Safranbolu'da 600 tarihi eser restore edilerek geleceğe taşındı
UNESCO Dünya Miras Listesi'nde yer alan Safranbolu'da yaklaşık 600 tarihi eser restore edilerek geleceğe taşındı.
Safranbolu ilçesinde, 8 Ekim 1976 tarihinde Kültür ve Turizm Bakanlığı Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu Başkanlığı'nın aldığı "koruma kararı"nın ardından yaşanan süreçte, yaklaşık 600 tarihi eser basit ve genel onarımlarla restore edilerek turizme kazandırıldı.
"En iyi korunan 20 kent" arasında bulunan ve Türkiye'de kent ölçeğinde UNESCO Dünya Mirası Listesi'ndeki tek yer olma özelliği taşıyan Safranbolu'da, "Tarihsel ve Doğal Sit Alanı" kararı alındıktan sonra geçen 42 yıllık sürede, tarihi eserlerin geleceğe taşınması için çok sayıda restorasyon çalışması yürütüldü.
Osmanlı mimarisini, şehir hayatını ve kültürünü yansıtması dolayısıyla "Osmanlı'nın parmak izi" olarak adlandırılan, o dönemden kalma han, hamam, konak, çeşme, cami ve köprüleriyle açık hava müzesini andıran tarihi ilçede, vatandaşlar da koruma bilincini benimseyerek tarihi dokunun bugünlere gelmesine katkı sağladı.
Türk belgesel sinemacılığının ustası olarak gösterilen merhum Suha Arın tarafından 1976'da çekilen "Altın Portakal Ödül"lü "Safranbolu'da Zaman" belgeseli ile yüksek mimar Yavuz İnce'nin çalışmaları da ilçenin koruma altına alınarak kültürel varlıkların restore edilmesinin önünü açtı.
"Safranbolu her geçen gün değer kazanıyor"
Safranbolu Kaymakamı ve Belediye Başkanvekili Fatih Ürkmezer, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Safranbolu'nun koruma altına alınma sürecinin 1970'li yıllarda başladığını söyledi.
İlçenin koruma altına alınmasında Suha Arın, mimar Yavuz İnce başta olmak üzere Karabüklülerin büyük katkısı olduğuna işaret eden Ürkmezer, şöyle devam etti:
"O günkü insanların çalışmaları, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın ön görüsüyle Safranbolu, günümüze bir dünya miras kenti olarak ulaştı. Bu çalışmalar, 1994'te UNESCO tarafından koruma altına alınarak zirveye ulaştı. Sadece genel yönetim tarafından yönlendirmeyle değil, Safranboluluların da çok büyük bir bilinci var, sahiplenmesi, korumacılık anlayışını içselleştirmesi var. Onların sahiplenmesi ve devletin de yönlendirmesiyle Safranbolu sadece Türkiye'de değil, dünyada koruma altında olan 20 şehirden biri."
Ürkmezer, Safranbolu'nun her geçen gün değer kazandığını dile getirerek, "Safranbolu'ya gelen yerli ve yabancı turist sayısında düzenli bir artış var. İlçemizdeki yatak kapasitesinde düzenli bir artış var. Gelen yerli ve yabancı turistler ilçemizdeki hizmetlerden çok memnun. Kaymakamlık ve belediye olarak da Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın desteğiyle korumacılık ve restorasyon alanında da her geçen gün çalışmaya devam ediyoruz." ifadelerini kullandı.
Safranbolu Kaymakamı ve Belediye Başkanvekili Ürkmezer, 57 tarihi çeşme ile Sultan 2. Abdülhamid tarafından 1909 yılında "rüşdiye" olarak yaptırılan binanın (Kalealtı İlkokulu) restorasyon çalışmalarının devam ettiğini anlatarak, Kent Tarihi Müzesi'nin, tarihi cezaeviyle bir bütün olarak yeniden müze şeklinde dizayn edildiğini belirtti.
Ürkmezer, Akçasu Mahallesi'nde 17 evin restorasyon projelerinin çizildiğini aktararak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Tarihi Çarşı'da 67 dükkanın restorasyon projesini Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı desteğiyle yerine getireceğiz. Yerel yönetim ve genel idare temsilcisi olarak ilgili bölge kuruluşlarıyla iş birliği içerisinde Safranbolu'da korumacılığın gelecek kuşaklara aktarılması için çalışmaya bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da devam edeceğiz. Safranbolu tarihi, kültürel değerleriyle bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da öne çıkmaya devam edecek."
İlçede doğal sit olan yerlerin bulunduğunu vurgulayan Ürkmezer, "Bartın karayolu üzerindeki muhteşem yol güzergahındaki ağaçlar herkes tarafından biliniyor. Bunlar da dahil olmak üzere doğal güzelliklerimiz, kültürel, tarihi sit alanlarımızla beraber Safranbolu, yerli ve yabancı turistlerimize hizmet vermeye devam edecek." dedi.
Yorum Yaz