşım tarzının yanlış olduğunu dile getirdi.
Taksim'deki olaylara da değinen Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:
"İşte günlerdir Taksim Meydanı'nda 12 ağacın güya koruyuculuğunu yaptığını iddia edenlerin yaklaşım tarzındaki sakatlık neyse bu konudaki tarz da aynı anlamdadır. Biz ki şu ana kadar 3 milyara yakın fidan ve çeşitli yaş gruplarında Türkiye'ye ağaç dikmiş bir iktidarız. Bakın 3 milyon değil 3 milyar diyorum ve 160 civarında milli park inşa eden bir iktidarız. Öyle 5-10 dönüm değil hektarlarca. Şu İstanbul'a belediye başkanlığı yaptığım dönemde gerek TEM'de gerek orta refüjden, yan şeritlere varıncaya kadar oralarda 10 yaş grubu üzerindeki çınar ağaçları. Bunların hepsi yerel iktidarımızın o dönemdeki diktiği ağaçlardır. Şimdi bakın akasyalar, çınarlar ne hale geldi. Bunları yapan bir iktidar çevre, ağaç düşmanı olabilir mi? Belediye başkanlığımda Kilyos'ta10 binlerce yetişmiş ağacı kesen, katledenlere karşı savaş verdim. Nerdeydi çevreciler? Nerdeydi o zaman bu ana muhalefet partisinin yetkilileri, temsilcileri. Hapse girdiğimde dönemin cumhurbaşkanı ile açılış yapıyorlar ve açılışta 'Buraya karşı çıkanlar şimdi nerede?' diye soruyorlar. Cumhurbaşkanının konuşması öyleydi. Çıktık biz yasal mücadelemizi verdik ve yargıda kazandık. Bu vakaları, gerçekleri bir kenara koyamayız."
Taksim'de tarihi Topçu Kışlası'nı yapacaklarını bildiren Erdoğan, "Çok açık ve net söylüyorum: Biz bir kaç tane çapulcunun o meydana gelip, insanımızı, halkımızı yanlış bilgilendirmek suretiyle tahrik etmesine, pabuç bırakmayız. Bu millet bize reyini verirken, 'Tarihime, tabiatıma sahip çık' diye verdi" diye konuştu.
"Cami de yapacağız"
Başbakan Erdoğan, 3. Boğaz Köprüsü'nün temelini attıklarını hatırlatarak, şöyle devam etti:
"Bugün yine oraya 300-500 kişi gitmiş. Ne oldu? Şimdi 300-500 kişi oraya gitti diye köprü inşaatını mı durduralım? Ana muhalefet bu işe karşı çıktı diye... Bunlar birinci, ikinci köprüye, denizin altından yaptığımız tüp geçitlere, tünellere de karşı çıktılar. Bunların cibiliyetinde bir taş taş üstüne koymak yok böyle bir şey. 'Efendim Erdoğan diktatör'. Vallahi ben bu milettin efendisi değilim, diktatörlük benim kanımda yok, cibiliyetimde yok. Ben bu milletin hizmetkarıyım. Eğer diktatör arayan varsa, kendi geçmişlerine baksınlar. Eğer diktatör arayan varsa, işte Taksim Meydanı'nda, Ankara'da, şurada, burada. Milletin, esnafın camını, çerçevesini indirenler ne hakla indiriyor. Soruyorum. Bunun hukukla, demokrasiyle, hak mücadelesiyle bir alakası var mı? Kim ödeyecek şimdi onların paralarını? Onlar mı ödeyecekler. Tüyü bitmemiş yetimin hakkı var burada. Gene kalkacağız oranın camını çerçevesini bu hükümet ödeyecek, bu devlet ödeyecek. Bu terör estirenlere destek çıkan CHP zihniyetidir. Çünkü bunların meşrebinde, mizacında bu var."
AKM'nin yıkılarak, yerine opera binası yapılacağını söyleyen Erdoğan'a, bir katılımcı "Cami de istiyoruz" diye seslendi. Erdoğan, bunun üzerine, "Evet, cami de yapacağız. Ben bunun iznini şimdi gidip de CHP'nin genel başkanından alacak değilim ve bu birkaç tane çapulcudan da alacak değilim" dedi.
Başbakan Erdoğan, "Birileri çıkıyor 'Sayın Başbakanım bunlar çok tahrik edici oluyor diyor. Kardeşlerim, ben hizmetkarım. Benim tahrik etmek gibi bir derdim asla olamaz. iki kere iki, dört, eder. Yazın da kışın da gece de sabah da 4. Bunun adı hakikattır, gerçektir. Hakikatleri, gerçekleri ters yüz etmeye kimsenin gücü yetmez. Biz, o hakikatlerin kurbanıyız. Onlar adına konuşuyoruz ve bu, neyi gerektiyorsa onu yapacağız. Bazı şeyler vardır ki o olmazsa olmaz, o birilerine illa da sorulmaz. Bu nedir? Tarihtir, kültürdür. Biz, burada Osmanlı arşivlerini niye yapıyoruz? Modern teknolojiyi buraya taşıdık" diye konuştu.
Erdoğan, öğrencilerin arşiv binasına getirilerek, bu konularda bilgilendirileceğini, onlara buralardan belirli belgelerin fotokopilerinin hediye olarak verileceğini söyledi.
Uğur Aslanhan, Andaç Hongur, Berin Alpaslan/AA
Yorum Yaz