Türkiye'nin yarısından fazlası depreme hazır değil!
DASK Yönetim Kurulu Başkanı Murat Kayacı, Türkiye'de sigortalılık oranının yüzde 41 seviyelerinde olduğunu açıkladı.
Deprem tehditi altındaki Türkiye'de binaların kalitesizliği korkutuyor. Bu kapsamda kentsel dönüşüm çalışmalarına tüm hızıyla devam eden yetkili kurum ve firmalar, yapı stoğunu depreme karşı dayanıklı hale getiriyor. Tüm bunlarla birlikte bir de DASK faktörü var. "Zorunlu" olmasına rağmen deprem sigortası konusunda ülke olarak iyi durumda değiliz.
Peki DASK ne işe yarar, önemi nedir, bugüne kadar ne kadar ödeme yaptı ve hangi bölgeler sigorta konusunda çok hassas?
Emlaktasondakika.com olarak özel görüştüğümüz DASK Yönetim Kurulu Başkanı Murat Kayacı, dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
İşte Murat Kayacı'nın açıklamaları...
DASK'ın önemi nedir?
Kâr amacı gütmeyen bir kuruluş olan DASK'ın (Doğal Afet Sigortaları Kurumu) en büyük amacı, ülkemizde meydana gelen depremlerin afete dönüşmemesi için vatandaşları bilinçlendirmek, herkesin zorunlu deprem sigortası dahil depreme karşı gerekli önlemleri almalarını sağlamak ve depremden sonra vatandaşlarımızın en az zararla ve en kısa zamanda normal hayatlarına dönmelerine destek olmaktır. Bu amaç doğrultusunda konutlarını henüz sigortalatmamış ev sahiplerini sisteme dahil etmenin ve mevcut poliçelerin devamlılığını sağlamanın yanı sıra deprem ve sigorta bilincini geliştirecek önemli sosyal sorumluluk projelerine de imza atıyoruz. Bu açıdan bakıldığında DASK'ın başlı başına bir sosyal sorumluluk projesi olduğunu söyleyebiliriz.
Nasıl bir 2015 geçirdiniz, 2016'dan neler bekliyorsunuz?
DASK olarak, depreme karşı hazırlıklı olma ve sigorta bilincini artıracak projelerimizi planlarken hedef kitlemize uygun ve deprem riskinin yüksek olduğu merkezlerde depremin ve zorunlu deprem sigortasının önemine ilişkin bilinç oluşturacak yüz yüze iletişim faaliyetlerine öncelik veriyoruz.
Deprem ve zorunlu deprem sigortasıyla ilgili bilinçlendirme faaliyetlerine yerel yönetimleri dahil etmeyi önemsiyoruz. 2011'den beri düzenlediğimiz “Şehirler Yarışıyor, Sigortalılar Kazanıyor” yarışmasının beşincisini düzenledik. Yarışma sonuçlarının 2016 Şubat ayı içerisinde açıklanması planlanmaktadır. Bu yarışmayla yerel yönetimlerin zorunlu deprem sigortasını yaygınlaştırma yönünde teşvik edilmesini ve bunu başarıyla yapan illerin ödüllendirilmesi yoluyla sigortalılık oranlarının artırılmasını amaçlıyoruz. Geleneksel hale gelen yarışmamız şehirler arasında oldukça popüler bir hale geldi ve rekabet oldukça arttı. Yarışmamız, DASK'ın ve zorunlu deprem sigortasının pek çok yeni mecrada anlatılmasını sağladı.
İnşaat mühendisi öğrencilerinde depreme karşı dayanıklı yapı bilincini geliştirmek amacıyla, Türkiye'de ilk kez 2014 yılında hayata geçirdiğimiz Depreme Dayanıklı Bina Tasarımı Yarışması'nın 2015 yılında ikincisini gerçekleştirdik. Birinciliği Balıkesir Üniversitesi'nden Kolezyum takımı, İkincilik ödülünü Erciyes Üniversitesi'nden Aderans takımı alırken üçüncülük ödülü Harran Üniversitesi'nden Atazade takımının oldu. Yarışma ile geleceğin inşaat mühendislerinde depreme dayanıklı bina tasarlama duyarlılığını yaratmaya çalışıyor ve bu konudaki becerilerinin geliştirilmesini hedefliyoruz.
Tüm bu iletişim faaliyetlerimizi sürdürürken aynı zamanda olası bir afet durumunda hasar operasyonel süreçlerimizi iyileştirmek üzere Afet Yönetim Projesinin hayata geçirilmesi ve geliştirilmesi ile ilgili faaliyetlerimizi yürütmekteyiz.
Olası bir deprem durumunda sigortalıların hasarlarını daha hızlı ve daha doğru şekilde karşılayabilme amacıyla başlattığımız Afet Yönetim Projesi için güçlü bir bilgi teknolojisi altyapısı kurulmakta ve bu bilgi teknoloji altyapısını en etkin şekilde kullanacak insan kaynağı ve organizasyon yapısını oluşturmaktayız. Bu proje sayesinde poliçe üretiminden hasar ödemesine kadar zorunlu deprem sigortasının bütün süreçlerini daha hızlı ve etkin bir şekilde yönetip raporlayabileceğiz.
