Recep Tayyip Erdoğan: Ulaşımda tasarrufu ciddi şekilde gündeme almalıyız!
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kayışdağı'ndaki İETT Anadolu Garajı'nda düzenlenen 758 otobüsün hizmete alım törenindeki konuşmasında, yaptıkları yatırımların yapacaklarının teminatı olduğunu söyledi
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kayışdağı'ndaki İETT Anadolu Garajı'nda düzenlenen 758 otobüsün hizmete alım törenindeki konuşmasında, yaptıkları yatırımların yapacaklarının teminatı olduğunu söyledi.
"Bunlar niçin yapıldı bugüne kadar? İstanbul'un ulaşım sorununu daha da kolaylaştırmak için yapıldı" diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kardeşlerim, İstanbul'da ulaşımda yapılan yatırımlara değinmeden önce burada birkaç hususu özellikle vurgulamak istiyorum. Biz hiçkimsenin harcamalarına, kimsenin mülk edinmesine elbette karışmayız. Devletin böyle bir yetkisi de böyle bir sorumluluğu da yoktur. Biz genel manzarayı, fotoğrafın genelini görebildiğimiz için sadece sizlere bu hususta bir tavsiyede bulunma makamındayız. Millet olarak özellikle de İstanbul'un sakinleri olarak otomobille olan ilişkimizi, ulaşım alışkanlıklarımızı mutlaka ama mutlaka gözden geçirmek zorundayız. Şunu samimiyetle söylüyorum; devletin hazinesi, maliyesi bu kadar fazla otomobil satılmasından, bu kadar fazla akaryakıt tüketilmesinden vergi boyutuyla ziyadesiyle memnundur."
Erdoğan, vatandaşları korumak, onlara gereken uyarıları yapmak zorunda olduklarını vurgulayarak, "İthal araçlar nedeniyle Türkiye'nin çok önemli kaynakları maalesef yurt dışına akıyor. Özellikle akaryakıt tüketimi nedeniyle Türkiye her yıl yurt dışına çok büyük miktarlarda ödemeler yapıyor, ithalat yapıyor. Bu işin maddi boyutu, bunun yanında artan araç sayısı sebebiyle trafikte saatlerimiz heba oluyor. Sinirler yıpranıyor, çevre ciddi şekilde kirleniyor. Modern bir şehir, ulaşımın özel araçlarla değil, toplu taşım araçlarıyla yapıldığı şehirdir" dedi.
Akaryakıt noktasında maalesef zengin bir ülke değiliz
Bazı hatlarda otobüsler, metro ve birçok toplu taşım aracı boş giderken, aynı güzergahta binlerce aracın, içinde tek bir kişiyle yol almaya çalıştığının görüldüğünü anlatan Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
"Biz bu kadar zengin bir ülke değiliz. Özellikle akaryakıt noktasında maalesef zengin bir ülke değiliz. Çünkü biz petrol kuyularına sahip bir ülke değiliz. Dışarıdan bunun ithalatını yapıyoruz. Bizim millet olarak, özellikle de İstanbullular olarak ulaşımda tasarrufu artık çok daha ciddi şekilde gündemimize almamız gerekiyor. Sabah işe giderken, akşam işten dönerken toplu taşımaya yönelmek, en azından özel araçları verimli kullanma konusunda artık çok daha hassas olmamız gerekiyor"
İstanbul trafiğinin hali ne olacak?
Başbakan Erdoğan, bir konuya dikkati çekmek istediğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Son zamanlarda AK Parti iktidarına malum şekilde saldıran yazılı ve görsel medya ikide bir ne diyor; 'İstanbul trafiğinin hali ne olacak?' Yatıyorlar kalkıyorlar bunu söylüyorlar. Milletimi, vatandaşımı dünyaya götürmeyen, taşımayan, dünyada olanları buraya aktarmayan bir zihniyet bu.
Nakil ilmuhaberi teklifi
Başbakan Erdoğan, belediye başkanlığı döneminde kendisinin nakil ilmuhaberi teklifi getirdiğini anımsatarak, şunları kaydetti:
"Neydi o nakil ilmuhaberi? Diyelim ki İstanbul'a geliyorsunuz. İstanbul'da evin var mı? İstanbul'da işin var mı? Niye geliyorsun İstanbul'a? Dediler ki 'İstanbul'a gelmeyi bu belediye başkanı yasaklıyor'. Hani buna benzer bazı güzel benzetmeler var. Desinler, hiç önemli değil. Ama biz adımlarımızı attık. Attık da ne oldu? Hamdolsun o günden bugüne bizim zihniyetimize inanan İstanbul halkı, başarımıza güvenen İstanbul halkı, bizi hiçbir zaman iktidardan indirmedi. Çünkü biz sloganların iktidarı değildik. Biz millete efendi olmak için yola çıkmamıştık. Biz bu milletin hizmetkarıydık, böyle çıktık yola ve bunu eserlerimizde ortaya koyduk."
