Türkiye’deki havalimanları risk taşıyor!
ACO Türkiye Genel Müdürü Ender Özatay, Türkiye’nin küresel ısınmaya bağlı olarak, görülebilecek bir iklim değişikliğinden en fazla etkilenecek ülkelerden birisi olduğuna dikkat çekti
Özatay; “Örneğin Sarıyer'de 2012 Ekim ayında 5 dakikada hektara 646 l/s lik bir yağmur düştü. Bu 100 yılda bir olması beklenen yağış miktarıydı. İstanbul'a yeni yapılacak ve 9 senede bitirilmesi planlanan 3. havalimanının altyapı tasarımında da 100 yıllık ihtimaller ve riskler hesaplanmalı. Aksi takdirde özellikle havaalanı gibi altyapı ve drenaj sistemlerinin öneminin büyük olduğu yerlerde bu yetersizlikten dolayı oluşabilecek aksaklık ve gecikmelerin maliyeti çok olur.”
Ender Özatay, altyapı yüzünden hava trafiği gecikme maliyetinin dakikada 114 dolar olduğunu söyledi.
Noppen tarafından düzenlenen “Havalimanı Gelişim ve Geliştirme Zirvesi 2013” Titanic Business Hotel'de gerçekleştirildi. Türkiye ve Karadeniz genelindeki havalimanların gelişimine odaklanan bu zirvede, su yönetimi ve drenaj alanında dünya lideri olan ACO'nun Türkiye Genel Müdürü Ender Özatay, havalimanlarında maksimum güvenliğin önemine değindi. Su yönetimi doğru yapılmadığı takdirde, tehlikeli sonuçları beraberinde getireceğini ifade eden Özatay, “Zaman zaman su basan havalimanlarını görüyoruz. Uçakların iniş ve kalkışlarındaki en ufak bir risk insan canını tehlikeye sokar. İşin bir diğer boyutu da altyapı yüzünden hava trafiği gecikme maliyetleri” dedi.
İklim değişikliğinden Türkiye çok fazla etkilenecek!
Türkiye'nin karmaşık iklim yapısı içinde, özellikle küresel ısınmaya bağlı olarak, görülebilecek bir iklim değişikliğinden en fazla etkilenecek ülkelerden birisi olduğuna dikkat çeken Ender Özatay, “Türkiye riskli ülkeler arasında yer almaktadır. Son yıllarda iklim değişikliğine bağlı olarak ani ve şiddetli yağışlarda artışlar görülüyor. İklim değişikliği ve küresel ısınma nedeniyle yönü değişen jet akımları, Türkiye'de şiddetli yağışlara neden oluyor. 2012 yılında da yağışlar ortalamaya göre %16 oranında arttı. Kış yağışlarında ortalamaya göre % 28, geçen yıl yağışına göre ise %24 artma gözlendi. Marmara Bölgesinde yağışlarda ortalamaya göre %14, geçen yıl yağışına göre ise %29 artma gözlendi. 2012 yılı Eylül ayında en yüksek günlük maksimum yağış rekoru da kırıldı” diye konuştu.
İstanbul'daki 3. havalimanının altyapısı 100 senelik yağış miktarı düşünülerek tasarlanmalı
Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün yaptığı Türkiye'de sıcaklık ve yağış projeksiyonları çalışmasında da belirtildiği gibi önümüzdeki yüzyılda özellikle Marmara, Kıyı Ege ve Batı Akdeniz'de sonbahar ve kış yağışlarında artışların öngörüldüğüne değinen Özatay, şunları söyledi:
“Bütün bu verilere dayanarak sunu söyleyebiliriz; iklim değişiklerine bağlı aşırı hava olayları ve ani, kuvvetli yağışların artacağı öngörülüyor, dolayısı ile yağmur suyu drenaj dizaynı yapılırken hesaba katılan yağmur değerlerinin de aynı oranda güncellenmesi gerekiyor. Kısacası altyapı kapasitelerinin de, artacağı öngörülen yağış miktarları oranında büyük tasarlanması lazım. Örneğin Sarıyer'de 2012 Ekim ayında 5 dakikada hektara 646 l/s lik bir yağmur düştü. Bu 100 yılda bir olması beklenen yağış miktarıydı. İstanbul'a yeni yapılacak ve 9 senede bitirilmesi planlanan 3. havalimanının altyapı tasarımında da 100 yıllık ihtimaller ve riskler hesaplanmalı. Aksi takdirde özellikle havaalanı gibi altyapı ve drenaj sistemlerinin öneminin büyük olduğu yerlerde bu yetersizlikten dolayı oluşabilecek aksaklık ve gecikmelerin maliyeti çok olur.”