Afet Yönetimi Projesi'nin en önemli getirilerinden birisi de internet üzerinden veya telefon aracılığı ile sigortalılara 7 gün 24 saat ulaşabileceğimiz sistemi hayata geçirmemiz olacaktır. Bu sayede DASK ve poliçe sahipleri arasında anında ve doğrudan iletişim kanalı kurulmuş olacak.
Bir başka girişimimiz olan Ortofoto Projesi kapsamında Türkiye genelindeki il, ilçe ve belde düzeyinde yerleşim alanlarının havadan fotoğraflarının çekilmesiyle bir harita hazırlanması için harekete geçildi. Bu yapı sayesinde DASK'ın portföyünde bulunan konutların olası deprem senaryolarından ne kadar etkileneceklerini önceden görebilmeyi hedeflemekteyiz. Olası bir hasar yapıcı depremde, depremin gerçekleştiği bölgede bulunan portföyün hasar durumunu kısa bir süre içerisinde gerçeğe çok yakın bir şekilde hesaplayıp, böylece finansal ve operasyonel ihtiyaçları önceden belirleyerek hazırlık yapma imkanımız olacak.
İlk olarak faaliyete geçtiğiniz günden beri hangi noktaya geldiniz?
Marmara depremi, ülkemizde deprem algısı açısından gerçek anlamda bir dönüm noktası olmuştur. Bu durum deprem sigortası açısından da aynı biçimde gelişmiştir. 1999 yılında 500 bin düzeyinde deprem teminatlı konut varken bu rakam bugün 7 milyonu geçti. İllere ve bölgelere göre değişiklik göstermekle birlikte, ortalama olarak her on evden dördünde zorunlu deprem sigortası var.
Sağlanan bu gelişme oldukça önemli ancak yeterli değil. Bu rakamı 2017 sonuna kadar 10 milyona çıkarmayı hedefliyoruz. Nihai hedefimizse bütün konutların zorunlu deprem sigortası ile güvence altına alınmış durumda olması.
Primler nasıl hesaplanıyor? Fiyatlar neye göre değişiyor?
Zorunlu deprem sigortası poliçe primleri, teminat altına alınacak konutun yapı tarzına, metrekaresine ve bulunduğu deprem risk bölgesine göre hesaplanmakta. Riskin en yüksek olduğu birinci deprem bölgesindeki 100 metrekarelik betonarme bir konutun zorunlu deprem sigortası prim bedeli 180 TL ye geliyor, buna göre aylık ödenen ortalama prim 15 TL'ye denk gelmekte.
Bunun dışında 2007'den sonra, deprem yönetmeliğine göre inşa edilmiş binalarda poliçe prim bedeli üzerinden yüzde 10 indirim de yapılıyor. Zorunlu Deprem Sigortası kapsamında, bir mesken için verilebilecek azami teminat tutarı 2016 yılı için yapı tarzı ayırımı yapılmaksızın 160 bin TL olarak belirlendi.
Türkiye'deki sigortalılık oranı nedir?
Şehirler kıyaslandığında en fazla hangi kent ilgi gösteriyor?
Zorunlu Deprem Sigortası sigortalılık oranlarına bakıldığında sigortalılık oranı en yüksek beş il sırasıyla %71 oranla Düzce, yüzde 69 oranla Yalova, yüzde 68 oranla Bolu, yüzde 61 oranla Tekirdağ, yüzde 60 oranla Sakarya şeklinde.
Şu ana kadar ne kadarlık bir ödemeniz oldu? Bugün bir deprem olsa maksimum ne kadar ödeme yapabilecek kapasitedesiniz?
DASK kurulduğu günden bu yana 1 milyar 555 milyon 957 bin lira hasar ödemesi gerçekleştirdi. Zorunlu deprem sigortası satışından elde edilen primler DASK'ta yani, sigorta havuzunda toplanıyor. Bu primlerin toplamı çeşitli finansal enstrümanlar aracılığı ile değerlendiriliyor. Ama asıl önemlisi, olası büyük depremde hasarı ödemek için dünya piyasalarından reasürans teminatı alıyor. Yani, kendini sigortalatıyor. Böylece deprem hasarlarının neden olacağı mali yük, sigorta yoluyla uluslararası piyasalara devrediliyor.
Kurumun toplam hasar ödeme gücü; kurum fonları ve reasürans kapasitesinden oluşmakta olup, yaklaşık 12 milyar TL düzeyinde bulunmaktadır. Kurumun poliçelerden kaynaklanan yükümlülükleri düzenli olarak takip edilmekte ve güvenilir deprem hasar modellerinin sonuçları dikkate alınarak ihtiyaç duyulan reasürans koruma limitleri tesis edilmekte.
Uğurcan Tokay / emlaktasondakika.com
Yorum Yaz