Türkiye'nin 14 şehri hızlı trenle bağlanacak
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, nüfusumuzun yüzde 55'inin yaşadığı 14 şehri hızlı trenle bağlanacağını belirtti.
Bakan Binali Yıldırım, TBMM Genel Kurulunda Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ve bağlı kuruluşların bütçeleri üzerinde Hükümet adına yaptığı konuşmada, her hizmetin yerini bulacağını söyledi.
AK Parti iktidarında hazırlanan 14 bütçenin 12'sinde bizzat bütçe görüşmelerini gerçekleştirdiğini belirten Yıldırım, bu görüşmelerde ciddi katkılar ve eleştiriler gördüklerini ifade etti.
Türkiye'nin 13 yılına bakıldığı zaman ulaştırmada gelinen noktayı konuşmacıların anlattığını dile getiren Yıldırım, Türkiye'nin milli geliri içerisinde istihdam bakımından ve büyüme bakımından ulaşımın, iletişimin büyük bir katkısı olduğunu kaydetti.
Bakanlığın görev alanlarını anlatan Yıldırım, şöyle devam etti:
"Bir benzetme yaparsak yanlış olmaz. Ulaşım ve iletişim olmazsa dünyada insanların yarısı açlıktan ölür, diğer yarısı da soğuktan ölür. Çünkü ulaşım hayatın her anında bize lazım. Bu bakanlığın bir önemli özelliği var. Vatandaş sabah yola girdiği zaman gideceği yerde eğer trafik tıkanır, uçağı kaçırırsa bize bir selam gönderir. Telefonu çekmiyorsa bizi hatırlar. Vatandaş ile sürekli haşır neşir olan bir bakanlıkta bulunuyoruz."
Yıldırım, 13 yıl önceki Türkiye'ye bakıldığı zaman sadece 5 ilin bölünmüş yolla bağlandığını, diğer 76 il arasında bir gidiş bir geliş olmak üzere düşük kaliteli yolların olduğunu, sıcak asfalt oranının çok düşük olduğunu söyledi. O dönemde Türkiye'deki toplam motorlu araç sayısının 8 milyondan biraz fazla olduğunu belirten Yıldırım, "Geçen 13 yıl içerisinde araç sayısı 20 milyona dayanmış. Eğer bu yollar bölünmüş hale getirilmeseydi, o zaman oluşacak manzarayı düşünmenizi istiyorum" diye konuştu.
Yıldırım, iktidarı devraldıklarında 6 bin 100 kilometre olan bölünmüş yola 18 bin 400 kilometre daha ilave ettiklerini kaydetti.
Türkiye'nin, Avrupa Birliğine son giren ülkelerden daha kaliteli yol ağına sahip olduğunu vurgulayan Yıldırım, şöyle devam etti:
"Bilinen Truman Doktrini ve Marshall planları bizim sanayi hamlemizin gecikmesindeki en büyük etkenlerin başında gelmiştir ancak, demiryollarında yaşanan bu ihmali ortadan kaldırmak için işe koyulduk ve neredeyse 50 yıldır el atılmayan bütün hatları elden geçirdik. 13 yılda 10 bin kilometre demir yolumuzu tamamen yeniledik. Sinyalde maalesef yüzde 5 seviyesindeydik, sinyalleşme seviyesinde yüzde 30'ların üzerine çıktık. Elektrifikasyonda yine yüzde 35'in üzerine çıktık. Böylece bir yandan demir yollarında mevcut altyapıyı yenilerken diğer yandan da Türkiye'nin, milletimizin yarım asırlık özlemi hızlı treni Türkiye'ye getirdik. Türkiye hızlı trende dünyada 8'inci, Avrupa'da 6'ncı ülkedir. İngiltere'de hızlı tren yok, Türkiye'de hızlı tren var. Amerika'da hızlı tren yok, Türkiye'de hızlı tren var çünkü milletimiz hızlı treni çok sevdi. Nüfusumuzun yüzde 55'inin yaşadığı 14 şehri 2023 hedefleri içerisinde hızlı trenle birbirine bağlayacağız."
Yıldırım, Ankara-İzmir ve Ankara-Sivas hızlı tren çalışmalarının hızla devam ettiğini anlatarak, tamamlandıktan sonra Sivas'tan 2 saate Ankara'ya gelmenin mümkün olacağını bildirdi. Yıldırım, bu senenin sonunda Konya-Karaman hızlı tren projesinde tren çalıştırmayı başlatacaklarını vurguladı.
