Türkiye'deki tüm binalar 2017'ye kadar bunu yapmak zorunda!
Yönetmelikle birlikte yeni binaların enerji kimlik belgesi alması zorunlu hale gelirken diğer binalar için son tarih 2017 olarak açıklandı.
Binalarda Enerji Performans Yönetmeliği" kapsamında yeni binalar için enerji kimlik belgesi alınması zorunlu hale gelirken mevcut binaların ise 2017'ye kadar bu belgeyi alması gerekiyor.
Mevcut binalardan sadece 400 bininin bu belgeyi aldığına dikkati çeken ısı yalıtımcıları, enerji kimlik belgesinin inşaat izni aşamasında sorulması ve bu şekilde inşaata başlanmasını istiyor.
Isı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği (İZODER) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ertuğrul Şen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, enerji kimlik belgesinin binaların enerji ihtiyacı, enerji tüketim sınıflandırması, yalıtım özellikleri, ısıtma ve soğutma sistemlerinin verimi ile ilgili bilgileri içerdiğini söyledi.
Şen, "Artık ev alırken, satarken ya da kiralarken sadece konumuna, manzarasına, oda sayısına değil kimlik belgesine de bakılıyor. Binaların ne kadar enerji harcadığını gösteren enerji kimlik belgesi aynı zamanda sınıfını da belirliyor. Yani oturmakta olduğunuz binanızın hangi seviyede enerji tüketmekte olduğunu gösteren belgedir." dedi.
Binalarda harcanan enerjinin yüzde 80'inin ısıtma ve soğutma amaçlı olduğuna dikkati çeken Şen, Türkiye'de 22,5 milyon konutun bulunduğunu ve 2002'den bu yana yaklaşık 6 milyonunun yalıtımının yapıldığını anlattı.
Konutların dörtte üçünde ısı yalıtımı olmadığı için bu amaçla tüketilen enerjinin en az yarısının israf edildiğini dile getiren Şen, "Bunun faturası da milyarlarca dolar demektir. Herkes A sınıfı bir yaşam ve konforu hak ediyor. Enerji kimlik belgesiyle binalar A'dan G'ye kadar sınıflandırılıyor. En üst sınıfı simgeleyen A grubunda bir eve sahip olmanın ilk şartı ise binanın ısıtma ve soğutma giderlerini yüzde 50'ye kadar düşüren ısı yalıtımına sahip olmasından geçiyor." diye konuştu.
Yalıtım, binanın değerini de artırıyor
Isı yalıtımının ülke ekonomisine ve çevre kirliliğinin önlemesine katkısının yanında, binanın değerini de yükselttiğine dikkati çeken Şen, binanın harcadığı enerji miktarının evlerin satılmasında veya kiralanmasında belirleyici bir rol oynadığını, belge ile tescillenen enerji sınıfı yüksek binalarda, ısı yalıtımının yanı sıra, cam-pencere ve ısıtma-soğutma-havalandırma sistemlerinin de kaliteli ve verimli olduğunu, bu nedenle de konutların değerini artıran "enerji kimlik belgesi"ne yönelik talebin gün geçtikçe arttığını bildirdi.
Enerji Verimliliği Kanunu'nun ilgili "Binalarda Enerji Performans Yönetmeliği"ne 1 Nisan 2010'da eklenen geçici 3. madde ile mevcut binaların, kanunun yayım tarihinden sonraki 10 yıl içinde tamamının enerji kimlik belgesi almasının öngörüldüğünü aktaran Şen, şunları kaydetti:
"Mevcut binalar için süre 2 Mayıs 2017'de sona eriyor ancak bugün itibarıyla bunun mümkün olmayacağı görülüyor. Çünkü resmi rakamlara göre verilmiş yaklaşık 400 bin enerji kimlik belgesi bulunuyor ve daha milyonlarca binanın belge alması gerekecek. Çevre ve Şehircilik Bakanlığının konuyu hızlandıracak ve teşvik edecek çalışmalar içinde olduğunu biliyor, görüyoruz. Bu çalışmaların kısa süre içinde sonuçlandırılmasını ve uygulamaya alınmasını bekliyoruz.
Bugün yeni yapılarda, bina oturma veya iskan ruhsatı esnasında enerji kimlik belgesinin sorulması da bize göre yeterli değil. Hatta bu uygulama sorun oluşturuyor. Enerji kimlik belgesinin daha inşaat izni alınırken sorulması ve bu şekilde inşaata başlanması gerektiğini ısrarla savunuyoruz."
Yorum Yaz