Altyapı yüzünden hava trafiği gecikme maliyeti dakikada 114 dolar…
Altyapı yetersizliği sebebiyle oluşan hava trafiği gecikme maliyetlerinin yüksekliğine dikkat çeken Ender Özatay, şunları söyledi:
“Avrupa Yatırım Bankası ve UC Berkeley Taşımacılık Enstitüsü ortak çalışması olan ‘Havalimanı Altyapı Yatırımlarının Maliyet-Fayda Analizi' raporunda belirtildiği gibi altyapı yetersizliğinden kaynaklanan gecikme, kaza ve uçuş iptali maliyetleri oldukça yüksektir. Atatürk Havalimanı'nı 125 ticari havayolu ve günde 1100 uçak kullanıyor. Her 70 saniyede bir uçak iniş-kalkışı yapılıyor. Günde 125.000 yolcu yoğunluğunu bulunuyor. Federal Havacılık ve Hava Trafiği Örgütü Strateji ve Performans Biriminin 2010 yılında yaptırdığı araştırmalar sonucu, 2007 yılındaki uçuşlardaki gecikmenin Amerika Birleşik Devletlerine toplam maliyeti 32.9 milyar dolardır. Bu rakamın yarısına yakını hava yollarına, yarısı ise yolculara, pazara ve ekonomiye yansır. Westminster Üniversitesinin başka bir raporuna göre ise, Avrupa'daki uçuşlardaki gecikmenin sadece hava yollarına olan zararı dakikada 72 euro olarak belirtilmiştir. Yine A4A'nın Amerika uçuşları için hazırladığı raporuna göre hava yollarının zararı dakikada 75 dolar iken yolcular için 39 dolardır. Toplamda dakikada 114 dolarlık bir zarar söz konusudur.”
Dünya çapında ve Türkiye'de önde gelen havalimanlarının müşterileri olduğunu belirten Özatay, “ACO su yönetimi tecrübesi ve dayanıklı altyapı ürünleri ile güvenli, çevreye duyarlı ve yüksek kapasitede çalışabilen altyapı ve drenaj sistemleri havalimanlarında kusursuz altyapıya sahip olmayı sağlıyor” ifadesini kullandı.
Kısaca ACO hakkında:
ACO, Josef-Severin Ahlmann tarafından 1946'da kurulmuştur. Su Yönetimi Sistemleri konusunda dünya pazar lideridir. Yıllardır sadece önde gelen projeler değil, Olimpiyatlar, Formula 1 gibi önemli organizasyonlar ve dünyanın dört bir yanında havalimanları hep ACO'nun ekspertizine güvenir. 40 ülkede (Avrupa, Amerika, Asya, Avustralya) 3.800'den fazla çalışanı bulunmaktadır ayrıca 12 ülkede 31 üretim tesisi vardır.
Kısaca ACO Türkiye hakkında
ACO, 2006'dan beri Türkiye'de faaliyet göstermeye başlamış ve birçok önemli projede yer almıştır. Kafkaslar ve Orta Asya'nın yönetimi Türkiye'den yapılmaktadır.
www.acoturkiye.com
Yorum Yaz