Paris'te Saint Denis neyse, İstanbul'da Mahmutpaşa da o!

Son 10 yılda müşterilerinin yüzde 30'unu AVM'lere kaptıran efsane çarşı, Mahmutpaşa Fest'le eski müşterilerini geri kazanmaya çalışıyor. Moda tasarımcısı Özlem Kaya'yla festivalin ortasında Mahmutpaşa'yı gezdik.

 

"Yere döktük, ne alırsan 10 lira..." Orhan Veli'nin dediği gibi yine "Cıvıl cıvıl Mahmutpaşa". Fatih Sultan Mehmet devri sadrazamlarından Veli Mahmud Paşa'nın kendi adıyla anılan camiyle birlikte yaptırdığı 550 yıllık çarşıda, şimdilerde nerdeyse Türk'ten çok Araplar dolaşıyor. AVM'lere kaptırdıkları müşterinin yerini turistler doldursa da esnaf eski şaşaalı günlerin çoktan geride kaldığını düşünüyor. Tarihi çarşı, şimdilerde Mahmutpaşa Fest ile eski günlerini arıyor...

 

Biz de moda tasarımcısı Özlem Kaya'yı yanımıza aldık ve nefis baharat kokuları arasında Mısır Çarşısı'nı geride bırakıp önce fincan, sonra takıların arasından geçerek gece elbiselerinin vitrinlerde parıldadığı Mahmutpaşa'da aldık soluğu. 

 

Mahmutpaşa Fest, esnafın alışveriş merkezlerine açtığı savaşın bayrağı gibi. En büyük kozlarıysa pazarlık. Pazarlık etmenin çarşının alamet-i farikası olduğunun farkındalar. 

 

En önemli değişiklikse demode değil trendi, yani gençlere yönelik ürünler satmaları. Esnaf en çok da bunu anlatamamaktan dertli. Mahmutpaşa denince aklınıza demode ürünler geliyorsa yanılıyorsunuz. Zira bunu sadece esnaf değil, her yıl İstanbul Moda Haftası'nda defile düzenleyen Özlem Kaya da söylüyor.

 

Kaya, Mahmutpaşa'ya ulaşır ulaşmaz vitrinde gördüğü birkaç gece elbisesi için "İşte" diyor "bu sırt dekolteli renkli elbiseleri giyip bir sosyete düğününe bile katılabilirsiniz." 

 

Ancak fiyatlar için çok ucuz demek zor. Sezonun gözdesi sırt dekolteli elbiselerin fiyatı 500 lira civarında.

 

Sezonun bir başka çok satanıysa "Hürrem" adını taşıyan kırmızı elbise. Kına geceleri için tercih edilen bu elbise için siparişlerin yetiştirilemediği söyleniyor. Özlem Kaya "Özel elbise tasarladığım müşterilerimin de kına gecesi için favori rengi kırmızı, bu elbisenin yok sattığına şaşırmamak gerek" diyor. 

 

Buradaki abiye elbiseleri "İddiaları sonsuz" diye yorumlayan Kaya, "Bizim bile cesaret edemediğimiz elbiseleri satıyorlar. Hayrete düşüyorum. Çok cesurlar" diyor. Bu çarşıyı bu kadar yıldır efsane kılan belki de bu, sırt dekoltesi bele kadar inen elbise de, pazen de bulunması... 

 

Pazen demişken, "Bu çarşının en yenisiyim, 53 yıldır kumaş satıyorum" diyen Kenan Süzme, Mahmutpaşa'nın tek kumaşçısı ama gelecekten umutlu. "Kadınlar artık hazır giyime doydu. Tekrar kumaş alıp diktirmeye başladılar" diye ekliyor. Viskon, basma ve kışın da pazen çok satıyormuş.

 

Mahmutpaşa şahsına münhasır bir çarşı... İzmir'in efsane çarşısı Kemeraltı buraya benzerdi ama artık o da kalmadı. Dünyada başka benzeri var mı? Kaya "Mağazalara tek tek baktığımızda Paris'te Saint Denis'ye benziyor" diyor. Satılan ürünlerin de Saint Denis'dekileri andırdığını belirtiyor. 

 

Ağırlıklı olarak abiye elbiseler olsa da sadece düğüne gidenler için ürün yok burada. Ne ararsan var. Gençleşmeden bahsetmiştik ya; her rengi olan, jean üstüne rahatlıkla giyilebilecek bir spor bluzun fiyatı 30 lira. "Çık Bağdat Caddesi'nde gez" diyen Kaya'yı dinleyip deniyorum; hiç de fena değil doğrusu, tril tril...

 

"Yüzde 70'e varan indirim" sloganlarıyla başlayan Mahmutpaşa Fest. 29 Ekim'e kadar sürecek ama siz yine de yüzde 70 indirime takılmayın...

 

Mahmutpaşa sadece dar gelirlilerin değil, tasarımcıların da kurtarıcısı. Zira dünyanın dört bir tarafından gelen pek çok mal Türkiye'ye buradan dağılıyor. Hal böyle olunca tasarımcı Kaya da "Mahmutpaşa tasarımcılar için vazgeçilmez. Enteresan malzemeler çıkıyor. Nişantaşı'nda bulamadığımız malzemeleri buluyoruz" diyor. Kaya, tarihi çarşının kendine özgü bir tarzı hatta kendi yarattığı trendler olduğunu anlatıyor: "Geçen yıl modanın gündeminde olan payet ve taşlar, 2-3 rengin birarada kullanıldığı elbise ve bluzlar bu yıl Mahmutpaşa'da çok moda."