Sakarya, 14 yıldır depremin izlerini silmeye çalışıyor!
Merkez üssü Kocaeli'nin Gölcük ilçesi olan, 17 Ağustos 1999'da 03.02'de 45 saniye süren 7,4 büyüklüğündeki Marmara depreminin ardından Sakarya'da yeni bir afete hazırlık için başlatılan çalışmalar devam ediyor
Merkez üssü Kocaeli'nin Gölcük ilçesi olan, 17 Ağustos 1999'da 03.02'de 45 saniye süren 7,4 büyüklüğündeki Marmara Depremi'nin ardından yeni bir afete hazırlık için başlatılan çalışmalar devam ediyor.
"Asrın felaketi" olarak nitelendirilen depremde resmi verilere göre 17 bin 840 kişi öldü, 43 bin 953 kişi yaralandı, 285 bin konut ile 40 binden fazla iş yeri hasara uğradı.
Depremden en fazla zarar gören iller arasında yer alan Sakarya'da inşa edilen 8 bine yakın kalıcı konuttan oluşan, "yeni yerleşim bölgesi" olarak nitelendirilen Camili ve Karaman mahallelerindeki nüfus, son yıllarda yapılan Deprem Yönetmeliği'ne uygun konutlarla 75 bine yaklaştı.
Sakarya Büyükşehir Belediyesi, kent merkezine göre daha sağlam zemine sahip yeni yerleşim bölgesini cazibe bölgesi haline getirmek için Yenikent Park, Yenikent Kültür Merkezi ve Korucuk Park gibi sosyal donatılar inşa etti. Sakarya Valiliği ve resmi kurumları barındıran kampüs de yeni yerleşim bölgesine inşa edildi.
Vali Büyük
Sakarya Valisi Mustafa Büyük, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Sakarya'nın afet yönünden, özelikle deprem konusunda çok hassas bir bölge olduğunu söyledi.
Sakarya'nın Marmara bölgesini etkileyen 1999 depreminde en çok zararı ve büyük acıları yaşayan şehir olduğunu ifade eden Büyük, "14 yıl geçmesine rağmen acıları hala taze olan şehrimizde depreme yönelik bazı hassasiyetlerimiz hala devam ediyor. Sakarya, büyüyen, gelişen ve devamlı göç alan, genişleyen bir şehir" diye konuştu.
Büyük, en önemli konunun deprem öncesi mevcut yapıların durumu olduğunu belirterek, depremden kentteki 100 bin binanın etkilendiğini, 25 bin binanın yıkıldığını, yaklaşık 25 bin binanın güçlendirme yapıldığını anlattı.
Büyük, "Yenikent" diye adlandırılan bölgede yeni yaşam alanının oluşturulduğunu vurgulayarak, şunları söyledi:
"Hak sahipleri için yapılan binalardan daha fazla vatandaşlarımızın da yaptırdığı binalar oldu. Kamu kurumu ve kuruluşların, TOKİ'nin yaptırdığı binalar oldu. Böylelikle kentsel dönüşümün de başladığı ilk bölgelerden birisi. Özellikle deprem sonrasında inşa edilen yapıları her yönüyle daha güvenli görmemiz mümkün. Sakarya'da orta hasarlı tespiti yapılan 300 kadar bina kalmıştır.
Bunlarla ilgili vatandaşların çok ciddi itirazları vardı. Bu binaların takrar değerlendirilmesi gibi istekleri vardı. 100 civarındaki binanın riskli olmadığı tespiti yapıldı. Geriye kalan binaların ise bütün incelemelere dayanılarak orta hasarlı olduğu ve kesinlikle yıkılmasının gerektiği kabul edildi. Bu yapılarla ilgili yıkım çalışmaları yapılıyor. En son kalan yapıların önümüzdeki aylarda yıkımı gerçekleşecek. Bölgemizdeki diğer ileri kıyasladığımız zaman orta hasarlı binalar sorununu çözmüş bir iliz. Başlangıçta 20 binin üzerindeki binalar orta hasarlı olarak tespit edilirken bugün baktığımızda 200-300 kadar yapıdan bahsediyoruz."
Büyük, orta hasarlı binalardan ziyade kentsel dönüşüm projeleri üzerinde yoğunlaşmak gerektiğini aktararak, depremi yaşamış binaların kentsel dönüşüme tabi tutulması gerektiğini vurguladı.
Toçoğlu: "Sakarya'da depreme dair hiçbir iz kalmadı"
Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu ise depremin ardından 14 yıl geçtiğini belirterek, Sakarya'nın depremden hiçbir izin kalmadığı bir kent olduğunu söyledi.
"Sakarya, süratle gelişen bir şehir oldu, çok şükür" diyen Toçoğlu, "Gerçekten de bugün şehrimize gelen insanlar, bundan 14 yıl önce yerle bir olmuş bu şehirde hiçbir deprem emaresi göremez. Sakarya, gerçekten gelişimini ve yapılanmasını çok kısa sürede tamamladı. Süratle bu gelişme yolunda ilerliyoruz" şeklinde konuştu.
Deprem Yönetmeliği'nde de çeşitli değişiklikler olduğuna dikkati çeken Toçoğlu, şöyle konuştu:
"Daha önceki deprem yönetmeliklerinde belirtilmeyen noktalara değindik. Büyük bir deprem felaketine hazırlık açısından yeni maddeler konuldu. Biz de belediyeler olarak bu yönetmeliklere sıkı sıkı bağlı kalarak imarlaşmamızı sürdürüyoruz. Özellikle Sakarya Ovası'ndaki yerleşimlerde kat sınırlaması uygulaması var. Sakarya merkezinde yüksek katlı binalara izin vermiyoruz. Binalar tamamen deprem yönetmeliklerine uygun yapılıyor. Yenikent bölgesindeki çok katlı binalar da sağlam zeminler üzerine yapılıyor.