"Artık rayımızı kendimiz yapıyoruz"
Projelerin saymakla bitmeyeceğini dile getiren Yıldırım, demiryolu sanayisini geliştirmek için adımlar attıklarını söyledi. Milli tren projesi çalışmalarının sürdüğünü vurgulayan Yıldırım, "Milli metro tramvay setlerinin tamamen kendi mühendisimizin el emeğiyle göz nuruyla yapılması için TÜBİTAK'la birlikte çalışmalarımız devam ediyor. Artık rayımızı kendimiz yapıyoruz, artık bağlantı elemanlarımızı kendimiz yapıyoruz, artık birçok parçayı kendimiz yapıyoruz. Yaptığımız lokomotifleri, trenleri İngiltere'ye, Amerika'ya, Pakistan'a, Irak'a, dünyanın birçok yerine ihraç eder hale geldik" dedi.
Yıldırım, Ankara'da Keçiören metrosunun da bu yılın sonunda hizmete açılacağını söyledi.
Havacılıkta Türkiye'nin destan yazdığını anlatan Yıldırım, dünyada havacılığın yüzde 5 büyüdüğünü, Türkiye'nin ise üst üstü yüzde 15 büyüdüğünü kaydetti.
Yıldırım, şunları vurguladı:
"Dünya havacılığının toplam büyüklüğü içerisinde Türkiye'nin payı sadece yüzde 0,45 iken yüzde 2'ye erişti. Kaç katı? 4 katı. Havacılıkta önemli bir adım da Türkiye artık havacılığın transit merkezi haline geldi. 2003 yılında sadece 2 milyon 300 bin transit yolcumuz varken şu anda 24 milyona çıktı. Onun için, dünyanın en büyük havalimanını İstanbul'a yapıyoruz. Bu havalimanı bütün gelişmiş havacılıkla uğraşan ülkelerin dikkatini çekiyor, kıskandırıyor ama kıskançlığa lüzum yok, dünyanın gelişimini, zamanı okumak lazım. Zaman artık dünyada zenginliğin batıdan doğuya doğru hareket ettiği bir dönemdir. İşte, bu dönemi en iyi şekilde değerlendirerek İstanbul'u dünyanın buluşma noktası yapmaya karar verdik ve kamunun, genel bütçeden kaynak kullanmadan 10 milyar 250 milyon avro yatırımla dünyanın en büyük havalimanını yapıyoruz. İlk etabı 2018'in ilk çeyreğinde açılacak, 90 milyon kapasite.
Unutmayalım, bu yıl İstanbul Avrupa'da 3'üncü oldu. Londra, Paris'ten sonra İstanbul geliyor. Biz göreve başladığımız zaman İstanbul 14'üncüydü. Seneye İstanbul Avrupa'da ikinciliğe geçecek, birkaç sene sonra da Avrupa'nın 1 numarası olacaktır. İstanbul Avrupa'nın 1 numarası olmayı hak ediyor."
"Yaptıklarımız, yapacaklarımızın teminatı"
Denizciliğin Türkiye'nin geleneksel en önemli sektörlerinden birisi olduğuna dikkati çeken Yıldırım, "Dünyada yaşanan krizlere rağmen Türkiye dünyanın yükünü taşıyan 30 ülke arasında 13'üncü sırayı yakalamış durumdadır. Türk bayraklı, Türk sahipli filomuz 28 milyon detveyte erişmiştir. Tersane sayımız geçtiğimiz 10 yıl içerisinde 37'den 77'ye çıkmış, yat bağlama kapasitemiz 8 bin 500'den 19 bine çıkmıştır" dedi.
Yıldırım, önümüzdeki dönemde Türkiye'nin her tarafında, sadece havalimanları olan şehirler değil, bütün şehirlerde mutlaka amatör havacılık ve özel uçuşlar için "stoll" tipi küçük bir havalimanının olacağını ve bunu bütün illerde yapacaklarını dile getirdi.
İletişimde, Türkiye'yi Afrika seviyesinden alarak Avrupa'nın ilk 10 ülkesi arasına soktuklarını vurgulayan Yıldırım, "İletişimde geniş bant kullanımında dünya ortalamasının 20 puan üzerindeyiz, Avrupa ortalamasını yakalamış durumdayız. 1 Nisan'dan itibaren 4,5G ile hizmet vermeye başlayacağız. Ne diyoruz? Trafikte hız felaket, bilişimde hız berekettir" diye konuştu.
Trafik sigortası ve kasko ile ilgili son bir buçuk yılda sorun yaşandığının ortada olduğunu ifade eden Yıldırım, şunları söyledi:
"Birtakım yasal boşluklardan yararlanılarak sigorta kapsamındaki hasarların miktarı artırıldı. Sigorta şirketleri de buna dayanarak -tabii bu bir havuz- oradan primlerini artırdılar ama bugünlerde yapacağımız bir düzenlemeyle belki de alternatiflerden bir tanesi, kasko ile trafik sigortasının içeriğini bir arada göz önünde bulundurup tek bir poliçeye dönüştürerek ve bu yasal boşluktan kaynaklanan istismarın da önüne geçerek yeni bir sigorta sistemini devreye sokacağız."
Yorum Yaz