"Tüm illerin afet riski planı yıl sonunda tamamlanacak"
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu İzmir İl Afet Risk Azaltma Planı (İRAP) Hazırlık Toplantısı'nda konuştu.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 2020 yılının afetlerle ilgili ağır bir yıl olduğunu, aktarılan afet acil yardım ödeneği miktarının önceki yıla göre 10 kat arttığını belirterek, "Bu yıl deli gibi afet anlatacağız. Anlatmak zorundayız. Herkesin zihninde her an deprem olabilecek, heyelan, sel, kaya düşmesi olabilecek gibi bir anlayış olması lazım. Aksi takdirde anamın bir lafı var; 'Eyvah para etmez'. 2021 yılı sonunda Türkiye'de dokunmadığımız kimse kalmamalı." dedi.
Soylu, bir otelde düzenlenen İzmir İl Afet Risk Azaltma Planı (İRAP) Hazırlık Toplantısında il afet risk azaltma planlarıyla ilgili 2021 sonu hedeflerinin tüm illerin afet risk planlarını tamamlamak olduğunu söyledi.
Bu planlardaki eylemlerin hayata geçirilmesinin afet zararlarının en aza indirilmesinde çok büyük rol oynayacağına inandığını belirten Soylu, AFAD ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile sivil toplum kuruluşları ve üniversitelerden hocaların bulunduğu bir kurul oluşturduklarını, planların ve eylemlerin uygulanması, izleme ve değerlendirmesinin bu kurul ve valiler eliyle gerçekleştirileceğini kaydetti.
Kamuoyunda da bu konuda farkındalık oluşturmak istediklerini vurgulayan Soylu, deprem anında vatandaşlara büyük sorumluluk düştüğünü, sakin olunması gerektiğini, açık olan gaz varsa deprem yangınlarının önlenmesi için kapatılması gerektiğini ve toplanma alanına gidilmesi gerektiğini hatırlattı.
Soylu, İzmir'de 30 Ekim'deki deprem sonrası yaşanan trafik sıkışıklığına dikkatİ çekerek, "3-3,5 saat sürdü o trafik sıkışıklığı. Beni bağışlayın bu İzmir depremi değildi, Samos depremiydi. Bu depremin İzmir'de olduğunu, mevzinin daha geniş olduğunu düşünelim, Allah muhafaza trafik sıkışıklığı yüzlerce cana mal olur. Yapmamız gereken basit bir şey var, arabamıza dokunmamak." ifadesini kullandı.
Yeni arama kurtarma akreditasyonları
"Kentsel arama ve kurtarma" alanında Jandarma Komando Özel Asayiş Tabur Komutanlığı ve İHH ekiplerinin hafif seviye ekip standardında, Arama Kurtarma Derneği (AKUT) ekibinin orta seviye ekip standardında akredite edildiğini aktaran Soylu, emniyet teşkilatı bünyesinde Polis Arama Kurtarma (PAK) birimi kurulduğunu, 800 polisin bu konuda güçlü bir eğitimden geçtiğini dile getirdi.
Soylu, inceleme süreci tamamlanan Türkiye İzcilik Federasyonu Başkanlığı ve ANDA Kardeşe Vefa Derneği ekiplerine hafif seviye ekip standardında akreditasyon belgelerini vereceklerini ifade ederek, sivil toplum kuruluşlarının ortaya koyduğu gayret ve fedakarlığın ayakta alkışlanmaya değer olduğunu, her birinin devletten aldığı yükün çok büyük anlam taşıdığını kaydetti.
"Tatbikatları yapmaya devam ediyoruz"
Soylu, 2018 Kasım ayında yapmaya başladıkları habersiz tatbikatların toplam sayısının 30 Kasım 2020 itibarıyla 19'a ulaştığını, planlanan bazı tatbikatların salgın, Elazığ ve İzmir depremleri sebebiyle başka tarihe ertelendiğini belirterek uzaktan erişim imkanları kapsamındaki tatbikatların yapılmaya devam edildiğini dile getirdi.
2020 yılında Bingöl, Van, Elazığ ve İzmir depremleriyle birlikte Giresun'da sel felaketi yaşandığını, bunlara mümkün olan en kısa zamanda müdahale edildiğini aktaran Soylu, şu değerlendirmede bulundu:
"Sadece müdahale hızının kısalığı değil hizmetlerin ve yardımların niteliği itibarıyla da etkin bir müdahaleyi tam anlamıyla ortaya koyduk. Devletimizin bütün ilgili kurum ve kuruluşlarının büyük bir sorumluluk bilinciyle afet bölgesine koşarak görev yaptığını gururla izledik. Müdahale çalışmalarından hasar tespiti ve yıkım çalışmalarına, çadırların kurulumundan sıcak yiyecek sağlamaya, afetzede vatandaşlarımızın zararlarını karşılamaktan onlara psikolojik destek vermeye kadar hiçbir konuda ciddi bir aksama ya da gecikme yaşanmadı."
"Doğru yoldayız, ama koşmak zorundayız"
İzmir'deki deprem ve tsunami sonrasında da 10 bin personelin sahada büyük bir koordinasyonla çalıştığını, hiçbir hizmetin aksamamasını tüm kamuoyunun takdir ettiğini kaydeden Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"2020 afetlerle ilgili ağır bir yıl oldu. Öyle ki 2019'da kaydedilen deprem sayısı 23 bin 482, 2020'de ise yüzde 43 artışla 33 bin 821 oldu. 2019'da kullandığımız acil yardım ödeneği 386,5 milyon liraydı, 2020 yılı için ise bu rakam yıl sonuna kadar önce 1 milyar 246 milyon liraydı, ardından 2,5 milyar lira daha yıl sonu itibarıyla aktarıldı. Yani bir önceki yılın 10 katı kadar afet acil yardım ödeneği aktarıldı.
Hem yıl içinde yaşadığımız diğer afetlerin hem de İzmir depreminde yaşananların bize söylediği şudur; doğru yoldayız ama yürümeye vaktimiz yok, koşmak zorundayız. Bu mücadele, tek başına verilecek bir mücadele değildir. Güvenlik zincirimizin afet halkası, en zayıf halka değildir. Kapasitemiz güçlüdür ama hala yapacak çok işimiz var. Dolayısıyla bu mücadeleyi hem kamu, hem de toplumun tüm kesimleri birlikte vermelidir. Hepimizin yapacak ve yapması gereken bir şeyler mutlaka vardır."
"Eyvah para etmez"
Bu yılı "afet eğitim yılı" olarak belirlediklerini hatırlatan Soylu, "Bu yıl deli gibi afet anlatacağız. Anlatmak zorundayız. Herkesin zihninde her an deprem olabilecek, heyelan, sel, kaya düşmesi olabilecek gibi bir anlayış olması lazım. Aksi takdirde anamın bir lafı va; 'Eyvah para etmez'. 2021 yılı sonunda Türkiye'de dokunmadığımız kimse kalmamalı. 83 milyon bir araya gelsek bir can imal edebilir miyiz? Haşa, o Allah'ın gücüdür. Ama insanların canını kurtarabiliriz." diye konuştu.
Bakan Soylu, Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünce yürütülen Mekansal Adres Kayıt Sistemi Projesi'nin (MAKS) ve 112 hattının entegrasyonun da afetlerle ilgili çalışmalarda faydalı olacağını sözlerine ekledi.
Yorum Yaz