Dolayısıyla Sakarya, deprem açısından önemli mesafeler katetmiş hazırlıklı bir şehirdir. 'Deprem öldürmez, binalar öldürür' düşüncesiyle Sakarya, depreme hazırlık açısından üstüne düşeni yapan bir şehir. Tabii eksikliklerimiz var, onları da bir an önce tamamlıyoruz."
SAÜ Rektörü Prof. Dr. Elmas
Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Elmas ise kentsel dönüşüm sürecinin Van depreminden sonra hızlandığını anlattı.
Elmas, Türkiyede 8,5 milyona yakın dönüştürülmesi gereken binanın 5 -15 yıl gibi süreçlerde dönüştürülmesini beklediklerini belirtti.
"Kentsel dönüşümün maliyet kısmı planlamada yapılan yeni alanlarla vatandaşa çok yük olmadan sağlanıyor" diyen Elmas, şunları kaydetti:
"Sakarya'da sürekli söylenen orta hasarlılarla ilgili konuyu zaten bitiriyoruz. Onun dışında depremde hasar görmemiş çok katlı yapılarla ilgili de Sakarya'da adım atılması gerekiyor. Sakarya'nın şu anki sorunu bu zaten diğerleri hemen hemen çözüldü. Sakarya'daki sorunlar kentsel dönüşümle çözülemeyecek olursa ek tedbirler alınabilir. Bu konuda söylenecek bir şey yok artık, icraat zamanı diye düşünüyorum. Yalnız basın aracılığıyla vatandaşı bu konuda kanalize etmek gerekir."
İMO Başkanı Gürpınar
Sakarya İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Başkanı Hüsnü Gürpınar da 15-20 yıllık süreçte olacak bir depremde zarar yaşamamak için potansiyel tehlike yapı stokunu depreme hazır hale getirmek gerektiğini söyledi.
Gürpınar, depremin üzerinden 14 yıl geçtiğini, birtakım çalışmalar yapıldığını ancak istenen düzeyde olmadığını savunarak, 17 Ağustos depreminden önce yapılmış yüksek katlı, az hasarlı veya hasarsız 20-25 bin civarında yapı stoku olduğunu belirtti.
"Bunlar yönetmeliğin istediği şartları sağlamayan binalar, güvenli değil" diyen Gürpınar, şunları anlattı:
"İlimiz bazında baktığımızda potansiyel bir tehlike olarak duruyor. Geçen sene çıkarılan kentsel dönüşüm yasasını önemsiyoruz. Bunu şunun için önemsiyoruz; bu yapıların güvenli hale getirilmesi ile ilgili bu yasa adilane şekilde uygulanır ise mevcut yapı stokumuzu bu yasa sayesinde güvenli hale getirebiliriz. Bu yasanın eksiklikleri olmasına rağmen bu yasayı önemsiyoruz. İlimizde bu yasayla ilgili çok ciddi bir çalışma olmadı. İlimizde birtakım bölgeler riskli alan ilan edildi. Büyükşehir Belediyesinin seçim sonrası bir çalışma yapacağı duyumu aldık. Kentsel dönüşüm bir seçim malzemesi veya bir seçim kaygısı taşımamalıdır diye düşünüyorum.
17 Ağustos'tan önce yapılmış çok katlı, az hasarlı veya hasarsız binaların yürürlükteki Deprem Yönetmeliği'nin istediği güvenliği sağlamayan binaların yönetmeliğe uygun hale getirilmesi lazım. Bunun için bir çalışma yapılması gerektiğine inanıyoruz, bugüne kadar yapılmadı."
Kızılay Başkanı İşgüzar
Türk Kızılayı Sakarya Şube Başkanı Ahmet İşgüzar ise depolarında 28 metrekarelik "aile tipi" adı verilen çadırlardan 800 adet bulunduğunu ve bunlara bin 200 çadırın ilave edileceğini bildirdi.
Van Depremi'nde kullanılan 700 konteyırın geldiğini, bakım ve onarımı yapılarak hazır hale getirileceğini aktaran İşgüzar, "Ek olarak bin 300 konteynır daha gelecek fakat Suriye'den gelen mültecileri sınır boylarında bu konteyrılarda ağırlıyoruz. Onlar boşaldıkça deprem riski olan bölgelere gönderilecek. Kızılay olarak üzerimize düşeni yapmak istiyoruz. Sakarya Valiliği ve Büyükşehir Belediyesi'nin çadırların ve konteynırların kurulacağı alanları ve alt yapısını şimdiden hazırlaması gerekiyor" diye konuşu.
İşgüzar, büyük depremlere karşı önlem alınmanın önemine vurgu yaparak, vatandaşların da olası bir depreme karşı hazırlıklı olması gerektiğini sözlerine ekledi.
Merkez üssü Kocaeli'nin Gölcük ilçesi olan, 17 Ağustos 1999'da 03.02'de 45 saniye süren 7,4 büyüklüğündeki Marmara depreminin ardından Sakarya'da yeni bir afete hazırlık için başlatılan çalışmalar devam ediyor
Kemal Kaymak, Atakan Çelik/AA
Yorum Yaz