Toplu taşımaya ilginin artmasını arzu ediyoruz
Metro projelerinin, yol, köprü, kavşak, viyadük tünel, demiryolu, metrobüs çalışmalarının tek tek tamamlandığını ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu:
"Her projeyle İstanbul'da özel araçların azalmasını, toplu taşımaya ilginin artmasını bekliyor, bunu arzu ediyoruz. Modern dünya, toplu taşım araçlarına ilgi duyan dünyadır. Özel araçlarını daha çok hafta sonu yapacakları gezintilerde aileleriyle kullanırlar. Şu anda ailenin içinde evin beyinin de bir tane aracı, evin hanımının da bir tane aracı var. Öyle değil mi? Bu, herhalde biraz İstanbul'un bu tür sıkıntısını tahrik ediyor.
Sadece İstanbul değil, Ankara da böyle, İzmir de böyle. Maalesef büyük şehirlerimizin genelinde bu hava var. Toplu taşımadan şikayetler olabilir. Hatlarda eksiklik, yoğunluk olabilir. Toplu taşımaya ilgi arttıkça inanın bu sorunlar da tek tek ortadan kalkacaktır."
İstanbul'a 3. boğaz köprüsünün temelini attıklarını, inşaatın hızla devam ettiğini ifade eden Erdoğan, Yavuz Selim Köprüsü'nü 2015'te açacaklarını söyledi.
Marmaray'ın biraz güneyinde iki kat, lastikli araçların gelip geçtiği bir başka tüp geçitin inşaatının da devam ettiğini hatırlatan Erdoğan, onun açılışının da 2015'te yapılacağını söyledi.
Erdoğan, 2015'te hem Yavuz Selim Köprüsü'nün hem de iki katlı, araçların gidip geldiği tüp geçitin açılacağını ifade ederek, "Bunlar neden yapılıyor? İstanbul'un ulaşımını rahatlatmak için attığımız adımlar" diye konuştu.
'Cumhuriyetçiyim' demekle cumhuriyetçi olunmaz
"Cumhuriyetçiyim" demekle cumhuriyetçi, "milliyetçiyim" diye slogan atmakla milliyetçi olunmayacağını belirten Erdoğan, Şunları söyledi:
"'Cumhuriyetçiyim' demekle cumhuriyetçi olunmaz. ‘Milliyetçiyim' diye slogan atmakla milliyetçi olunmaz. Cumhur ile cumhuriyeti, yani millet ile devleti kucaklaştırıyorsan, işte o zaman cumhuriyetçi, o zaman milliyetçi olursun. Eğer cumhuriyet için ortaya bir eser koyuyorsan, millete hizmetkarlık yapıyorsan, o zaman cumhuriyetçi, milliyetçi olunur. Yasaklarla, baskılarla, ayrıştırmalarla cumhuriyet düzelmez. İnsanlardan özgürlükleri esirgeyerek, insanların en temel haklarını yasaklayarak cumhuriyet korunmaz. Çocuklara her gün slogan attırarak cumhuriyet büyümez. Cumhuriyet, inşa edilen yollarla, konutlarla, hastanelerle, barajlarla, köprülerle yücelir. Cumhuriyet, başı dik, onurlu, huzurlu, öz güven içindeki vatandaşlarla yücelir. Cumhuriyet, geleceğe güvenle bakan, iyi okullarda iyi eğitim gören,ayrımcılığı değil, birliği, beraberliği, kardeşliği yücelten, doğruluğu, dürüstlüğü lafzen değil, kalben yaşayan nesillerle muhafaza edilir. İşte biz bunu yapıyoruz.Cumhuriyetimizi demir prangalardan kurtarıyoruz, demir ağlarla, yol ağlarıyla, asrın projeleriyle huzurla birlikte kardeşlikle büyütüyoruz."
Anadilde eğitim
Başbakan Erdoğan, 2023'ün, Cumhuriyet'in kuruluşunun 100. yıl dönümü olduğunu hatırlatarak, 2023'e çok farklı bir Türkiye olarak gireceklerini söyledi.
Türkiye'nin, 2023'e dünyanın 10 büyük ülkesinden biri olarak girmeyi hedeflediğini, 2023'e çok daha güçlü şekilde, inanarak ve örnek bir Türkiye olarak gireceğini anlatan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Her ne yapıyorsak işte bu hedef doğrultusunda yapıyoruz. Millet, cumhuriyet, kardeşlik için yapıyoruz. 76 milyon el ele, gönül gönüle, kader, ideal ve hedef birliği yaptığı şekilde 2023'e gireceğiz. Onun için biz ne diyoruz; 'tek millet'. Ne diyoruz, 'tek bayrak', ne diyoruz 'tek vatan', ne diyoruz 'tek devlet'… Bunu başaracağız. Ama tek dil, hayır, resmi dilde tek dil. Ama bunun dışında herkesin diline saygı duyacağız. Herkesin dinine saygı duyacağız. Ne din ne dil dayatması yapabiliriz ama bizi bütünleştiren unsurlar var ki, resmi dil, tek dil. Bu farklı bir şey. Anadilde eğitim… Kur kendi özel okulunu, orada anadilde eğitimini ver ama devletin okullarında böyle bir şeyi yapamayız. Bu tür özel okulları kuranlar var, oralarda kendi dillerinde yapıyorlar ama oralarda da bazı dersler Türkçe okutulmak kaydıyla... Açıkladığımız demokrasi paketinde bunları da açıkça ortaya koyduk."
AA
Yorum Yaz