Türkiye’de deprem sigortası bulunan konut sayısı 8 milyonu aştı!
Türkiye’de zorunlu deprem sigortası bulunan konut sayısı 8 milyonu aşarken, ülke genelinde sigortalılık oranı yüzde 50’ye yaklaştı.
Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) Yönetim Kurulu Başkanı Murat Kayacı,Türkiye'de zorunlu deprem sigortası bulunan konut sayısının 8 milyonu aştığını, sigortalılık oranının da yüzde 50'ye yaklaştığını belirterek, "Bugün Türkiye'de dakikada ortalama 15 kişi zorunlu deprem sigortası yaptırıyor." dedi.
Kayacı, Deprem Haftası dolayısıyla AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, depremlerin Türkiye'nin de içinde bulunduğu coğrafyanın değişmeyen bir gerçeği olduğunu söyledi.
Günümüz teknolojisiyle deprem olacağını günler öncesinden bilme imkanının bulunmadığını anımsatan Kayacı, buna karşın depremin yıkıcı etkilerinin önlenebileceğini ifade etti.
Depreme dayanıklı binalar inşa etmenin ve bütün binaları depreme hazırlıklı hale getirmenin önemine işaret eden Kayacı, finansal önlemlerin en önemlilerinden birinin zorunlu deprem sigortası olduğunu anlattı.
Murat Kayacı, 2000 yılında kurulan DASK'ın zorunlu deprem sigortası güvencesi ve gerçekleştirdiği bilinçlendirme faaliyetleriyle bu afetle mücadelede en etkili kurumlardan biri haline geldiğine dikkati çekti.
Günde 50 kuruşa deprem sigortası
Zorunlu deprem sigortasının her yıl artan sigortalılık oranıyla Türkiye'nin depreme karşı hazırlıklarında kilit öneme sahip olduğuna işaret eden Kayacı, bugün Türkiye'de dakikada ortalama 15 kişinin zorunlu deprem sigortası yaptırdığını bildirdi.
Günde sadece 50 kuruş ayırarak konutları depreme karşı sigortalamanın mümkün olduğunun altını çizen Kayacı, şöyle devam etti:
"Artık ülkemizde neredeyse her iki konuttan biri zorunlu deprem sigortası kapsamında bulunuyor. Türkiye'de zorunlu deprem sigortası yapılan konut sayısı 8 milyonu aşarken, ülke genelinde sigortalılık oranı yüzde 50'ye yaklaştı. Türkiye'nin en yıkıcı afetlerinden 17 Ağustos Gölcük Depremi'nin yaşandığı 1999 yılında yalnızca 500 bin civarında olan deprem teminatlı konut sayısı, bugün itibarıyla 8,4 milyona ulaştı. Bu yıl sonunda ise poliçe sayısının 9 milyona ulaşmasını bekliyoruz. Buna rağmen sigortalılık oranlarında gerekli seviyenin henüz yakalandığı söylenemez. Örneğin Van Depremi gerçekleştiğinde kentteki zorunlu deprem sigortası oranı yüzde 9 seviyesindeydi. Bu deprem sebebiyle toplam 125 milyon lira hasar ödemesi gerçekleştirildi. Eğer zorunlu deprem sigortası oranı yüksek olsaydı, DASK devletin yükünü daha fazla üstlenebilecek ve daha fazla hasar ödemesi yapabilecekti."
Kayacı, DASK'ın kurulduğu günden bu yana yaptığı hasar ödemesi miktarının 183 milyon liraya ulaştığını kaydetti.
En yüksek sigortalılık oranı Marmara'da
Marmara Bölgesi'nin, zorunlu deprem sigortasında yüzde 57'lik sigortalılık oranıyla ilk sırada yer aldığını belirten Kayacı, bunu yüzde 46 ile Ege ve İç Anadolu, yüzde 40 ile Akdeniz, yüzde 39 ile Karadeniz, yüzde 38 ile Doğu Anadolu ve yüzde 33 ile Güneydoğu Anadolu bölgelerinin takip ettiğini söyledi.
Deprem gerçeğiyle yüzleşen illerde sigortalılık oranlarının daha yüksek seyrettiğine dikkati çeken Kayacı, Düzce, Bolu, Yalova, Sakarya ve Tekirdağ'ın sigortalılıkta ilk sıralarda bulunduğunu belirtti.
Kayacı, "Sigorta oranının en düşük olduğu iller ise sırasıyla Şırnak, Hakkari, Muş, Batman ve Siirt." ifadesini kullandı.
Dünyaya örnek sistem
DASK'ın poliçe adedi, sigortalılık oranı, havuzun büyüklüğü ve teknolojik altyapı gibi özellikleriyle doğal afet havuzları açısından diğer ülkeler nezdinde bir model olarak kabul edildiğini anlatan Kayacı, "Son yıllarda başta Pakistan, İran, Güney Kore, Kazakistan, Azerbaycan, Özbekistan, Moğolistan, Romanya gibi birçok ülke DASK'ın Türkiye'deki çalışmalarını model alıyor. DASK yetkilileri İngiltere, Japonya, Yunanistan, İtalya gibi ülkelerden gelen kurumların yetkililerine DASK'ı ve zorunlu deprem sigortasını anlatıyor." dedi.
Kurumun olası bir İstanbul depreminde hasarların tazmininde yeterli kaynak sunmanın yanı sıra, afetin tüm operasyonel sürecini etkin ve teknoloji rehberliğinde yönetmek amacıyla da çalıştığını dile getiren Kayacı, diğer devlet kurumlarıyla iş birliği geliştirdiklerini söyledi.
"Mobil hasar tespit uygulaması çalışmaları hızlandı"
Kayacı, DASK'ın afet yönetimi konusunda dünyaya referans olabilecek yatırım ve iş birliklerine devam ettiğini belirterek, Afet Yönetimi Sistemi (AYS) Projesi kapsamında, hasar tespitinin mobil cihazlarla yapılması konusundaki çalışmaların hız kazandığını bildirdi.
"Mobil Hasar Tespit Uygulaması"nın tam anlamıyla hayata geçmesiyle hasar tespitlerinin çok daha hızlı ve hatasız gerçekleştirilebileceğine dikkati çeken Kayacı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile yapılan protokolle de zorunlu deprem sigortasının sağladığı mesken güvencesiyle Bakanlığın bilgi, birikim ve teknik kapasitelerinin AFAD altyapısı üzerinde birleştirilmesinin planlandığını kaydetti. Böylece ülke genelinde oluşturulan hasar tespit kaynağıyla deprem sonrasındaki mağduriyetlerin hızla giderilebileceğini ve kaynak tasarrufu sağlanacağını anlatan Kayacı, "Diğer bir yatırım alanımız ise Afet Çağrı Merkezi Projesi. Son aşamasına gelen bu proje, gerekli altyapı hazırlıkları tamamlandıktan sonra, ihtiyaç duyulduğu zaman devreye alınabilecek." değerlendirmesinde bulundu.
Yorum Yaz